• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Ali Erbaş Üzerinden Cumhurbaşkanına Gönderme Yapanlar

20 Eylül 2017
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Şeytanın Allah’a hitaben:

-“Kıyamete kadar kullarını azdıracağım” beyanından sonra fitne-fesat şekil ve çeşitleri bitecek gibi değil.

Şeytanın kancasına takılanların ortak özelliği; sınırsız-sorumsuz şekilde ruhlarını kirleten ve hastalandıranlardır.

Öyle bir hastalıktır ki, eğer kişi bir de bunu “dinden çarpıttığı hükümlerle” yapar ve üzerinde durursa, tedavisi imkânsızlaşır.

Fitne ve fesat salgınının; bürokrasi, siyaset ve medyadaki belirgin özelliği; yazılan, konuşulan ve gelen haberlerin, “yalan, iftira ve bühtan olduğu” bilindiği halde, “kendilerinin o taraklarda hiç bezi yokmuş gibi” ve hatta yarım dudak; “Bunların hepsi uydurma” diyerek çevrelerine yaymalarıdır.

Yaymakla kalmazlar, bir de muhataplarından duydukları cevapları, yine kendi zihinlerinde istedikleri gibi yoğurup, pazarlamasını yaparlar ki, bu ruh halleri; evlerine, işlerine, yakınlarına, arkadaşlarına olduğu gibi yansır.

Bu marazın en çok yuvalandığı yer; siyaset, bürokrasi, medya ve sosyal medyadır.

Şimdi Prof. Dr. Ali Erbaş’ı Diyanet İşleri Başkanlığına atayan kimdir? Cumhurbaşkanımız Erdoğan’dır.

Peki, Ali Erbaş hakkında hiçbir araştırma yapılmadan, geçmişi gözden geçirilmeden, yakın-uzak tanıdıklarından istihbarat alınmadan, MİT tarafından bütün hayatı didik didik edilmeden göreve getirileceğine, “düşünme ve fikir melekesi en zayıf kimseler” dışında kim inanabilir?

Ali Erbaş hocanın FETÖ’cülerle olan ilintisini gündeme getiren çevreler malumdur. Ekmeklerini, aşlarını, işlerini, fitne ve fesatlık üzerinden kazanıp, topluma yaymakla vazifeli olanlardır.

Maalesef ve ne yazık ki, bu yaygaraya, iftiraya, ihanete inanmadığı halde “belki” diyerek şüpheliymiş” gibi yaklaşanlar, aslında biliyorlar ki, Ali Erbaş FETÖ’cü değildir.

“Acaba FETÖ’cü zannıyla meseleyi canlı tutanların özünde yatan ana sebep ise; hazır fırsat çıkmışken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yahut hükümete karşı içinde biriktirdiği ama dile getiremediği muhalefetini sergilemektir. Geçelim.

Ali Erbaş hocayı Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesine Yard. Doç. olarak alan isim, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’dır.

İhsan Süreyya hocamız “Doğrucu Davut’tur ve Hakk rızası dışında hareket etmez, kimsenin hatırı için de yamulmaz”.

Dilim döndüğünce yukarıda tarif ettiğim taife maalesef, FETÖ merkezli fitne tsunamilerini, “inanmakla inanmamak” arasında izleyip, gerçek limanlara demir atamamaktadırlar.

Bir başka örnek. Ali Erbaş hoca, 2011 yılında dönemin Başbakanı Erdoğan’ın tensipleriyle, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğüne atanmıştır.

Demek ki, Cumhurbaşkanının güven noktasındaki kanaati oldukça yüksek. Öte yandan; Yalova Üniversitesi rektörlüğüne getirilirken de mutlaka sık elenip dokunmuştur.

Sözün özü şu ki aziz dostlar!

Cumhurbaşkanı yahut hükümetin iç ve dış meselelerde eleştirilecek icraatları olabilir ve vardır.

Yalnız bunu açık şekilde yapıp göze batmaktan çekinerek, böyle haberler üzerinden nefis tatmininin kimseye bir faydası olmaz, böyleleri kendilerini ve çevrelerini zehirlerler.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23