• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Devran değişmiş: İktidar olmuş cesur, muhalefet olmuş korkak!

13 Ekim 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Dünya tarihinde toplumların yönetiminde; hep iktidar olmuş, karşısında da muhalefet olmuş.

Birileri iktidarda ülkeyi yönetmişler..

O yönetimi beğenmeyenler, alternatif olarak eleştiriler sunmuşlar..

Çok partili hayatta bu gruplaşma..

Çok daha belirgin olarak gözümüze çarpıyor..

Seçim yapılıyor..

Bir parti veya partiler iktidara geliyor..

Muhalefette olanlar, iktidarda olanları eleştiriyor..

Bu eleştirilerin ortak özelliği..

İktidarda olanların..

“Daha cesaretli olmaları gerektiği..”

“Daha yiğitçe hareket etmeleri gerektiği..”

“Dış ülkelerle münasebetlerde, daha sert olunması gerektiği..”

“Daha tavizsiz olunması gerektiği..”

Dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da kullandığı kavram üzerinden ifade edelim, “pısırık olunmaması gerektiği” yönündedir..

Buna karşılık iktidarda olanların da cevabı hep aynıdır:

“Devlet adamlığı ciddiyeti ile hareket ediyoruz.”

Savunma sadedinde bu söylenirken, karşı saldırıya da geçilir..

Muhalefettekilere yönelik olarak:

“Sizin sırtınızda yumurta küfesi yok ki!” denilir..

“Bizim sırtımızda onlarca yumurta var, bunları kırmadan götürmek zorundayız. Onun için dikkatli adım atıyoruz” denilmek istenilir..

Yine aynı anlamda..

“Bekara karı boşamak kolaydır” denilir..

Denilmek istenilen şudur: “Evli olsaydınız.. (İktidarda olsaydınız..) Evliliğin sorumluluğu ile hareket etmenin bilincinde olurdunuz.. Daha sorumlu hareket ederdiniz.. Bekarsınız.. (İktidarda değilsiniz..) Evliliğin sorumlulukları sırtınızda olmadığı için.. Bol keseden atıyorsunuz..”

Yine, iktidar cenahından muhalefet kesimine, “Hariçten gazel okumak kolaydır” denilir..

Söylenmek istenilen, “İşin içinde değilsiniz.. Olayların artısını, eksisini düşünmeden, atıp tutuyorsunuz.. İşin içine girerseniz, yapılmasını istediğiniz şeylerin ne zararları olabileceğini de görürsünüz”dür..

Bir başka atasözümüz:

“Davulun sesi uzaktan hoş gelir!”

Bu atasözümüzle de, “Siz iktidarda olmadığınız için, uzaktan ahkam kesiyorsunuz.. İşin farkında değilsiniz” denilmek istenilir..

Bugüne kadar çizgi hep bu yönde gitmiştir.

İktidar, muhalefet tarafından eleştirilirken, hep aynı yönde istek vardır. 

İktidardan da, “Biraz ağır olun bakalım” cevabı ile karşılık verilmektedir..

AK Parti ile..

Tayyip Erdoğan ile..

İktidarın da, muhalefetin de bu söylem tarzı değişti..

Artık muhalefet iktidara, “Biraz yavaş olun. Biraz sırtınızdaki yumurta küfesini düşünün.. Biraz boşanmanın zorluklarını değerlendirin” ikazları yapmaya başladı..

İktidar ise muhalefete..

“Yiğit bir defa ölür.. Korkak ise, her gün ölür.. Ölürsek, biz yiğit gibi ölmeyi tercih ederiz” diyor..

“Sırtımızdaki yumurtaları düşüne düşüne, adım atamaz hale geldik.. Hem dikkatli olacağız.. Hem de adım atacağız. Kırılanlar da kırılsın artık” diyor..

“Evliliğin sorumlulukların hep biz düşünecek değiliz.. Boşanmanın zorlukları var ise.. İki tarafa birden var.. Niye hep biz düşünüyoruz?.. Biraz da, karşı taraftakiler düşünsün, boşanma halinde ne zorluklar yaşanabileceğini” diyor..

