• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Kim Firavun’a yakın, kim Hz. Musa’ya yakın?

21 Haziran 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Konuya bu pencereden yaklaşmaya hiç niyetim yoktu..

Ama ısrarla, üç gündür aynı söylemi dillendirdikleri için..

Hem suçlu hem de baskın çıkmaya çalıştıkları için..

Başkalarını dini istismar ile suçlayanlar, kendi lehlerine din istismarında sınır tanımadıkları için..

Aynı pencereden, ben de olaya bakmaya kendimi mecbur hissettim.

Nedir o yaklaşım?

Kim Hz. Musa, kim Firavun?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendinden çok emin bir şekilde, “Her Firavun’un bir Musa’sı vardır” diye tartışmayı başlattı.

Ve bu söylemi kendi lehine bir ranta dönüştürme amacıFETÖ ile işbirliği de yaparak açık etti.

O zaman somut örneklerden hareket edip, kim Firavun, kim Musa, soralım, cevabını da okuyucuya bırakalım..

Firavun’un en önemli özelliğinin, ilahlık iddiası olduğunu hatırlatıp belirleyici kıstaslarımıza geçelim..

Farklı düşünenlere özgürlük, okuma hakkı, kıyafet serbestisi, hayat hakkı tanımamanın, kısaca “despotluğun” Firavun’un en önemli ayırıcı vasfı olduğunu aktarıp, yakın tarihimizde yaşadığımız bazı olaylar üzerinden hareketle, Firavun’u tespite çalışalım..

Bu çerçevede soralım:

“Üniversitelerde başörtü yasak olsun” diyenler mi Firavun’dur?

“Yıllarca üniversitedeki öğrencilerin başlarındaki örtü sebebi ile okumalarını engelleyenler” mi Firavun’dur?

“TBMM’de 411 üyenin oyu ile başörtü yasağı üniversiteler için kaldırıldığında, Anayasa Mahkemesi’ne koşup, ‘Bu değişiklik iptal edilmelidir’ diyen parti”nin yönetici konumunda olan mı Firavun’dur?

Yoksa “Başı açıkların kullandıkları özgürlüğü, başı örtülüler de kullanmalıdır.. Başörtü üniversitelerde serbest olmalıdır” diyen ve bu özgürlüğü, despotların darbe tehditlerine rağmen ülkeye getiren siyasi iktidarın yöneticileri mi Firavun’dur?

Baştan söyledim..

Takdir sizin..

Hangi tarafta despotluk görüyorsanız..

Hangi tarafta “Dediğim dedik, çaldığım düdük” dayatması görüyorsanız..

O taraf, Firavun’un bugünkü yaşayan örneğidir.. 

Hangi tarafta tek tip kıyafet görüyorsanız..

O taraf, Firavun’luğa yakındır..

Hangi tarafta özgürlük görüyorsanız..

İsteyenin başını kapattığı, isteyenin başını açtığı özgürlük ortamı görüyorsanız..

Orası, Firavun’luğa uzaktır.

Başörtü ekseninde, Firavun’un kimliğini tespit edemeyenler için..

İkinci somut örneğimizle birlikte, kıstasımızı aktaralım..

1999’da katsayı ahlaksızlığını çıkaran ve bu katsayı zulmünün kaldırılması için her değişiklik teklifi gündeme getirildiğinde “Yaptırtmayız. İzin vermeyiz” diyerek ayak sürtenlerin başındaki kişi mi Firavun’dur?

Katsayı zulmü sonlandırıldığında, Danıştay’a koşup, “Katsayı devam etmeli.. Bu işlem iptal edilmeli, meslek lisesi mezunlarına katsayı uygulaması sürdürülmelidir. İmam hatip mezunları, tıp, hukuk, mühendislik gibi fakültelere gidememelidir” diye talepte bulunan milletvekillerinin doluştuğu partinin genel başkanlık koltuğunda oturan mı Firavun’dur?

Yoksa o katsayı zulmünü, iktidara gelişinin 10. yılında da olsa, bin bir darbe tehditleri altında büyük bir cesaretle kaldırmayı başaranFiravun’dur?

Bu somut örnekle de, Firavun’u belirleyemeyenlere, üçüncü somut kıstası söyleyelim.

