Batışımıza örnek, Galatasaray ve Kayserispor
Gazeteci-yazar Ümit Aktan’ın önceki günkü yazısına attığı ‘Bilgi firardaysa fikir neye yarar?’ başlığı oldukça dikkatimizi çekti. Futbolda transferin yaşandığı bir dönemde, her yıl olduğu gibi ‘balon’ haberlerin içeriği, aslı astarı olmayan, milyon dolarların havada uçtuğu, şişirilmiş haberlerle dolup taşıyor adeta. Kulüplerin kasalarının içi boşaltıldığı için, lig başladığı zamana kadar, düşüncenin bol kesesinden saçmak serbest. Sonuç olarak kaynağı olmayan bilginin tutarsızlığı, yalan dolan fikirlerin de doğmasına neden oluyor. Kısacası yazılı ve görsel medyada ‘transfer’ kirliliği devam ediyor. Gerçekleştirilen transferler ise tam bir ‘rezalet’. Nasıl yani? İnceleyelim...
MALİ KRİZE GALATASARAY
ÖRNEĞİ YETMEZ Mİ?
Bugün transferde yaşanan skandallar geçmişin de izlerini taşıyor. Mali krize bağlı, transfer uydurmacılığı, işi güvensizliğe kadar götürüyor. Verilen sözlerin yerine getirilmemesi, taraftarın takımlarına olan güveni kaybettiriyor. Ortada, hayata geçirilmiş yıldız transfer olmadığı gibi, bazen eldeki oyucunuzu bile göndermeye mecbur kalıyorsunuz. Buradaki söylemimizi, Almanya’nın Leipzig takımına bonuslarla beraber 15 milyon avro karşılığında transfer olan Galatasaraylı oyuncu Bruma örneği sağlamlaştırıyor. Sarı-kırmızılı ekip bu transferi yapmaktaki temel gaye, Kulübe mali yönden kaynak sağlamak. Bankalara ve finans kuruluşlarına borcunu kapatma, içerisine düşülen ekonomik dar boğazdan çıkma adına Riva projesi buna bir başka somut örnek...
FİNANS KAYNAĞI
İÇİN BUNU DA
YAPTILAR YA!
Kulüplerin mali krizi olmadık, şaşırtıcı neticelerde doğuyor. Yine Galatasaray’dan sözleşmesi uzatılmayan Sabri örneğiyle devam edelim. Söz konusu mali kriz olduğunda yıldız oyuncu da arazi de satılır. Yeri gelir kulübe 15 yıl hizmet etmiş oyuncu da ceza yer. Haberi okuyunca adeta şok geçirdim. Gelişmenin üzerinden bir haftaya yakın bir süre geçmesine rağmen, skandal tanımına uyum sağladığı için bugün buradan gündeme taşıma ihtiyacı duyduk. Haber de, Sabri geçtiğimiz sezon gereksiz kart gördüğü için kulüp yönetmeliği tarafından 36 bin Euro ceza verildiği ifadesi yer alıyor...
BATAN KULÜPLERE
KAYSERİSPOR KAPAK OLSUN...
Gerek teknik adam gerekse futbolcu açısından gün geçmiyor ki skandal kararlara imza atılmasın. Buna en somut bir başka örnek Kayserispor. Geçtiğimiz sezon Kayseri’de görev alan teknik direktör-çalıştırıcıların görev süresi sırasıyla şöyle Hakan Kutlu (13 Hafta), Sergen Yalçın (4 ay) ve Mesut Bakkal (2 ay). Bir sezona sığdırılan üç teknik adam. Yeni sezona ise Rumen Teknik adam Marius Sumudica. Sözleşmesine yazılı olan süre iki yıl. Siz inanıyor musunuz, o kadar süre kalabileceğini. Yabancı bir teknik adam geldiği yerden, vatandaşı da gelmezse olmaz tabii. Sarı-kırmızlı ekibin kalesi Rumen file bekçisi Silviu Lung’a emanet. Transfer devamında Sırp orta saha oyuncusu Meleg’e 3 yıllık, Romanya liginde forma giyen Fernando Boldrin’e 2 yıllık imza attırdı. Bu demek oluyor ki Rumen teknik adam ekibiyle çalışmak istediği sonucu çıkıyor. Kayseri’yi ligin düşme hattında neler yaşadığını hepimiz şahit olduk. Buna rağmen Mesut Bakkal gibi bir teknik adamla yola devam etme, yeni çalıştırıcını, bitmedi, futbolcularını Romanya’dan transfer et. Olacak gibi değil...
‘MİLLİ’ SERMAYENİN
SAÇILMASINA KAHROLUYORUM!
Bursa ligde kaldı, Paul Le Guen takımın başına geçti. Bursa Trabzon’da kazanmayıp, bir alt lige düşseydi ‘Yılmaz Vural’ın yeni takımı belli oldu; Bursaspor...’ manşetlerinin gazeteleri süsleyeceğinden emin olabilirsiniz! Abartı değil. Adeta, herkes liginin teknik direktörü. Öyle olmasaydı, Gaziantep küme düşse de Bülent Uygun Süper Ligde Osmanlıspor’la anlaşır mıydı! Şimdi soruyorum; ‘Bu süreçleri sorgulayacak, futbolun daha fazla kaosa sürüklenmesinin önüne set çekecek etkili ve yetkili bir mercii yok mu? Mesela ilgili Spor Bakanlığı (GSB), Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Antrenörler Derneği (TÜFAD), Futbolcular Derneği (TPFD) niçin sessiz. Biz buradan görüyoruz da, onların çalışma-uzmanlık alanları bu konular ise, neden duyarsız kalabiliyorlar. Anlamakta zorluk çekmekle kalmıyor, ülkemin paralarının futbol adı altında ‘saçıldığını’ gördükçe, inanının kahroluyorum!..