Ve son vize olayında..

Restini çekiyor..

CHP Genel Başkanı, tam da yukarıda anlattığımız klasik muhalefet söylemini değil..

Sanki kendileri iktidarda imiş de..

Muhalefeti teskin etmek istiyorlarmış gibi konuşmuş:

“Türk- ABD ilişkilerinin akılcı politikalarla yeniden gözden geçirilip düzeltilmesi lazım. Çünkü Türkiye sadece ABD ile değil, ABD’nin şu veya bu şekilde içinde bulunduğu uluslararası kuruluşların da üyesi. NATO’da, OECD’de, pek çok yerde var. Ortak çalışıyorlar. TSK ile ABD Silahlı Kuvvetleri arasında ciddi bir işbirliği var. Dolayısıyla bu ilişkilerin daha fazla gerilmemesi ve bir an önce akılcı politikalarla düzeltilmesi lazım.”

Yetmemiş..

“Binlerce öğrenci ve ABD’ye tedavi için giden hastalar var. İş dünyası var. Bütün bunların hepsi duracak. Arkadaşlar çıkardılar; son kararın bize maliyeti 50 milyar TL. Dövizin yükselmesi var, borsanın maliyeti var.. Zarar aslında Türkiye’ye.. Amerikalılar uçuşlarında THY’yi tercih ediyorlar; oradan da ciddi zararımız var. ABD’den gelen turistlerin de önünü kesmiş oluyorsunuz” diyerek, aynen geçen gün bahsettiğimiz emekli amiral gibi, acilen frene basılmasını istemiş..

Ve en çirkini..

Bugüne kadar belki de, hiçbir muhalefet partisi genel başkanının teklif etmediği “yanar dönerlik” teklifini yapmış:

“Arka kapı diplomasisi dediğimiz diplomaside sürekli açık tutulması gereken bir kapı vardır. Bu kapının çok sağlıklı ve inandırıcı çalışması lazım.”

Yaşadığımız tablo, kısaca işte bu..

İktidardakiler hep alttan alır.. Muhalefettekiler “Biz olsaydık, şunu yapardık, bunu yapardık” der..

Bugün ise..

İktidardaki aslanlar gibi, yapacağının azamisini yapıyor..

Muhalefettekiler ise, “Yapmayın, etmeyin.. Biraz sakin olun.. Acele etmeyin.. Biraz durup düşünelim” diyor..

İktidardakiler, “Yettiniz gayri” diye haykırıyor..

Muhalefettekiler ise, “Aşırı tepki vermeyelim.. Daha alttan alalım.. Zarar görürüz.. Biz pişman oluruz” diyor..

Dünya tersine dönmüş..

İktidara gelmiş muhalefet yüreği..

Muhalefete sinmiş, korkaklık zilleti..

Bazı okurlarımız diyebilir ki..

“Peki bu işin sonu nereye varacak?”

Cevabım net..

Allah’ın izni ile, olumsuz bir yere varmayacak..

2009’da İsrail’e “One minute” denildiğinde nasıl ki sonucu olumsuz çıkmadı ise..

Rusya ile aramız açıldığında, nasıl ki küfedeki yumurtaların tamamı kırılmadı ise.. Bugünkü geldiğimiz noktada yaşanılan sıkı işbirliği ile, küfede daha fazla yumurta var ise..

Rasmussen denilen soytarı ile yaşanılan tartışmada, nasıl ki Türkiye hiçbir zarar görmedi ise..

Hollanda ile.. 

Almanya ile yaşanılanlarda, kısa vadede küçük küçük problemler olsa bile..

Uzun vadede hiçbir sıkıntı yaşanmayacağı ne kadar açık ise..

Şimdi ABD ile olan krizde de..

“Dik durduğumuz” müddetçe..

Türkiye kaybetmeyecek, kazanacaktır..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23