• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Doğunun Medeniyetinde Batı Yoktur

09 Ağustos 2017
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Osmanlı damgasına sahip münevverlerimizi, batılı yahut Haçlı zihniyetliler, bu topraklarda yüz yıldır yok etmek istemiş ve büyük ölçüde de başarılı olmuşlardır.

Kendi medeniyetini ve değerlerini inkâr ederek batıya sığınanlar, medet umanlar, ruhlarını köleleştirmiş ve ait olduğu topluma karşı insani melekelerini kaybetmiş kimselerdir. 

Yalnız artık, devir o devir değildir. İnancını sahiplenen Osmanlı münevverlerimizin çocukları ve torunları, atalarının mirasına sahip çıkmaktadır.

Batıya sığınarak yardım çığlığı içerisinde ciyak ciyak feryad edenlerin, kendilerine ikrar edemedikleri gerçek budur.

Üzerinde yaşadığımız topraklarımız, 14 asırlık bir medeniyetin ev sahibidir ve kıyamete kadar da sahipliğini sürdürecektir.

İçimizdeki Haçlı ruhluların, dışarıda tapındıkları Haçlılardan istediği bu medeniyetin ilgasıdır. 15 Temmuz ihanet kalkışması bu ilganın son hamlesidir.

Allah’ın izniyle daha da olmayacaktır. Bugün ister doğuda ister batıda olsun, halkı ile devletinin barışık olduğu yegâne ülke Türkiye’dir.

Batılı toplumlar insani hasletler bakımından büyük bir bunalım yaşamaktadır.

Aklıselim sahibi her insan görür ki, batının gücü; sömürgeciliklerinden ve terör örgütlerini beslemekten gelmektedir.

Sömürgecilikleri hızla erimekte ve insanı insan yapan değer yargıları tarumar olmaktadır. Ellerinde kalan tek güçleri terör örgütleridir ve onları beslemektedirler.

Elbet besledikleri silahlar günü geldiğinde kendilerine dönecektir. Büyük kaderden kaçış yoktur, kaçamayacak ve yaptıkları, yaptırdıkları ihanetlerin bedelini ödeyeceklerdir.

Burada esas olan bizim kendi birliğimiz ve bütünlüğümüzdür. Kendimizde olmamız vaktidir. Oyalanmalara ve oyunlara aldanmamamızdır.

Fert fert, kendimizi okumalı ve anlamalıyız. Nasıl bir medeniyete, inanca, tarihe sahip olduğumuzu bilmeli ve idrak etmeliyiz.

Batı teslimiyetçisi siyasetçilerin halini görüyoruz. Sürekli Haçlı dünyadan yardım istiyorlar. Halkımızla ve devletimizle barışmak yerine Haçlılara sığınıyorlar.

Doğru ve diri bir inançla birbirimizi ve ülkemizi sahiplenmeliyiz. Doğru ve diri bir imanla hareket etmedikçe itikadımızla yaya kalırız.

Arif olanlar şöyle derler:

-“Allah müminleri diri kimseler olarak belirtir, inkârcıları ölüler; şüpheci, münafık ve zındıkları da hasta olarak tarif eder”.

Vatanımızın, dinimizin, bayrağımızın, milletimizin bekası için Müslüman bir toplum olarak; “diri, iri ve bir olmak mecburiyetindeyiz”.

Diri olanlar birbiriyle “dirlik” içerisinde olmazsa; birliğimiz ve haliyle tüm değer yargılarımız, Haçlıların tekelinde lime lime edilmiş olur.

Diri olmak ve kalmak için yaratılış fıtratımızdaki mayaya dikkat etmeli, taze tutmalı ve elmas madeni gibi sürekli muhafaza etmeliyiz.

Yine âlimlerimiz derler ki:

-“Allah’ın insan fıtratına nakşettiği tevhid inancı vardır. İsteyen yaşar, yaşamak istemeyenler de inkâr eder ve inançlı bir topluma sürekli nifak tohumları ekerler”.

Evet, bildiğiniz gibi günümüzde bu tohum hem içeriden hem dışarıdan sürekli ekilmektedir. Temiz fıtratımıza nifak tohumları ektirmeyelim.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23