• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

‘Cumhuriyet’çiler, sizde hiç mi utanma yok!

14 Eylül 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Solcular her fırsatta, dindar insanlara çıkışırlar..

“Askeri yönetimlerle işbirliğiniz var” iftirasını atarlar..

Öyle bir yaygınlaştırılmıştır ki, bu iftira..

Bizim mahalleden olduğunu iddia edenlerden hiç de azımsanmayacak sayıda yazar-çizerin de, “Askeri yönetimler solcuları hedef aldı, sağcıları ise kolladı” palavrasını dillendirebildiğini görüyoruz..

Aynı solaklar..

Her daim karşı olduklarını iddia ettikleri darbe dönemlerini, bugünlerle kıyaslayıp, “O günlerde daha az mağduriyet vardı” demiyorlar mı..

İnsan, “Yuh size” demekten, kendisini alamıyor..

Bu yöndeki son iddiayı, CHP Milletvekili Şenal Sarıhan dillendirmiş.

Aynı kafadan Cumhuriyet de geniş şekilde haberleştirip, fotoğraflarla süslemiş..

Ve suçüstü olmuşlar..

Nasıl mı?

Aktarayım..

İki fotoğraf vermişler..

Birisi 12 Eylül’den.. Diğeri de 15 Temmuz’dan..

12 Eylül fotoğrafında giysili, yüzüstü yere yatmış, ceketi bile üstünde insanlar görüntülenmiş.

15 Temmuz başlığı altında ise, belden üstü çıplak, elleri arkadan kelepçeli, kapalı bir alanda oturur vaziyette insanların fotoğrafı yayınlanmış.

Deniyor ki, “12 Eylül’de insanlar saatlerce asfaltta bekletildikten sonra gözaltına alınıyordu. 15 Temmuz’da da insanlar ahırlarda ve spor salonlarında böyle bekletildiler.”

Bu haberin başlığı da, “Bir yıllık OHAL, 12 Eylül’ü geçti” şeklinde..

Şimdi gelin, bu söylemdeki milletvekilini, FETÖ’cü olmakla suçlamayın.

Şimdi gelin, bu şekilde haber yayınlayan Cumhuriyet gazetesini, FETÖ’cü olmakla suçlamayın..

Halen yargılanmakta olan Cumhuriyet gazetesi yöneticilerinin, tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyetinin kararını doğru görmeyin..

Adamlar bas bas bağırıyorlar..

“12 Eylül’de solculara yapılan haksızlıkların çok daha fazlası, 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cülere yapılıyor” diyorlar..

Bunu söyleyenlere, “FETÖ’cü” demeyeceğiz de, ne diyeceğiz?

12 Eylül’de herhangi bir sokakta toplanan insanların gözaltına alınması ile..

250 şehidin verildiği 15 Temmuz darbe girişiminin faillerinin gözaltı fotoğraflarını kıyaslayıp, “İkisinde de aynı mağduriyet var” diyenlere “FETÖ’cü” demeyeceğiz de ne diyeceğiz?

Ne yapılmasını istiyor, bu solcu arkadaşlar?

Boğaziçi Köprüsü’nde sivil halkın üzerine otomatik silahlarla kurşun sıkanları, spor salonunda gözaltına almayıp, beş yıldızlı otellerin locasında mı ağırlayacaktık?

Açık açık söyleseler de, biz de bilsek..

Mahkeme salonunda kendilerini savunurlarken, şunu söylüyorlar: “Biz yıllardır FETÖ ile mücadele ediyoruz. Biz yıllardır, FETÖ tehlikesine dikkat çekiyoruz. Biz nasıl FETÖ lehine yayın yapmış gösteriliriz?”

Bu savunmayı yapanlara, kendi gazetelerinin dünkü nüshasını alıp bakmalarını tavsiye ederim..

Ara başlık şöyle:

“16 kat mağduriyet”

Dikkat buyrun..

“16 kat fazla ihraç” demiyorlar.

