• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

TBMM Yeni Yasama Yılı

03 Ekim 2017
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Bilmeyen öğrensin, duymayan duysun! 

Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. 
Bölücü sapıklar aklına koysun, 
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Abdurrahim Karakoç.

Milli iradeden çıkış ve kaçış yok.

TBMM’nin 26. dönem 3. yasama yılı, Başkan İsmail Kahraman’ın konuşmasını anlamlandırdığı önce Yunus Emre, sonra Abdurrahim Karakoç’tan okuduğu şiirle açıldı.

TBMM Başkanı Kahraman ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarını televizyondan izlerken, hafızam 15 yıl ve daha gerilere gitti.

Ak Parti iktidarlarına kadar TBMM’nin açılışında başkanlar ve cumhurbaşkanları; “millet ne der” diye değil, “İsrail-AB-ABD” “ne der, nasıl karşılar” diye konuşma yapardı.

Topluma verilmesi gereken hesaplar, Batılı devletlerin liderlerine verilirdi. Sözlerin mütemmiminde ne devlet ne millet yer alırdı.

Genelde Haçlıların Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için ürettirip sahneye koydurdukları irticaya vurgu yapılır ve “batılı değerlere sahip çıkmazsak, ilerleyemeyeceğimiz, ekonomik olarak kalkınamayacağımız” üzerinde durulurdu.

Bugün hamdolsun yerli ve milli bir Cumhurbaşkanımız, ekseriyeti yine yerli ve milli maya ile yoğrulmuş milletvekillerinden oluşan bir TBMM ve hükümetimiz var.

Bir daha hamdolsun ki, milli irade dimdik ayaktadır ve bu iradeden çıkış, kaçış yoktur. Tabandan tavana kadar, “millet-devlet bütünleşmesi” meydandadır.

¥

Unutmamalı ki! Dünya üzerinde milleti tarafından kurulan tek devlet Türkiye’dir.

Ülkemiz dışındaki dünya memleketlerine bakıldığında, bizden başka milleti tarafından kurulmuş devlet bulmak zordur.

Bizim dışımızdaki devletler, o ülkelerin seçkinleri tarafından kurulmuş yahut sömürgeleştirilmiştir. Bu memleketlerin üzerinde halklarının yaptırım gücü çok zayıftır.

Haçlıların son denemesi olan 15 Temmuz cinneti başta olmak üzere, şimdiye kadar meydana gelen darbelerin-muhtıraların, milletimizi devletimizden koparmak ve sömürge haline getirmek için yapıldığını, sanırım “vatan namusu” olan her insanımız bilmektedir.

Bildiği içindir ki, tüm darbe-muhtıra ve benzeri aşağılık eylemler, sağduyu sahibi halkımız tarafından tarihin çöplüğüne atılmış ve asla kabul görmemiştir.

Dünyanın her yanındaki terörizmin sponsorları olan; “İsrail-ABD-AB” ile içimizdeki taşeronları bu yüzden çıldırmaktadır. Geçelim. 

¥

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmettiği “Yerli ve Milli Yeni Türkiye’nin” kimseye muhtaç olmadığı vurgusu, millet-devlet bütünlüğünün mührüydü.

Bu mührün taşıyıcı ve uygulayıcısı hükümetle bürokrasidir. Hükümet, “iktidar olma çizgisini aşıp muktedir olma” yolundaki adımlarını sağlamlaştırma ve sıklaştırmalıdır.

Tabii burada vazife; iktidarın devleti emanet ettiği bürokrasi kesimine düşmektedir. Dayılarına güvenen bürokratlar, hükümeti vezir de edebilir rezil de.

Bürokrasideki “yaza merhaba partisi” atmosferinin sürmesi, muktedir olma gücünü zayıflatmaktadır. Bu gerçeği, bürokrasiyi izleyenlerle devlet kapısına işi düşen yurttaşlarımız bilmekte ve görmektedir.

Ne yazık ki bürokrasinin önemli kesiminde; bedenlerini ruhlarından, dünyalıklarını ahiretlerinden üstün tutan bir anlayış hâkimdir. Bu hallerini de dini değerlerle gizlemektedirler.

Ezcümle: Millet iradesinin şakası olmaz.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23