• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Öğretilen Ateistlik ise, istismarı görmezden gel!

05 Eylül 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Yüzlerce ev ve onlarca yurdu bulunan bir vakfımızın Karaman’daki bir küçük evinde.. Kendini bilmezin birinin yaptığı yanlış sebebi ile, tüm Müslümanlar suçlandı..

81 ildeki vakıf evlerinde benzer olaylar varmış gibi karalama kampanyaları düzenlendi..

Tekil bir olaydan genellemeler yapıldı..

(Eminim okul, yurt, ev okulu gibi faaliyetlerde bulunan tüm dini kurumlarımız o olaydan gerekli dersi çıkarttılar.. Böyle bir yanlışa, dini hassasiyeti olan hiç kimsenin onay vermesi zaten beklenemezdi.. Bu tekil olaydan sonra, çok daha hassas olunması gerektiğini hepimiz bir defa daha idrak ettik.)

Bizim mahalledeki tekil olaya bizim tavrımız, kesinlikle onaylama, üstünü örtme şeklinde olmadı..

Olayın failine güzellemeler yapmak hiç olmadı..

Peki..

Bize o olay üzerinden sabah akşam küfredenlerin, kendi mahallelerindeki bir olaya yaklaşımları nasıl?

Somut örneğini vereyim..

Yıl 2006.. Yer Çatalca Aziz Nesin Vakfı..

İddianın ayrıntılarını aktarmayacağım.. Cinsel istismar ile ilgili iğrenç mi iğrenç iddialar..

Ağır ceza mahkemesinde yargılama yapıldı..

İğrençliğe, Akit’ten başkası haber değeri vermedi, yazmadı..

Sonunda etkili kişiler devreye girdi.. Müştekilerin şikayetleri kısmen geri çektirildi.. Yine de mahkemenin bazı sanıklara ceza vermesinin önüne geçilemedi..

Peki bu olay üzerine, o vakfın sorumluları, yetkilileri, olayın failleri, Karaman’daki sanık gibi teşhir edildi mi? 

Bir daha benzer olayların yaşanmaması için kamuoyunun dikkati çekildi mi?

Hayır..

Bu sorulara verdiğimiz “Hayır” cevabı bir kenara..

Şimdilerde o vakfın tanıtımı, onlarca güzelleme ile, malum gazetelerde sayfalar dolusu röportajlarla karşımıza çıkıyor..

Nasıl mı?

Anlatayım..

Koç’un beslediği gazetede, “Düşlerdeki özgür dünya Çatalca’da” başlığı ile veriliyor..

12-13 yaşlarında bir erkek çocuk, 8-9 yaşlarında bir kız çocuğu ile, aynı havuzun başında görüntüleniyor..

Erkek çocuk elinde su hortumu, küçük kıza su sıkıyor..

Çok matah bir iş yapıyorlarmış gibi, bu fotoğraf “Düşlerdeki özgür dünya” başlığı altında okuyuculara sunuluyor..

Fotoğrafın yazısında, “Çocuklar doyasıya eğlendikten sonra” denilerek güzellemeler yapılıyor.

Çatalca’daki olay, Türk medyası tarafından, Karaman’daki gibi sabahtan akşama kadar tartışılmadığı için..

Kimse tahmin edemiyor..

Kimse, “Doyasıya eğlenmenin içinde, ‘cinsel istismarlar’ da var mı?” diye sorgulayamıyor..

Biz önceki olayı bildiğimiz için..

Fotoğrafdaki görüntünün..

Sonuçta çocukları benzer cinsel istismarlara götüreceğini tahmin ettiğimiz için..

Olayı sorguluyoruz ama..

Vatandaş ne bilsin, o vakıfta daha önce neler olduğunu..

Yine benzer “Doyasıya eğlenme” adı altında, ne iğrençliklerin yaşandığını..

Dindarların yüz binlerce okullarının, ev okullarının içinde tek bir olay çıkınca.. 

“6 yaşındaki çocuğun, 8 ilkokul çağındaki çocuğun orada ne iş var” diye yeri göğü birbirine katarak kıyamet kopartanlar.

Şimdi Aziz Nesin’in, ateistlik öğretilen vakfını, aynı tanıtım sayfasında bakın nasıl öve öve bitiremiyorlar..

Yine Koç’un beslediği gazeteden iktibas ediyorum: 

“Vakıfta küçük çocukların bakıcı ablaları var. Umut 8, Neslişah ise 4 yaşında vakfa gelmiş. Birlikte büyümüşler..”