Öyle deseler, “12 Eylül’deki de ihraç.. 15 Temmuz sonrasındaki de ihraç.. Teknik tanım bu.. Dolayısı ile bir kıyas var.. Kıyaslamanın arkasındaki sayıların haklılığı-haksızlığı ayrı bir tartışma konusu” diyebilirlerdi.

Ama bu savunmayı yapabilecek çıkış kapısını da kendi elleri ile kapatıyorlar..

12 Eylül’dekinin de mağduriyet olduğunu, 15 Temmuz’dakinin de mağduriyet olduğunu söylüyorlar..

Ve 15 Temmuz’un kat kat fazla mağduriyet yaşattığını söylüyorlar..

İyi de, benim salak solcularım..

Hani siz yıllardır, FETÖ’cülerin devlete sızdığını iddia ediyordunuz!..

KPSS imtihanlarında, soru çalarak, bu FETÖ’cülerin devlette işe girdiğini iddia ediyordunuz!..

FETÖ’nün devlette, korkunç bir kadrolaşmaya gittiğini iddia ediyordunuz!..

Eeee..

Ne oldu şimdi?

Yıllardır “Atın bu adamları memuriyetten” derken..

Yıllardır, “Soru çalarak kamu görevine girenleri, devletten ihraç edin” derken.

Şimdi yaptığınız o yayınların hepsinden çarkedip..

“Mağdur edilen subay, öğretmen, hakim, savcı, akademisyen sayısı 12 Eylül’den kat be kat fazla” derseniz..

Kusura bakmayın..

Sizi “FETÖ üyesi olmamakla birlikte, FETÖ lehine çalışmak”tan dolayı değil..

Direkt “FETÖ üyesi olmak”la suçlayıp, “örgüt üyeliği”nden yargılamaları ve mahkum etmeleri lazım..

FETÖ’cü olmasanız, darbeye kalkışan bu adamlara, hangi akıl ile “mağdur” sıfatı verebilirsiniz ki?

Hangi akıl, FETÖ’cülerin ihraçlarını, “mağduriyet” ile tanımlayabilir ki?

Onlarca yıldır, “Fetullah Gülen’in 15 televizyonu, 5 ulusal gazetesi, 20 radyosu var.. Bunların hepsi, kapatılmalı” diyen CHP ve Cumhuriyet gazetesi kafası, şimdi kalkmış, “OHAL boyunca 6 TV kanalı, 24 radyo, 63 gazete, 20 dergiyle birlikte toplam 178 medya kuruluşu kapatıldı” diyor..

Şimdi biz bu kafasızlara.

Bu riyakarlara..

Bu çatlaklara ne diyelim?

Siz yıllardır “Bunların hepsi kapatılmalı” demediniz mi?

Hem de, darbeye teşebbüs etmedikleri, henüz daha 250 insanın kanına girmedikleri bir dönemde bunların hepsinin kapatılmasını istediğiniz halde..

Şimdi..

250 şehidimizin kanı kurumamış iken..

İnsanların acısı henüz dinmemiş iken..

Hangi yüzle..

Hangi vicdan ile..

Dün “Kapatılsın” dediğiniz medya organlarının, bugün kapatılmalarını zulüm olarak göstermeye kalkabiliyorsunuz?

Sizde hiç mi ahlak yok?..

Hiç mi utanma yok?..

Zaman zaman meslektaşlar, bize de sitem ediyorlar, “Gazetecilerin cezaevinde olmasından keyif mi alıyorsunuz” diyorlar..

Samimi olarak söyleyeyim..

Kimsenin cezaevinde olmasından keyif duymam mümkün değil..

Ama..

Dün “Bunların hepsi kapatılmalı” diyenlerin..

15 Temmuz darbe girişiminden sonra, aynı medya organlarının kapatılmasına karşı çıkmalarının, “gazetecilik” olarak gösterilmesinden ben şahsen utanç duyuyorum..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23