• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Vehbi Kara
Vehbi Kara
TÜM YAZILARI

Modern Kölelik Hiç Bitmeyecek Mi?

30 Ekim 2017
A


Vehbi Kara İletişim: [email protected]

Ücretli sistem, gün geçtikçe dünya da daha da yaygınlaşıyor. Öyle ki bugün batı dünyasının neredeyse % 90'ı ücretli sistemin kölesi haline gelmiştir. Avukatlar, mühendisler, doktorlar dahi serbest çalışma yerine daha ziyade bir işyerinde ücretli olarak çalışır haldedir.

Ücretli sistemin modern kölelik olduğunu, kapitalizmin insanları sömürmek için kullandığı en önemli araç olduğunu yıllardır izah edip dile getiriyorum. Bütün bu çalışmalarım şimdilik yeteri kadar anlaşılamadı. Demek ki daha fazla yazıp çizmeli ve bu modern sömürü aracı olan ücretli sistemin nasıl bir şey olduğunu daha fazla anlatmam gerekiyor. İşin daha önemli tarafı bunu sadece benim ifade etmem değil; ekonomi ile ilgilenen araştırmacıların da bunu kabul etmesi, anlaması gerekiyor.

Peki, gerçekten bunu anlamak veya kabul etmek, zor ve güç bir iş midir? Hayır, kat'a ve asla. Bunu şu sözle pekala gayet iyi bir şekilde anlayabiliriz. "Beşer esir olmak istemediği gibi ücretli olmak da istemez". İyi de ne ister?

Elbette kendi işine sahip olmayı ister. Örneğin bir avukatın işyerinde patronuna çalışması yerine kendisi patron olup para kazanması daha tutarlıdır. Veya bir doktorun kendi hastanesinde ameliyat yapıp hastalarına şifa kazandırması daha çok hoşuna gider. Örnekler çoğaltılabilir. Mesela bir alışveriş merkezinde ücretli satış elemanı olmak yerine bu yerin sahibi olmak çok daha iyi bir durumdur. İnsanın fıtratında yani doğasında başkalarına çalışmak yerine kendi işine sahip olmak yatmaktadır.

Patronun hatasından dolayı müessesenin kapatılıp işinden olması, çalışanların en çok şikayet ettiği konuların başında gelir. Ben olsaydım şöyle yapar bu büyük zararı önlerdim diye çok hikaye dinlemişsinizdir. Elbette insan bir zarar görmüş ise bunun başkalarının hatası ile olmasından dolayı daha çok üzülmesi kadar doğal bir şey yoktur.

Buraya kadar anlattıklarım ücretli sistemin kendi işine malik olmak karşısındaki zaafiyetini dile getirmekti. Bunu bir parça düşünen her insan ne derece haklı olduğumu görecektir. Fakat nedense "ücretli sistemin alternatifi" olacak iktisadi modeller nedense kimsenin hatırına gelmiyor.

Yahu köyde amcamızın çiftliği veya kasabadaki dayımızın çay ocağı niçin aklımıza gelmez. Yüzyıllardan beri insanların büyük bir kısmı kendi işini yapar ve rızkını başkalarının yanında çalışmak yerine kendi emeği ile çıkarırdı. Bu söylediklerim yeni bir şey değil ki!

İnsanın kendi işine malik olması, canı istemediği zaman işyerine gitmemesi veya "bugün benim çocuğumun doğum yıldönümü çalışmıyorum" diyerek basit bir karar almasını niçin anlamakta güçlük çekiyoruz, bunun izahı zordur.

Hisse senedi ortaklığı ile büyük işyerlerine sahip olmak, ortaklaşa işler yapmak veya evinde kurmuş olduğu şirket aracılığı ile çalışıp para kazanmak, niçin zor olsun? Bunu neden düşünüp ücretli sistemin bize dayattığı modern köleliği önlemek için kafa yormuyoruz?

Çalıştığım gazetede bir yazar; doktora tezim olan "Malikiyet ve Serbestiyet Devri" için hem hakaret hem de suçlamaların bulunduğu bir makale yazmıştı. Tez çalışmasını kitap haline getirdiğim halde "deli saçması" diye benimle alay etmişti. Gerçi ekonomi uzmanı değil, emekli bir asker olduğu yani uzmanlık alanı dışındaki bu eleştirisinden dolayı çok fazla üzülmedim. Hatta "aman ne güzel, malikiyet ve serbestiyet devri konusunda olumsuz da olsa bir eleştiri olmuş" diye sevinmiştim.

Bu çalışmalarım İstanbul İlim ve Kültür Vakfının yayınlamış olduğu "Katre" isimli dergisinin 2017 yılı 3. sayısında ve Risale-i Nur Enstitüsünün "Köprü" dergisinin 2017 137. sayısında yayınlandı. 300 Sayfalık kitabı kalın ve büyük görüp okumaktan korkan araştırmacılar için gerçektende çok kısa bir özet halinde sunulmuş durumda. Yani bilmiyordum, duymamıştım, gibi bir mazeret bulunmuyor. Ayrıca çeşitli kamu ve özel üniversitelerde iktisat hocalarına "malikiyet ve serbestiyet" konusunda çalışma yapanlara her türlü desteğimi sunacağımı da belirterek ekonomi dünyasındaki şartlanmışlıkları ve ön yargıları kırmayı hedefliyorum.

Evet günümüz kapitalist sisteminin ne derece zararlı olduğunu benim gibi neredeyse her iktisatçı dile getiriyor. Lakin kimsenin alternatif sunduğu yok. Varsa yoksa pan kapitalizm, post modern kapitalizm, vandal kapitalizm gibi daima kapitalizmin farklı versiyonlarından bahsediyorlar. Mevlananın dediği gibi bugünün insanlarına şu gerçeği söylemek vakti geldi de geçiyor:

"Dün dünde kaldı cancağızım. Artık yeni bir şeyler söylemek gerekiyor" vesselam...

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23