Komünizmle yönetilen bir ülkede özel mülkiyetin olmaması ve eşitliğin sağlanması gerekmektedir. Ancak komünist partinin iktidarda olduğu ülkelere bakıldığında bu şartların pek sağlanmadığı görülmektedir.

Örneğin; Çin kendini komünist rejimli bir ülke olarak gösteriyor. Ancak ülkede kapitalizmin baskın olduğu yönler açık ve seçik bir biçimde görülebiliyor.

Çin Halk Cumhuriyeti: Çin 1921 yılından beri komünist rejim ile yönetilmektedir. 1970’li yıllara kadar Mao’nun etkisinin yüksek olduğu ülkede, Deng Xiaoping döneminde değişiklikler olmuştur. Mao’nun tersine ideoloji yerine ekonominin gelişimine önem veren Deng Xiaoping serbest piyasa ekonomisini benimseyerek, ülkede kapitalizme bir anlamda yer açmıştır.

Kuzey Kore: II. Dünya Savaşı’nda yenilen Japonya ile birlikte Kore, Amerika destekli Güney Kore ve Sovyetler Birliği destekli Kuzey Kore olarak ikiye ayrılmıştır. Kuzey Kore kendisini hala sosyalist bir cumhuriyet olarak göstermektedir.

Küba: Fidel Castro’nun önderliğinde 1959 yılında devrim yapılan ve 1961 yılında tamamen komünist rejimin hakimiyetine giren Küba o zamandan beri ülkenin tek iktidar partisi olan Komünist Parti tarafından yönetilmektedir.

Vietnam: Birinci Çin-Hindi savaşı sonrasında ikiye ayrılan Vietnam’ın kuzeyi SSCB’nin desteği ile komünizme geçmiştir. Güney Vietnam ise demokratik yönetimi benimsemiştir. Ardından ülke komünist millet çatısı altında bir araya gelmiştir. Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti’nde tek yasal parti iktidardaki Vietnam Komünist Partisi’dir.

Laos: 1975 yılında yapılan komünist devrimden bu yana sosyalist cumhuriyet olarak tanımlanan Laos da komünist komite ile yönetilmektedir. Ancak Laos da Çin gibi serbest piyasa ekonomisine geçtiği için ülkede kapitalizmin etkileri görülmektedir.