• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Nurettin Veren
Nurettin Veren
TÜM YAZILARI

Niçin evet demeliyiz!!!

01 Mart 2017
A


Nurettin Veren İletişim: [email protected]

Her hafta Cuma günleri 20.45’te Akit televizyonunda yapmış olduğumuz, Nurettin Veren ile Perde Arkası isimli programda yayınladığımız whatsapp hattımıza o kadar mükemmel yazılar ve mesajlar geliyor ki, ben de sizlerden gelen pek çok mesajlar içerisinden seçtiğim bu yazıya, köşe yazımda yer vermek istedim.

Duygularımı ve görüşlerimi ifade etsem, ancak bu kadar mükemmel olabilirdi. Halkımızın bilinci ve siyasi takipçiliği o kadar gelişmiş ki, profesyonel gazete yazarları olarak geçinenlere taş çıkartacak yazılar, whatsapp hattımıza gelmekte.

Programımıza gösterdikleri ilgi ve whatsapp hattımıza bu kadar önem verip, Türkiye siyasetini ve Türkiye’nin geleceğini bu kadar aydınlık ve net olarak ifade edebilen ve gayret gösteren bu okuyucularımıza, köşem de yer vermeyi onların bir hakkı olarak görüyorum.

Bu emeklerinin ve bu duygularının ifade edilmesi bu köşede yayınlanmayı hak ediyor. İşte bunlardan bir tanesini hiç bir satırına dokunmadan, aynen size aktarıyorum.

Zannederim sizin de duygularınıza ve düşüncelerinize tercüman olabilecek mükemmel bir köşe yazısı olmuş. Bakın, değerlendirin bir ilave yapmaya gerek var mı?! 

“Bu halk oylamasının yani referandumun son savaş olduğu anlaşılmıyor mu?

Bu bir referandum değil. Bu, yıllardır bu ülkeyi sömürüp kaymağını yiyenlerle son karşılaşmanız...

Bu referandum değil, üniversite kapılarında bacılarınızın başındaki örtüyü çekip indirenlerle, onları yerlerde sürükleyenlerle son karşılaşmanız...

Bu referandum değil, seçtiğiniz başbakanları indirip ASAN darbecilerle son karşılaşmanız...

Bu referandum değil, “İsterlerse % 90 oy alsınlar, bu ülkede asıl biziz, bizim dediğimiz olur” diyenlerle son karşılaşmanız...

Bu referandum değil, 15 Temmuz gecesi tankların önüne dikilip, vatan için canını veren yiğitlerle, Bağdat Caddesi’nde darbecilerin-tanklarını ıslık ve alkışlarla karşılayanların karşılaşması...

Bu referandum değil, 367 krizi çıkaranlarla, canları istedikleri zaman parti kapatanlarla, Cumhurbaşkanının eşi başörtülü olmaz, burası kamu alanıdır deyip, bu ülkeyi babasının çiftliği görenlerle, sizin son karşılaşmanız.

Bu referandum değil, 10 yılda bir darbe yapıp, halkın seçtiği iktidarı yıkan, koalisyonlarla ülkeyi soyan Soros çocuklarıyla Anadolu çocuklarının son karşılaşması...

Bu referandum değil, yıllardır bize koyun, baldırı çıplak, dağdaki çoban, bidon kafa, cahil köylü bilmez, diye aşağılayan namussuzlarla son karşılaşmamız...

Bu referandum değil, siz 15 Temmuz gecesi darbecilerin karşısına çıkıp vatan için canınızı verirken, bankamatiklere koşanların, camileri basıp imam-müezzin dövenlerin son karşılaşması...

Bu referandum değil, mazlumların ümidi, İslam’ın hizmetkârı, ümmetin son kalesi Türkiye’nin 90 yıllık aradan sonra yeniden dirilişinin oylanması...

Biz daha Boğaz’larından geçen gemileri bile durdurup denetleyemeyen bir ülkeyiz. Ne diyordu gazeteci Ergün Diler: «İlk kez ülkemizi geri almak için bu kadar hedefe yaklaştık.”

Bu 90 yıl sonraki ilk dönüm noktamız, ya sandıkları patlatıp Osmanlı’nın torunları olarak masaya yumruğumuzu vurup sahaya ineceğiz, ya da bir 90 yıl daha sürünmeye devam edeceğiz.

Ne diyorlar; ya bir manyak gelirse;

Daha önceki Meclislerde kendilerinin seçtikleri akıllı, ama halkın % 52 ile seçtiği manyak oluyor. 

Daha düne kadar “Türk milleti zekidir” diye Atatürk’ün sözünü tabela yapıp duvarlara asanlar, işlerine gelmeyince halk cahildir, gider bir manyağı seçer demek istiyorlar. Bu halk sizi cebinden çıkarır...

“Başörtülü okumak isteyen Arabistan’a gitsin” diyen bir Cumhurbaşkanını halk mı getirdi? Hayır, siz getirdiniz.

260 tane PKK ve DHKP-C’li teröristi affeden eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i halk mı getirdi? Hayır, yine siz getirdiniz.

Müthiş bir algı operasyonu yapılıyor ve benim saf kardeşlerim bu şeytanların tuzağına düşürülmek isteniyor. 

Ne diyorlar, Başkanlık gelirse ülke bölünür diyorlar. O zaman PKK neden hayır diyor? En çok evet demesi gereken PKK ve kandil olması gerekmez mi? Çünkü Türkiye›nin en çok bölünmesini isteyen onlar değil mi?

Türkiye’yi düşündükleri için mi? 40 bin insanımızı öldürdüler. Her gün bombalı araçlarla saldıranlar kim? 6 ay Diyarbakır Sur’da Ezan-ı Muhammediye’yi susturanlar kim? Camileri yakanlar kim? Kur’an’ı Kerim›in yaprakları arasına bomba düzeneği kuran alçaklar kim? PKK›lılar değil mi?

Ne diyordu İmam-ı Şafi hazretleri, “Fitne zamanı düşman oklarını takip edin, o sizi hakka götürür.”

Bugün CHP, HDP, FETÖ, PKK, YPG, AB, ABD, Almanya hepsi “hayır” diyor.... 

Dikkat edelim cephemizi ve duruşumuzu doğru seçelim. Kuru gürültü çıkaranlara ve fitnecilere meydanı bırakmayalım.” 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23