Vay vay vay..

Hani bir söz vardır..

“Şecaat arzederken merd-i kıpti.. 

Sirkatin söyler” diye..

Dört dörtlük uymuş bu anlatım..

Hani 4 yaşındaki çocuklar..

7 yaşındaki çocuklar, yurtlarda kalamazdı?..

İlkokul çağındaki çocuklarımız, ev okullara bile gidemezdi?..

Ne oldu?

Sizin yurt söz konusu olunca..

Orada havuz başında doyasıya kızlı-erkekli eğlenme (Eğlenmenin neler içerdiğini, Bakırköy 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/66 esas sayılı dosyasına bakarak, merak edenler öğrenebilir.) olunca.

Kimsenin çıtı çıkmıyor..

“4 yaşındaki çocuğun, Aziz Nesin’in Çatalca’daki çiftliğinde ne işi var” diye soran çıkmıyor..

Aynı gazeteden bir fotoğraf daha..

Aziz Nesin Vakfı’ndaki, 6 yaşındaki çocukla, hiçbir akrabalık bağı olmayan üniversiteli gençler, 40 yaşında kadınlar, 60’lık babaannelerle.. 18’lık genç kızlarla birlikte aynı sofraya oturup, kahvaltı yaptıkları fotoğraf..

Çocuk psikolojisinden anlatımlar yapanlar..

“Olmaz ki, böyle yurt ve ev olmaz ki.. Çocuklar anne babaları dışında, kendilerinden büyük çocuklarla, hele hele yetişkinlerle birlikte yaşayamazlar ki.. İlkokul çağındaki çocuklarla, ortaokul çağındaki çocuklar bir arada olamazlar ki..” diyenler.. 

Bu sözlerini, hem de aynı cinsten çocuklar için söyleyenler...

Benim de hak verdiğim, bu konudaki “doğru”yu söyleyenler..

İş ateistliği öğretmek olunca..

Çıtları çıkmıyor..

Aziz Nesin Vakfı için, eleştiri yerine, övgüler düzüyorlar..

Hani yakında..

“Yok böyle bir yurt” moduna geçerek..

“Koş vatandaş koş.. Böyle bir çiftlik bulamazsınız. Çocuklarınızı buraya yollayın.. Garantili ateist olarak yetiştirin” diye gazetelerinde reklamlar yayınlasalar..

Hiç şaşırmayacağım..

Dahası var..

Dini hassasiyeti olan bir yurtta.. Çocuklar kendi yataklarını toplasalar, temizleseler..Kıyamet kopartıp, “Bu yaşta çocuklar çalıştırılır mı? Kendi yatağı bile olsa, bu işkence yapılır mı?” diyenler..

Ateistlik öğretilen vakıftaki küçük çocuk çalıştırmayı, angaryayı, bakın süsleye süsleye nasıl aktarıyorlar: 

“5 yaşından 22 yaşına kadar Nesin’in tüm çocukları ve çalışanlar, öğle yemeği için masaya oturuyor. Herkes aynı masada sohbet ede ede yemeklerini yiyor. Saat 14.00 olunca tüm çocuklar binanın lobisinde toplanıyor.. 23 yaşındaki Umut Başar ile 22 yaşındaki Neslişah Kahraman çocukların görev bölümünü yapıyor.. Bir grup çocuk kütüphaneyi, bir grup tiyatro salonunu, bir grup etüt odasını, bir grup da katları temizlemek üzere işbaşına koyuluyor.”

Vay vay vay..

Sadece yataklar değil.. Kütüphane, tiyatro salonu.. Hatta etüt salonu ile katlar bile, çocuklara temizlettiriliyormuş.

Duy duy..

Laikçilerin tüm suçlarını, suçtan saymayan İsmail Saymaz..

Duy da, bir küçük haber yapıver..

Adamlar kendileri itiraf ediyorlar..

Küçücük çocuklara, neler yaptırdıklarını..

Daha başka neler olduğunu da yazardım ama..

Dua edin, biz inanan insanlarız..

Yaptıklarımızda küçücük bir hata var ise..

Cezasını bu dünyada da, öbür dünyada da çekeceğimize inanırız..

Uyarmak için yazmak gerek ama..

Yazmamak esas hata olur ama..

Vicdanımız yine de elvermiyor..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23