• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Âdile Sultan’ın aşk şiirleri

07 Ağustos 2017
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Âdile Sultan 1825 yılında, İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Sultan İkinci Mahmud, annesi Zernigar Sultan’dır. Sultan Abdülmecit’le Sultan Abdülaziz’in ablasıdır...

Kaptan-ı Derya Mehmed Ali Paşa ile evlendirildi. “Evlendirildi” dememe bakmayın, bu tam bir “aşk evliliği”ydi.

Görür görmez, meşhur Paşa’nın derin bakan gözlerine, kır düşmüş değirmi sakalına, nezaketine, heybetine vurulmuştu...

Âşık oldu...

Fakat o devirde, hele de bir Sultan’ın aşkını ifade etmesi mümkün müydü?

İçini biraz olsun ferahlatmak için içini şiirlere döktü:

Aşktır min-evvel ilâ âhir kevn ü mekân,

Aşktır gâhî dil ü cânda nihân gâhi ayân...

Aşktır eden cemâl-i pâk-i cânâna nazar,

Aşktır ol gonca gül rûyu için bülbül olan...

Aşktır fehm ile iş’âr eyleyen derd-i dili,

Aşktır bak Âdile çarhı eden keşf ü beyân.

O kadar çok şiir yazdı ki, hanım sultanlar arasında divan sahibi tek kadın unvanını aldı...

Nihayet evlendiler...

Mehmed Ali Paşa daha sonra sadrazam olacak, ama Âdile Sultan, büyük acılar yaşayacaktı.

Önce üç çocuğunu, sonrasında eşini kaybetti.

Son olarak da gencecik kızı Hayriye Sultan veremden öldü.

Ölümlerle sarsılan Adile Sultan, derin bir kedere gömüldü. Dünyadan elini-eteğini çekti. Konağına kapandı...

Bu derin melânkoliden Nakşibendi Tarikatına girerek kurtuldu. Tasavvufta, zikirde teselli buldu.

Kendini tamamıyla hayır işlerine verdi.

Silivrikapı’da hâlâ duran “Bâlâ” adlı harap tekkeyi tamir ettirdi, bir imaretler vücuda getirdi.

Perşembepazarı’ndaki Arap Camii’ni yeniden inşa ettirip, yanına şadırvan ve mektep yaptırdı... 

Medine’de sebilhâne kurdu. Giderlerini karşılamak üzere; arsa, fırın, sebil, kahvehane, dükkân, mağaza, değirmen, dokuz kâgir menzil, bir hurma bahçesi ve on dört oda ile araziler vakfetti. 

Ayrıca, Eyüp, Galata, Dudullu ve civarında çok sayıda müstakil bina, ev, mağaza ve arazi gibi taşınmaz malını da hayır işleri için bağışladı. 

Nakit olarak verdiği paraların İstanbul’un yoksullarına dağıtılması ise çok olağan vakalardandır. 

Adile Sultan’ın önemli bir vasfı da Osmanlı hanedanından divan tertip etmiş tek kadın şair olmasıdır. Aşağıdaki hasret şiiri ona aittir.

Saray halkından ve kalabalığından çok dışarıdaki fukarayı yedirmek ve giydirmek için bir hayli para harcayan Âdile Sultan, fukarayı kendisinden fazla düşünürdü:

“Benim kimsem kalmadı; ölümümden sonra mallarım hazineye gidip çürüyeceğine satılsın, açıklarımız kapatılsın, düzenimiz bozulmasın, fukaramız mahzun olmasın; fazla gümüş takımlar, mücevherli sahanlar ve antika takımların getireceği para epeyce eder, bunlar satılsın” diye emretti.

“Bu servet milletin sayesindedir. Allahü Teâlâ, fukarasına elimizden geldiği kadar bakmamızı emrediyor, tereddüde mahal yoktur” dedi.

Elinde ne varsa satıp, fakir fukaraya dağıttı.

Senelerce saraydan çıkmayan Âdile Sultan, seksenine yaklaştığı dönemde iyice takatten düşmüş, yataktan çıkacak mecali kalmamıştı. Yemeklerini bile yatakta yiyordu...

Ancak namaz vakitleri diriliyor, yataktan çıkıyor, onca takatsizliğine rağmen, namazlarını ayakta kılıyordu. 

Kendini tamamıyla Hakk’a vermiş, Allah aşkını şiirlerinde terennümde teselli aramaya başlamıştı. Bunlardan biri şöyledir:

Aşkta kanun imiş âşıklara cevr eylemek,

Âşık oldur kim, cefâ-yı yâre sabretmek gerek...

Çok sevdiği eşinin ve evlatlârının acısıyla yaşayan Âdile Sultan, nihayet Bağlarbaşı’ndaki Validebağ Sarayı’nda 1898’de vefat etti. 

Kocasının, İstanbul Eyüp’te, Bostan İskelesi yakınındaki türbesine defnedildi. İki âşık, böylece tekrar buluştu: Müşterek türbelerinde aşklarını sonsuzlaştırıyorlar.

O öldü, ama hatıraları hâlâ yaşıyor...

Kandilli’deki sarayı (Hababam Sınıfı’nın çekildiği  yer) çeşitli aktiviteler için kullanılıyor...

Çamlıca’daki yazlığı, uzun süre yetimhane olarak kullanıldıktan sonra, öğretmenevi yapıldı... 

Fındıklı’daki sahil sarayı ise, günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi olarak hizmet veriyor. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23