BUYURUN İSTİSMARIN HER TÜRLÜSÜNE…
Bir kısım inançlı yazarlar, bazı TV yorumcuları ve vatandaşlarımızın gayretli çalışmaları sonucu; Müslüman Türk aile yapısının köküne dinamit koyan, aile mefhumunu kökünden yıkmaya yönelik çirkin, rezil, edep dışı yayınlar yapan “Evlendirme programları” kaldırıldı diye sevindik. Bu iğrenç programlardan kurtulduk sandık.
Peki o programlar kalktı da ne oldu? Atalarımızın deyimi ile dağ fare doğurdu. Gitti sıtma. Geldi ölüm. Gitti rezalet, geldi rezaletlerin kat,katı..
Evlendirme programı sunan TV’lerde,ahlaki yönden, edebi yönden Tük milletinin evladına faydalı olabilecek gözle görünür hiç bir şey yok. İstismar var, sömürü var, bir kısım kadın veya erkek vatandaşlarımızın maruz kalmış oldukları aile içi sıkıntıları deşifre ederek onların sıkıntıları üzerinden ajitasyon var.
Dikkat ederseniz; eski evlendirme programlarında yer alan yıllanmış bir kısım bay ve bayanlar, yeni programlarda var. Bir nevi figüran durumundalar. Kimileri bilgiç ve danışman (!) pozisyonunda, ekranlarda ahkam kesiyorlar. Eskilerden bazıları, nişanlısı ile barışma yolunda..Bazıları arada kalan evlatları için, ayrı gibi gözüken veya öyle gösterilen eşlerin birleştirilmesi için gayretler gösteriyorlar.
Kimisi doğurup cami avlusuna attığı, kimiside çöp kutusuna attığı evladını yirmi sene sonra , otuz sene sonra arama sevdasında.(Bir hayvan bile tehlike halinde yavrusunu dişine takıp kurtarmaya çalışırken) bu anneler (!) daha göbeği kesilmeden çocuğunu atıyor, şimdi de kaçlira karşılığı belli olmadan insanlarımızın saf ve temiz duygularının istismar etmek için, evlat hayranı (!) kesiliyor ve evladlarını arıyorlar?!..
Program yöneticisinden bir anons:“Evladını, anneni,babanı Bulduk!... Bulmak üzereyiz.” Sonuçta “İşte Ayşe’nin annesi. İşte Hasan’ın babası. Bakın!.. Şuradan geliyor..”Kucaklaşmalar, sahte göz yaşları.Alkış… Alkış….Bütün bunlar hizmetten öte para kazanmak ve programların reytingini sağlamaktan başka bir şey değildir.İzleyenleri etkilemek , daha doğrusu kandırmak. Böylece sömürü üzerine sömürü yapmak. Hele, hele biraz derdi ve sıkıntısı olan, özellikle kalpleri yumuşak,kırık hanımları etkilemeye çalışarak menfaatlar elde etmek.
Neticede şunu kesin olarak bilmeliyiz ki, birileri tarih boyunca sarsılmaz temeller üzerine oturan Türklerive yapısını yıkmak istiyor. Erkeklerimizi alkolik, kızlarımızı çıplak hale getirmek istiyorlar.Bazı boyalı basın ve bazı televizyonlar da, bu iş için para kazanmak sevdasıyla neşriyatlarını yapıyorlar.Resmi yetkililerimizin bildirdiklerine göre evden kaçmalar (kız-erkek); çok küçük yaşlara düşerek çoğaldı. Keza; alkol,uyuşturucu kullanımı (her çeşidi) çok alt yaşlara kadar indi.
Biliyorsunuz; birileri geçmişte kapalı odalarda toplantı üstüne toplantılar yaptılar. Dünya güzellik yarışmasına katılan Türk kızını, dünya güzeli seçmişlerdi.Türk kızından daha güzel kızlar varken Türk kızının dünya güzeli seçilmesine kızan bazı jüri üyelerine, “Bu kızı birinci seçelim ki, ülkesine döndüğü zaman buna bakan, imrenen diğer kızlar da açılır” denildi. Gerçektende öyle oldu. Boyalı basının gayretleri, bu tür yarışmalar; hele hele açık saçık yayınlanan TV filmlerinin Türk kızlarını ne hale getirdiğini hep birlikte görmekteyiz.
Dün Türk nüfusunun çoğalmasından korkanlar; gece-gündüz her ortamda, az çocuk yapın diyerek, nüfus planlaması için gayretler göstermediler mi?
Bunların ortak noktası; Türk aile yapısını bozmak, yıkmak ve yok etmektedir. Sinsi planları bu. Çalışmaları da içte ve dışta bu şekilde devam etmektedir.
Sayın hükümet yetkililerimiz başta olmak üzere, RTÜK kurumu; bu tip programları ciddi bir şekilde takibe almalı, Milletin zararına olan, aileyi tehdit eden tüm programlar yayından kaldırılmalıdır. Ara sıra verilen ve caydırıcı da olmayan para cezaları ile bu işin önü kesinlikle alınmaz. Ülke çapında yayın yapan mahalli veya ulusal bütün TV’lerin yayınları ciddi bir izleme ve analize tabi tutulmalıdır. Milletçe yetkililerimizden bu yönde atacakları adımları sabırsızlıkla bekliyoruz.
Cümleniz Mevla’ya emanet olunuz.