• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mustafa Çelik
Mustafa Çelik
TÜM YAZILARI

Dinimiz darbelere karşı direnmeyi emreder/2

21 Eylül 2016
A


Mustafa Çelik İletişim: [email protected]

Hukuksuz iş yapan, haksızlığı yaşama şekline dönüştüren herkes darbecidir. İnsanların yönetimine dipçiklerin zoruyla, bombaların gücüyle, tankların kuvvetiyle hâkim olmanın adı darbedir. Darbelerle idare edilen ülkeler harabedir.

Allah’ın hükmüne ve hâkimiyetine başkaldıran, Allah’ın razı olduğu hayat nizamı İslâm’ın bir bütün halinde hayata hâkim olmasına karşı mücadele edenler, Allah’a karşı darbe yapmaya çalışanlardır. Böylelerinin hukuk dairesinde darp edilmesi, Kelime-i Tevhid’in başında yer alan “Lâ”nın bir gereğidir. Çünkü dinde Allah’a karşı darbe yapan hukuk dâhilinde darp edilir. Bu nedenle diyoruz ki; memleketi mürtedler sarınca Ebu Bekirleri göreve çağırın. İnin meydanlara ‘Allah’tan başka ilahımız yoktur” diye yüksek sesle bağırın!

İslâm ümmetini mürtedlerin istilasından haberdar etmek seferdir. Mürtedlere karşı toplu halde direnmek ehl-i iman için zaferdir!

Darbe; zekâları felce uğratan firavuni devrimdir. Darbecileri mahkûm eden Allah’tan gelmiş olan Kur’ân-ı Kerim’dir. 

“İnsanlardan öylesi de vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider. Bir de kalbindekine (Sözünün özüne uyduğuna) Allah’ı şahit tutar. Hâlbuki o, düşmanlıkta en amansız olandır.

O, (senin yanından) ayrılınca yeryüzünde bozgunculuk yapmağa, ekin ve nesli yok etmeğe çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez.

Ona “Allah’tan kork” denildiği zaman, gururu onu daha da günaha sürükler. Artık böylesinin hakkından cehennem gelir. O ne kötü yataktır!” (Bakara Sûresi/ 204-206)

Askeri darbelere karşı direnmek, Demokrasinin değil, dinimiz İslâm’ın emridir. Demokrasi karanlık mağara adamının oyuncak putudur. Ana yurdu Yunanistan’dır. Demokrasiyi reddetmek, imanın rüknü evvelindendir. Ancak bunun da alâmeti, askeri darbelere karşı meydanlarda direnmektir. Rabbimizin; “Ve de ki: Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” (Kehf Sûresi/ 29) fermanını ortadan kaldıran her girişim, insanlığa ve Müslümanlığa bir darbedir, mutlaka durdurulmalı ve ortadan kaldırılmalıdır. Darbeciler, “Hakkı Allah değil, biz belirleriz” iddiasında bulunanlardır. Bütün insanların iradelerini, tercihlerini kendi iradeleriyle ve tercihleriyle mukayyed hale getirmeye çalışan darbeciler, Rabbimizin bu fermanına karşı isyan edenlerdir.

Askeri darbeler, ülkemize giydirilen esaret elbiseleridir. Hepsi de Batı da dikilmiştir. Sadece giydiren darbeciler ülkemizin hainleridir!

Türkiye’de darbe sesi gelince mesafeler cüceleşti; darbesiz günlerin kahramanları korkaklıkta birleşti. Bu durum şu âyetleri yeniden anlamamızı kolaylaştırdı:

“Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da, sonra bunu ondan çekip alırsak, şüphesiz o ümitsiz ve nankör oluverir. 

Ama kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak mutlaka, “Kötülükler benden gitti” diyecektir. Çünkü o, şımarık ve böbürlenen biridir.

Ancak sabredip salih amel işleyenler böyle değildir. İşte onlar için bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.” (Hud Sûresi/ 9-11)

Darbeyi duyunca şeker, makarna için markete koşan emekli prof ile F-16’lar kalkamasın, masum insanlar ölmesin diye senelik mahsulünü yakan köylünün onuru, şuuru bir olur mu?

Darbe adına masum insanları öldüren darbeciler, asırların asabiyetini bugüne taşıdılar. Allah yerine “Ben Allah’ım” diyen için yaşadılar. Topraklarımızda zuhur eden darbelerin arkasında Allah yerine “Ben Allah’ım” diyen Amerika var. Amerika’nın kucağında yatıp kalkana dünya dar!

Firavun Musa için neyse, dünya için Amerika odur. Dünyada Amerika’nın arkasında olmadığı kötülük yoktur. Darbe kötülüğünün arkasında Amerika ve avaneleri vardır.

Türkiye’de darbe durduruldu, Amerika kalbinden vuruldu. Çünkü Amerika’nın kırk yıllık yatırımı boşu boşuna savruldu.

Öyle bir zamana düştük ki; Müslümanım diyenler gayr-i Müslimler için yaşıyor. Firavunlaşmadık ama içimizde firavunlar dolaşıyor. 

Darbeciler, vicdanları sökülmüş cellatlardır. Cellatların tarafında yer almak, kana doymayan canilere ortak olmaktır. Vakit yalnızca kâfirleri değil, Müslümanları da İslâm’a davet etme vaktidir.

Müslüman olarak bize saldıran kuduz olmuş bir köpek olsa dahi diri ele geçirdiğimiz zaman işkence etme hakkına sahip değiliz. Çünkü dinimiz İslâm, kesinkes işkenceyi haram kılmıştır. İşkence etmek, darbecilerin işidir. Kalbindeki imanının bir gereği olarak darbecilere karşı direnenlerin vazifesi, insaf ve adalete riayettir.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23