1997 yılında kesintisiz eğitim yasasını çıkarttırarak, 14 yaşından küçük çocukların Kur’an öğrenmelerinin önüne set çekenlerin başındaki politikacı mı Firavun’dur?

Yaz kurslarında bile Kur’an öğrenilmesine engel çıkartanların fikir babası olan mı Firavun’dur?

“Bütün çocuklar tek tip yetiştirilmeli. Hepsi önce laik eğitimden geçirilmeli.. 15 yaşından sonra isteyenler dinlerini öğrenebilmeli” diyenlerin başındaki parti yöneticisi mi Firavun’dur?

Yoksa 14 yaşından küçüklerin Kur’an öğrenmelerinin önündeki engeli, “7 yaşında bale öğrenmek serbest ise.. Başka kurslara gitmek serbest ise.. İsteyen velilerin, çocuklarını Kur’an kursuna göndermeleri de serbest olmalıdır” diyerek çocuklarımız arasında eşitsizliği ortadan kaldırıp, özgürlüğü getiren mi Firavun’dur?

Yaratılış inancını tahrif etmesi umuduyla geliştirilen evrim teorisinin okutulduğu biyoloji dersinin içeriği değiştirilmek istendiğinde, “Bilime dokundurtmayız” diyen..

Sonrasında o dersin planlamasını, daha yüksek yaşlarda öğrencilere okutulacak şekilde ayarlanmasına “Biyoloji dersi, içeriğinde evrim teorisi okutuluyor diye azaltıldı” diyerek, bin bir yalanla suçlayan..

Din dersinin 1 saatten 2’ye çıkarılmasına ise, hiç sektirmeden karşı çıkanların buluştuğu partinin yöneticileri mi Firavun’luğa daha yakındır?

Yoksa, din dersini 1’den ikiye çıkaran..

Tüm okullara seçmeli Kur’an-ı Kerim dersi koyan..

Yeterli talep olduğunda, imam hatip okullarını açan siyasilerin bulunduğu partinin yöneticileri mi Firavun’luğa daha yakındır?

Bir mahallede cami yapımına başlandığında..

Hemen “İstemezük” bayrağı açıp, “Olmaz, yaptırtmayız” diyenlerin bulunduğu partinin yöneticileri mi Firavun’luğa daha yakındır?

Belediyeye itiraz eden.

Olmazsa idare mahkemesine koşup, iptal davası açan..

Aleyhte karar çıkarsa, Danıştay’a giden..

Yine aleyhte karar çıkarsa, “Yargı kuşatılmış” diyenlerin bulunduğu siyasi kadroların başındakiler mi Firavun’luğa daha yakındır?

Yoksa..

İhtiyaç olan yerlere, “İstemezük” diyenlerin tüm engellemelerine rağmen, ibadet yerlerini yaptıran, yapanlara destek olanlar Firavun’luğa daha yakındır?

Halktan destek alamayan..

Alamadığı için de, bunalıma giren..

Girdiği her seçimden mağlubiyetle çıkan..

Her seçim sonrasında, mızıkçılık yapan..

Halkın tercihine saygılı olmayanlar mı Firavun’dur?

Yoksa, girdiği her seçimi kazanan..

Halkın büyük tercihini arkasına alarak ülkeyi yöneten..

Seçim sonuçlarına saygılı olanlar mı Firavun’dur?

Önümüzdeki ilk seçimde..

Halkın ancak çok cüzi bir kısmının tercih edeceği ayan beyan ortada olan siyasi kadroların başındaki isimler mi Firavun’dur?

Yoksa, ilk seçimde, halkın yine büyük rağbet göstereceği şimdiden bilinen siyasi kadrolar mı Firavun’dur?

“Her Firavun’un, bir Musa’sı vardır” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun, o sözü sarfettiği sırada, birlikte yürüdüğü arkadaşlarına, “Sakın halkın gördüğü noktalarda yemek yemeyin, su içmeyin. Birçoğumuzun oruç tutmadığı anlaşılmasın” talimatını irdelemeye hiç gerek yok..

Zira halkımız feraset sahibidir..

Kimin hayatının Firavun’dan örneklerle, kimin hayatının Hz. Musa’dan örneklerle dolu olduğunu iyi bilir..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23