Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, padişahı Avusturya’ya karşı savaşa ikna ettiğinde seferin hedefi Yanık (Raab) ve Komaron kaleleri olarak belirlenmişti. Ancak yol boyunca Reisülküttâp Mustafa Efendi, sadrazamın hırsını sürekli tahrik ederek, Viyana kuşatmasına yönlendirdi. Reisülküttabın bu uyarılarını kendi düşüncesine uygun bulan Merzifonlu ordunun hedefini Viyana’ya çevirdi.

Fakat İstolni-Belgrad’a kadar düşüncesini kimseye açmadı. Burada kurulan savaş meclisinde fikrini açtığında devlet erkanı şaşkınlıkla karşıladı. Çünkü Estergon ile Yanıkkale alınmadan ve Macaristan, Avusturyalılar’dan temizlenmedikçe Viyana kuşatması tehlikeliydi. Ayrıca bu hareket Avrupa’yı Türkler’e karşı ayağa kaldırabilirdi. Devlet erkanı ve ocak ağaları bunları düşünmelerine rağmen sadrazamın kininden ve şiddetinden çekindiklerinden onun düşüncesine iştirak ettiler. Bu toplantıda sadece Kırım Hanı Murad Giray, Viyana Seferi fikrine karşı olumsuz görüş bildirdi.

Toplantıdan sonra sadrazam savaş meclisinde bulunmayan Budin Beylerbeyi Uzun İbrahim Paşa’ya da bu konudaki fikrini sorunca, o da birden bire Viyana üzerine gidilmesine karşı çıktı. Kırım Han’ı ve Budin Beylerbeyi, Yanık ve Komaron kaleleri alındıktan sonra kışı hudutta geçirip, ertesi yıl Viyana üzerine gidilmesini tavsiye ettilerse de, Merzifonlu’ya kabul ettiremediler. Kara Mustafa Paşa, Viyana alınmadıkça bütün Avusturya bile ele geçirilse bir fayda sağlanamayacağı, eğer Viyana alınırsa bütün Macar ve Avusturyalılar’ın itaat edecekleri fikrindeydi.

Bazı devlet adamları Viyana’nın alınmasıyla önemli miktarda timarlı sipahinin çıkarılacağı sahalara sahip olunacağını ve Mısır geliri gibi büyük miktarda bir paranın Osmanlı hazinesine gireceğini düşünüyorlardı. Dimitri Kantemir gibi bazı Avrupalı yazarlar ise Kara Mustafa Paşa’nın başkentini Viyana’nın teşkil edeceği bir İslam devleti kurmak istediğini iddia ederler. