• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sedat Yılmaz
Sedat Yılmaz
TÜM YAZILARI

Kabotaj Bayramı veya Ahmet Kutsi Tecer’in şiiri!

02 Temmuz 2017
A


Sedat Yılmaz İletişim:

Kabotaj Bayramı’nı daha doğrusu 2007 yılında adı değiştirilen “Denizcilik Bayramı”nı 81’inci kez kutladık. Mesajlar yayınladık, etkinlikler yaptık, anıtlara çelenkler koyduk, güzel güzel nutuklar attık… 1 Temmuz’da “8 bin 337 kilometrelik kıyı şeridimizde yük ve yolcu taşıma hakkı sadece bizimdir. Bu hakkı sadece Türk vatandaşları kullanabilir” diyerek dünyaya haykırdık… 

Ne güzel!… Çok güzel!..

Bilinen bir şiir var. Şairi Ahmet Kutsi Tecer… 

Şiirin şarkısı da var…

Hem de çocuk şarkısı…

Taze beyinlere yıllardır nakış gibi işleniyor!

Ne diyor Ahmet Kutsi Tecer…

“Orda bir köy var, uzakta… O köy bizim köyümüzdür… Gezmesek de, tozmasak da o köy bizim köyümüzdür…”

Olur, olur, bal gibi olur!

O köye gitmezsen, köylükten çıkar… O dağa çıkmazsan bu dağ benim diyemezsin… Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur… Virane olur… Bir de bakmışsın ki elinden kaçmış bir kuş olur…

***

Şu anda kullanmaya erindiğimiz, üşendiğimiz, istikbali başka yerlerde aradığımız hatta yok saydığımız, sadece ve sadece  serinlemek ve keyif almak için kullandığımız denizlerimiz ve kıyılarımız var… Ama!..

Ne âlâ, Mualla!

Sözde denizci milletiz ya, “Yüzlerce ölü, binlerce yaralı veririz de karayolundan vazgeçmeyiz” dediğimiz bir denizcilik anlayışımız da var!.. Ölün, ölün, uğruna ölün. Kendinizi helak edin!

***

81 yıl önce kabotaj deyip, kabotaj yapmışız ancak yabancı hayranlığından dolayı şu ana kadar bu milli duyguyu aktif hale getirememişiz…

Denizlerimizi, kıyılarımızı bizden olmayan herkese teslim etmişiz… Nasıl mı? şöyle…

“Trabzon’un fındığını, Sinop’un balığını, Antalya ve Mersin’in domatesini tamamen deniz yoluyla taşıyoruz” diyebilen var mı? Neredeee!

Nerede şileplerimiz! Yoksa hepsini birer taverna haline mi getirdik? Yok!.. Yok abi!.. Yok tabii…

Varsa, yoksa karayolu, karayolu…

Mazotumuz, benzinimiz çok ya! 

Sebil maşallah, akıyor da akıyor! 

Ver dolarları, gelsin varil varil petrol…

Pervasızca, bilinçsizce, harca da harca…

Devletin malı deniz ya!  

Ama denizlerimiz için parmağını bile oynatma!

***

Peki, koca koca yabancı kruvaziyer gemileri İstanbul’a, İzmir’e, Mersin’e, Antalya’ya şuraya buraya demir atarken bizim gemilerimiz nerede?

Bugün 500 gros tonluk gemilerin yanaşabildiği 150’nin üzerinde limanımız varken…

Var da neye yarar! Sanki süs için duruyor!

Siz hiç düzenli olarak Antalya’dan İstanbul’a oradan Karadeniz’e açılıp Trabzon’a kadar ring ve seyrü sefer halinde yolcu taşıyan birkaç işletme dışında vapur, feribot gördünüz mü, duydunuz mu?

Hani bizim gemilerimiz…

***

Tarih uzak değil… 

1970’lerde Denizyolları İşletmesi, 10 iç hatta yaklaşık 50’nin üzerinde limana düzenli olarak yolcu ve yük seferleri yapardı…

Karadeniz’de Zonguldak, Abana, İnebolu, Sinop, Samsun, Fatsa, Trabzon, Rize hatta Hopa…

Gel Ege ve Akdeniz’e

Bozcaada, İzmir, Kuşadası, Marmaris, Finike, Fethiye, Kaş Alanya, Antalya, Mersin, İskenderun’a yapılan tarifeli seferler birkaçı dışında hep hayal oldu, tarih oldu… Ayrıca Denizyolları İşletmesi 4 dış hatta 16 yurtdışı limana yolcu ve yük de taşırdı…

İşte kabotaj bu… Türk vatandaşı olarak deniz ve kıyıları hür bir şekilde kullanabilmek…

***

Denizlerimize, kıyılarımıza, limanlarımıza yük ve yolcu taşımacılığı için yatırım yapan var mı?

Birkaç tekne çapında, ara da bulasın! 

Yatçılık tamam da, gemicilik nafile...

Evet, kabotaj bir devletin kendi limanları arasında yük ve yolcu taşıma hakkı…

Bu hakkı bihakkın kullanan biri çıksın, kendini ayan beyan etsin!… Zor, bulamazsınız... Bulsanız da elin parmaklarının sayısını geçemezsiniz!

***

Diyorum ki, hiç değilse özelleştirme yapılırken, kabotaj sözleşmelerde hatırlansın!

Yurtiçi deniz ve kıyılarımızdan yük ve yolcu taşımacılığı cazip hale getirilsin! Hatta deniz yoluyla yük ve yolcu taşımacılığı mecbur tutulsun!

Aksi halde Ahmet Kutsi Tecer’in “Orda bir köy var uzakta” şiirini çocuklarımızla birlikte okur, okur, bir de ayağa kalkar şarkısını söyler dururuz!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23