• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sedat Yılmaz
Sedat Yılmaz
TÜM YAZILARI

Birileri hırçınlaşırken Türk Lirası güçleniyor!

10 Eylül 2017
A


Sedat Yılmaz İletişim:

Üçüncü çeyreğin son ayını yaşarken ekonomide sevindirici haberler ardı ardına gelmeyi sürdürüyor.

Ağustos ayındaki tüketici fiyatlarının (TÜFE) yüzde 10,68 artması ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı öncü verilerine göre dış ticaret  açığının aylık bazda yüzde 22,5’e çıkması ve 2016 yılı Ağustos ayında yüzde 71,1 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın Ağustos ayında yüzde 69,3’e gerilemesini bir yana koyarsak, büyümenin en büyük göstergelerinden sanayi üretimleri artık her veride eşik değer olan 50’nin üzerinde geliyor…

Müstakil Sanayici ve İşadamları (MÜSİAD) SAMEKS’i 56,7, İstanbul Sanayi Odası (İSO) İmalat PMI’i 55,3 ve hemen peşinden Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) sanayi üretimi endeksi, üçüncü çeyreğin ilk ayı olan Temmuz ayında arındarılmamış olarak belki biraz geçen yılki baz etki ile yüzde 25,6 artış gerçekleşti. Arındırılmış sanayi üretimi de Ocak 2011’den bu yana yüzde 14,5 yükseldi.

Sakın “Baz etkisiyle bu bir rakamları görüyoruz” diyenlere, sanayi üretimine aylık bazda baktığımızda söz konusu artış bir önceki aya göre yüzde 2,3 oranında artış kaydetti.

xxx

Açıkçası sanayi üretiminde çarklar hızlandı.

Türkiye, geçen yıl dördüncü çeyrek ile başlayan hızlı büyüme, bu yıl ilk çeyrekte daha da yükseldi…

Şimdi ikinci çeyrek için beklentimiz yüzde 5’lerin üzeri…

Üçüncü çeyrekte ise yüzde 7’leri bulacak bir rakam ile karşılaşacağımızı tahmin ediyorum.

Buna etki edecek etkenleri sıraladım…

Yani Türkiye büyüme yolunda sanayi üretimindeki yüksek artışlarla üçüncü çeyreğe de hızlı bir başlangıç yaptı…

Çünkü takvim etkisinden arındırılmış sanayinin alt sektörlerine baktığımızda, Temmuz ayında imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 16, elektrik, gaz, buhar ve ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 11,7 ve madencilik – taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki ayın aynı ayına göre yüzde 0,8 oranında yükseliş kaydetti.

Özellikle elektrik sektöründeki yüksek üretim, sanayideki atağı apaçık gözler önüne seriyor.

Bir kere gelen öncü göstergeler ve beraberindeki güven endeksleri Ağustos ayında da üretimdeki büyümenin sürebileceğini gösteriyor.

xxx

Şimdi haftaya ikinci çeyrek büyüme verileri açıklanacak.

Dediğim gibi genel beklenti büyümenin yüzde 5’in altında olmayacağı yolunda.

Hükümet teşviklerinin ilk çeyrekte olduğu gibi ikinci çeyrekte de etkisini göstereceğini tahmin etmek zor değil.

Ayrıca büyüme rakamlarından sonra bütçe, işsizlik ve cari denge ile ilgili Türkiye’nin diğer ekonomik verileri de bir bir açıklanacak…

Haydi hayırlısı diyerek 2016 yılını yüzde 2,9 büyüme kapatan Türkiye’nin 2017 yılını bu rakamı ikiye katlayarak tamamlayacağını ümit ediyoruz…

xxx

Tabi ki, Türkiye’deki iyi gelişmeler sadece büyüme ve sanayi üretimi konularında değil, bu durumların da içinde bulunduğu piyasalarda da gözleniyor.

Türk Lirası’ndaki (TL) değer kazanma giderek kendini daha da hissettiriyor..

Kuzey Kore krizinin yanında içeride gerçekleşen yüksek enflasyon arasında denge arayan TL, Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz toplantısının ardından yönünü belli ediyor…

Faizleri değiştirmeyen ECB’nin paralelinde Avro’nun (şu anda parite 1,20’leri geçti) kuvvetlenmesiyle zayıflayan dolara karşı TL de oldukça değerlendi.

Halen 3,40 lira sınırında olan doların söz konusu gelişmelerin devam etmesi durumunda 3,35 liralara kadar inme ihtimali yüksek.

xxx

Tabi bu iyi görünümde, gelişmekte olan ülke merkez bankalarının faiz indirmedeki etkileri de söz konusu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) diğer merkez bankalarına karşı sıkı para politikasına daha da ağırlık vermesi TL’deki duruşu kuvvetlendiriyor…

Sadece ECB değil, ABD Merkez Bankası’nın (FED) mevcut zayıf ekonomik durum vesilesiyle faiz artırımını göze alamaması TL’deki güçlülüğe iyi bir destek veriyor.

Hakikaten ABD ekonomik verileri sürekli zayıf geliyor. FED’in bu durumda Aralık ayına kadar faiz artırması çok zor. Belki bu ay 19-20 Eylül’de yapılacak toplantıda bilanço normalleştirilmesi gündeme gelebilir.

Bu da doları oldukça küresel bazda zayıflatıyor. Dolardaki zayıflama da altın, petrol ve diğer emtia fiyatlarına yansıyor… Yani olumlu yansıyor diyebiliriz…

Piyasalar, gelecek hafta bu ayın 14’ünde gerçekleştirilecek TCMB’nin para politikası toplantısına odaklanmış durumda…

FED’in faiz artırma konusunda ayak sürüdüğü ve Türkiye’de enflasyonun daha da ağırlığını hissettirdiği bir zamanda TCMB’nin faizler ve para politikası konusunda nasıl hareket edeceği hakikaten merak konusu…

Ancak genel beklenti, bekle – gör ile birlikte TCMB’nin faizlerle ilgili yeni bir karar almasının beklenmediği yolunda kesifleşiyor…

xxx

TL’deki değerliliğe turizm ile ihracattaki artışlar destek veriyor elbette…

Ancak birileri hırçınlaşırken TL’deki değerlenme gerçekten dikkat çekici!

Özellikle Avrupa Birliği (AB) ile son dönemde yaşadığımız daha çok siyasi sürtüşmeler aslında ekonomide kendini daha agresif bir şekilde yaşanan daha olumlu iyileşmelere yerini bırakıyor…

Almanya’nın, Türkiye ile AB ilişkilerinin kesilmesine yönelik teşebbüslerine başta Fransa, Macaristan, Finlandiya, Estonya, Litvanya ile birlikte birliğe üye yaklaşık 15 ülke karşı çıkıyor ve Türkiye ile ilişkilerin kesilmesini kesinlikle istemiyorlar…

“Gün ola harman ola” derler ya, tüm gelişmeler Türkiye’nin lehine giden bir çizgide ilerliyor…

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23