• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

“Ajan Sava” iş başında!

30 Aralık 2015
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Bugün yine Bulgaristan’dan ama bambaşka bir konudan bahsetmeyi düşünüyordum.

Diyecektim ki...

26-27 Aralık 1984 tarihlerinde Kırcaali ili Kızılağaç (Kirkovo) Belediyesi’ne bağlı köylerdeki binlerce Türk, dönemin hükümeti tarafından “soya dönüş” olarak adlandırılan, Bulgarlaştırma kampanyasına karşı önemli bir direniş gerçekleştirmiştir. 

Yurtçular, Kayaloba, Nakıplar (Kitna) ve diğer civar köylerinden gelen on bin civarında Türk, Yoğurtçular (Mogilyane) köyünde toplanmıştı. Protestocuları dağıtmak isteyen asker ve milis güçlerinin açtığı ateş sonucu, üç Türk şehit düşmüştü. Şehitler arasında Nakıplar köyünden Musa Yakup ve Kayaloba köyünden Ayşe Hasan ve henüz 17 aylık olan Türkan bebek de vardır. 

Protestocular evlerine dönerken de saldırı yaşanmış ve birçok Türk yaralanmıştı. Direnişi sürdürenler ise Belene Kampına sürgün edilmişlerdir.

1984-89 yılları arasında yaşanan bu insanlık dışı süreçte, bir milyondan fazla Türkün isimi değiştirilmiştir. Yüz binlerce Müslüman Türk evladı ise evlerini ve işyerlerini geride bırakıp, Bulgaristan’ı terk etmek zorunda kalmıştır.

Bulgaristan’daki Müslüman Türkler, tarihe kanlı harflerle yazılan bu zulmü unutturmamak ve tekrarına engel olmak adına; her yıl aynı tarihlerde anma törenleri düzenliyorlar. Şehitlerimizin ruhuna birer Fatiha gönderiyor ve dua ediyorlar.

Ne var ki bugünlerde Bulgaristan’da, 31 yıl önce gerçekleştirilen bu soykırım girişiminden ayrıntılı bahsetmemize mani olan, ilginç olaylar yaşanıyor. 

Üyelerinin çoğunluğu Müslüman ve Türklerden oluşan Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi-HÖH Genel Başkanı Lütfi Mestan, yine bu partinin onursal başkanı Ahmet Doğan tarafından, başkanlıktan uzaklaştırıldı. Mestan, HÖH üyeliğinden de ihraç edildi. Hal bu ki Lütfi Mestan, 19 Ocak 2013’de düzenlenen 8. HÖH Olağan Kurultayı’nda, bizzat Ahmet Doğan tarafından genel başkanlık görevine getirilmişti.

Lütfi Mestan’ın, dünyada eşi benzeri olmayan bir şekilde, başkanlıktan uzaklaştırılma gerekçesi oldukça enteresan: Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi olayında, Türkiye’ye destek vermek!

Bu, Lütfi Mestan’ın tek ‘günahı’ değil. 

Mestan, Türkiye ile yakın ilişkide olmak, Bulgaristan’daki Türk ve Müslümanların problemlerinin çözümü için çaba harcamak ve bu ülkedeki anadili sorununu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımak gibi birçok ‘büyük cürümün’ de müellifi!

Lütfi Mestan, HÖH’den yalnız ayrılmadı. Milletvekilleri Şabanali Ahmet, Hüseyin Hafızov ve Aydoğan Ali ile Kırcaali İl Başkanı ve Cebel (Şeyhcuma) Belediye Başkanı Bahri Ömer de HÖH’den istifa ettiler. Önümüzdeki günlerde, istifaların artması bekleniyor.

HÖH, Mart 2016’daki 9. Olağan Kurultay’a kadar milletvekilleri Mustafa Karadayı, Ruşen Riza ve Çetin Kazak’tan oluşan Başkanlık Kurulu tarafından yönetilecek.

Gelelim seçilmiş genel başkanının nasıl olup da, onursal genel başkan tarafından görevden alınabildiğine...

Her ne kadar son iki yıldır HÖH Genel Başkanı Lütfi Mestan olsa da, partinin en alt yönetim organlarına kadar etkinliği bulunan, Ahmet Doğan fiili genel başkan idi. Bu sebeple Lütfi Mestan mahkeme yoluyla geri dönse bile, hareket imkanı olmayacaktır. 

Buraya kadar ifade ettiklerimize ilave etmemiz gereken bir diğer nokta da, Ahmet Doğan’ın karanlık geçmişidir.

Bulgaristan’daki Müslüman ve Türkleri temsil misyonuyla kurulan HÖH’ü, 23 yıl boyunca Ahmet Doğan yönetti. Ancak Doğan liderliğindeki HÖH, hiç bir zaman seçmenlerinin taleplerini karşılamadı. Bulgar siyasetçilerin “Müslüman partisi” olarak nitelendirdiği HÖH, Müslümanların beklentilerini boşa çıkardı.

Ahmet Doğan, Bulgar derin devletinin bir ürünü olmak, komünist dönemde ajanlık yapan Türkleri parti bünyesinde bulundurmak, Türk azınlığın haklarını yeterince savunmamak, Türk bölgelerine yatırım yapmamak gibi konularda eleştiriliyor.

Ahmet Doğan’a yönelik eleştiriler bundan ibaret değil. Camilere sahip çıkmak yerine İstanbul’daki Bulgar kilisesine bağış yapmak, parti yöneticilerinin Karunlaşması ve Firavunlaşması, parti içi özeleştiri yollarını kapalı tutmakla da eleştiriliyor.

HÖH kurucusu ve Genel Başkan Yardımcısı Kasım Dal’ın, “partideki tek sesliliği aşmanın mümkün olmadığı” gerekçesiyle, Ocak 2011’de istifa etti. Ardından, Ahmet Doğan’ın büyük ümitler beslediği, Korman İsmailov da partiden ihraç edildi. 

Tüm bunların üzerine; Ahmet Doğan’a en yakın isimlerden biri olan ve özel kalem müdürü Ehmet Emin’in, hala gizemini koruyan bir sebeple kendisine ait saraylardan birinde intihar ettiği ve ‘Ajan Sava’ takma adıyla, Todor Jivkov liderliğindeki komünist rejim ve Rusya adına ajanlık yaptığı iddialarını da ilave edin.

Görünen o ki ‘Ajan Sava’ yeniden göreve davet edilmiş! O vazifesi gereği, Rusya’ya sahip çıkıyor. Peki ya Bulgaristan’daki Müslüman ve Türkler?.. Onlar da vazifelerini yapıp, “Ajan Sava, yeter artık! Türkiye bizim önceliğimizdir” diyebilecekler mi? Cevabı önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz inşallah.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23