• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Yaşayan ve yaşanılan bir dinimiz olduğunu unutmayalım

5 Yorum
Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Gültèkin Anadolu

Türkiyede kim peygamberimizin hyatını yazmışsa aldım okudum.Defalarca okudum.Ték bir cümle öğrendim.Peygamberimzin adı Muhmmedül Emin.O zaman ben neden emin olmayayım.Bende emin olmaya çalışıyorum.Bu cümle beni hem maddeten hem manen doyuruyor. BEN KENDİMİ HEP ONUN YANINDA HİSSEDİYORUM.ONUN YANINDA OLAN HATA YAPMAZ.
  • 7 Yıl Önce

Allah (cc) görüyor, kaydediyor ve hesap soracak.

Allah razı olsun hocam. Dosdoğru yolu gösterdiniz, yönetenlerde biliyor, şeytanda biliyor. Gel yaşa denilince uygulamaya geçirilemiyor. Birlik sağlanamıyor. Çünkü berraklık yok. Dini öyle güzel kendimize uydurmuşuz ki ayrıştıkça ayrışıyor ve parçalandıkça parçalanıyoruz. Olması gerekeni yıllarca din alimleri ve vatandaşlarımız zaten söylüyor ve herkes kendine göre uyguluyor. Gerçekçi olalım. Dini günümüzde herkes kendine göre yaşıyor yani kendimize uyduruyoruz. Bu yüzden binlerce bidatlerimiz, batıl inançlarımız, sapık fırkalarımız çoğalmadı mı? Taviz verdikçe bozulmuyor muyuz? Yapmamız gereken dosdoğru yaşamamızdır. Dilenciler bile kullanıyor, topladıklarını ya biriktiriyor, yada içki alemlerinde yiyor, yada piyango oynayarak bitiriyor. İstisnalar kaideyi bozmaz. Vatandaşa sesleniyorsanız bir nebze düzelme olur. Ama yetmiyor. Çünkü imani yaşayışta bozukluk varsa düzelme topluma bağlı olarak gerçekleşirki ya bozulmaya devam yada düzelmeye devam. Toplumun baskıları, yaşayışı bunda etkilidir. Bir zamanlar yakınlarım ve çevremde vatandaşlar birbirlerine kızdıklarında "dini imanı s........ " diyerek söverlerdi, Allaha sükür bu tarz sövmeleri bir nebze azaldı. Neden azaldı. Çünkü yanlış yaptığı ve yanlış yaşadığı söylendikçe ve anlatılarak tepki verildikçe düzeldi. Yanlışlar devam ediyor ama yaşandıkça azalıyor. Üzümünü şaraba verene yakınım hayvan gübresi verecekti. Üzümü şaraba vereceksen sana hayvan gübresi vermem demesiyle uyarı yapıldı, ama gel sende namaz dinin direği namazlarını kıl dendiğinde "benim niyetim iyi, inanın sabah namazlarımı kaçırmam, diğerlerini işlerimden dolayı kılamıyorum, Allah affeder", diyerek geçiştirdi. Yani vatandaş adı gibi yaşayacak ama yönlendirme, samimiyet, inandırıcılık olmazsa bozulmada devam ediyor. Öncelikle sistemlerimizi düzeltirsek, gönüllere daha rahat girebiliriz. Cezalarımızda beslemeye değil caydırmaya göre olursa zaten kaynaşma ve huzur gelir. Tarihimizle övünüyoruz, yolu biliyoruz, dinimiz imanımız mal mülk para olunca kendimizi kaybediyoruz. Şeytan ve dostlarıda buna hizmet ediyor, elden bir şey gelmiyor. Çalışanına alınteri soğumadan ve tam olarak karşılığı verilmiyor ama iş adamı kendi hoyratça harcıyor ve acımıyorsa nasıl düzeleceğiz? Yalan, iftira almış başını gidiyorsa, faizi kaldırma yerine düşürmeye ve alıştırmaya devam ediliyorsak nasıl düzeleceğiz? Maddiyata sıkışan en yakınından destek görmeyip yalnız bırakılıyorsa çareyi tefeciden borç almada yada faize bulaşmada yada daha başka yollarda buluyorsa nasıl düzeleceğiz? Vatandaş birbirine güvenmiyorsa, güvenemiyorsa, emanete hiyanet ediliyorsa, dün dündü sen bu güne bak denilerek söylenen sözler unutuluyorsa nasıl güven vereceğiz? Fuhşiyata çözüm yoksa uyuşturucu maddelere çözüm yoksa, kumar engellenmiyor teşvik ediliyorsa, cezalarımız caydırmayıp azdırıyorsa yani kısasa kısas yapılamıyorsa kim kime nasıl güven duyacak? İnşallah sayın hocam yazdıklarınıza yönetenlerimiz kulak verirde daha fazla veballere girmekten kurtuluruz. Bireysel belki kendimizi kurtarabiliriz ama toplum olarak damlaya damlaya büyüyemezsek sonumuz bozuldukça bozulmaya devam etmek olacaktır. ÖZÜMÜZE DÖNMEK ZORUNDAYIZ. Laf karın doyurmuyor, yaşayarak örnek olmak zorundayız. Adil olmak, adımız gibi dosdoğru olmak zorundayız. Yaşanmış bir hikaye. Bir gün bir yabancı ihtiyacını gidermek için eşyalarını civarda bulunan birine vermek ister. Adı Muhammed olduğunu duyduğu kişiye para dolu çanta ve eşyalarını teslim eder. Yabancıya neden böyle bir yanlış yaptın, çantana baktım para dolu der. Ya alıp gitseydim diye sorar. Adam, ben Müslümanım, sende adın Muhammed olduğuna göre sana güvenmeyecekte kime güveneceğim , demiş. Gelde bu zamanda böyle bir güven ortamı bul. Bu olay otuz yıl önce gerçekleşti. İnşallah tekrar asrı saadet dönemi yaşarız. Gerçekci olalım hocam. Toplum devletle birlikte düzelir. Toplumun düzelmesi devletin üzerine düşen görevleri dosdoğru yapmasıyla ve güven vermesiyle olur. Önce güven ver, sonra kullan at dersek inandırıcılığımız olmaz, güven ortamıda kalkar. Sevgili Peygamberimiz(sav) veda hutbesinde buyuruyor: ''... EY MÜMİNLER!'' SİZE İKİ EMANET BIRAKIYORUM, ONLARA SARILIP UYDUKÇA YOLUNUZU HİÇ ŞAŞIRMAZSINIZ. O EMANETLER ALLAH'IN KİTABI KUR AN-I KERİM VE PEYGAMBER'İN SÜNNETİDİR. ..." . Ümitsiz yaşanmaz, durmak yok dosdoğru yola devam. Allah yar ve yardımcımız olsun.
  • 7 Yıl Önce

Enes

Allah razı olsun hocam
  • 7 Yıl Önce

Akif

Hocam, Allah razi olsun ,islam ümmetinin kurtuluşunu gerçek ve somut deliler le ifade ettiniz .insallah islam ümmeti kur'an ve peygamber Efendimizin hayatı ile tekrar biraraya gelir .
  • 7 Yıl Önce

Hayrettin

ALLAH razı olsun hocam
  • 7 Yıl Önce
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23