• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sedat Yılmaz
Sedat Yılmaz
TÜM YAZILARI

Gelir dengesizliğinin ilacı elimizde, bilene!

20 Eylül 2017
A


Sedat Yılmaz İletişim:

Bugün Türkiye’de gelir dağılımının istatistiksel ölçümüne temas ederek gerçek rakamlara ulaşmaya gayret göstereceğim…

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2016 yılına dair Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması raporunu yayımladı. 

Durum pek iç açıcı değil… 

Yani gelir dağılımında iyileşme tırnak ucu kadar! “Yollarda gıcı gıcır araçlar, yükselen residanslar, denizlerde gezen yatlar, şunlar bunlar… Nasıl olur Türkiye’de gelirler artmıyor mu?” sorusunu elbette soracaksınız…

Anlatayım…

TÜİK’e göre, gelir dağılımı oranlarında son 10 yıldır, yani 2006 yılından bu yana hane halkları üzerinde oranlar genel itibariyle değişmemiş…

Türkiye’de en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay 2015 yılına kıyasla 0,7 puan artarak yüzde 47,3’e ve en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun payı da 0,1 puan artarak yüzde 6,2’ye yükselebilmiş…

***

Başka bir data daha vereyim…

2006 yılında en yüksek gelire sahip yüzde 5’lik grubun toplam gelirden aldığı pay 21,4… Bu oran 2016 yılında da aynı…

2006 yılında en düşük gelire sahip yüzde 5’lik grubun toplam gelirden aldığı pay da 0,7 puandan 10 yıl sonra 0,9’a yükselmiş…

İstatistiklerden çıkan sonuç, sanki gizli bir el, hane halkındaki bu oranları yıllardır aynı tutabilmek için çabalıyor…

Dolayısıyla yollardaki gıcır gıcır araçlara, yükselen lüks binalara, yükseldiği söylenen hayat standardına aldanmayın ve bu görüntüye göre değerlendirme yapmayın, derim…

***

Çünkü milli gelir artıyor belki ama hane halkında gelir dağılımı oranları aynı…

Bu rakamlar önemli bir çizgiyi ortaya koyuyor. Asıl yoksulluk sınırı konusu önemli…

Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert orta gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre,  yoksulluk oranı bir önceki yıla yani 2015 yılına göre 0,4 puan düşüşle yüzde 14,3 gerçekleşmiş…

Yine medyan yani ortanca gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,7 puan azalarak yüzde 21,2’ye gerilemiş…

Birinci ölçüme göre yoksulluk Türkiye’de yüzde 14,3…İkinci ölçüme göre yoksulluk Türkiye’de yüzde 21,2

Aslında oranlar yıllardır aynı…

Milim farkıyla aşağı yukarı bir oynama var, ama bu genel görüntüyü bozmuyor…

Yani bu istatistiklere göre ülkemiz hatırı sayılır bir yoksulluk ve gelir dengesizliği ile karşı karşıya… Hatta yoksullukta genel manada bir artış da söz konusu…

***

Bunu da nereden çıkarıyorsunuz, diyebilirsiniz… Şöyle… Bunu da anlatayım…

Uluslararası alanda sıkça kullanılan Gini Katsayısı diye bir ölçüm matematiği var…

Bu katsayı bir ülkede milli gelirin dağığılımının eşit olup olmadığını ölçmeye yarar. 

Katsayı sıfır ile 1 arasında değerler alır ve yüksek değerler daha büyük eşitsizliğe tekabül eder.

Gini Katsayısı’na adaletsizliğin matematiği demek bence daha doğru olacaktır, sanırım.

Bir kez daha tekrarlarsak, gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan ve sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden Gini Katsayısı 2016 yılında bir 2015 yılına göre 0,007 puan artışla 0,404 olarak ölçülmüş…

Görünen şu, gelir dağılımı bozulmuş...

Sürekli köşemize taşıdığımız eski Cumhurbaşkanlarımızdan, şimdi rahmetli...

Süleyman Demirel de, böyle sorulara muhatap olduğunda, “Durun bakalım, ortada bir pasta yok ki, paylaşımını adaletleştirelim. Hele pasta bir büyüsün bakalım...”

Bugün çok şükür, pasta da var, hem de büyüyen bir pasta var...

Sadece gelir dağılımında bir sıkıntı söz konusu...

***

Hadi bu hane halkı ölçümü diyelim…

Peki bir de fert gelirleri nerede, nasıl seyrediyor? Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri, 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 15,9 artarak 16 bin 515 liradan 19 bin 139 liraya yükselmiş…

Demekki kişi gelirlerinde bir artış var…

Belki de dışarıda gördüğümüz cafcafa da bunun eseri olabilir diye düşünüyorum…

Ancak şunu bir kez daha ifade edeyim ki, ülkede yoksulluk oranının hâlâ yüzde 14,6’larda seyrediyor, onu da belirteyim…

***

Tabi bu rakamlar, kayıtlı ekonominin istatistiklere yansıyan tarafı…

Kayıt dışını da hesapladığınızda gelir dağılımındaki eşitsizliği gelin bir de siz hesap edin!

Boşuna uğraşmayın hesap edemezsiniz!

O zaman bu ne demek… 

Şu demek…

Arkadaş “Ülkede gelir dengesizliği ve beraberinde hâlâ yoksulluk var!”…

Buradan çağrım şu:

Asıl ülkeden fakirliği silme görevi hükümetin ama ben yine de halka seslenmek istiyorum…

“Ey müslümanlar zekatlarınızı hakkıyla adam gibi İslamiyet’in emrettiği yerlere verin! Verin de ülkemizden giderek artan şu fakirliği ve gelir dengesizliğini bir an önce silelim…”

 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23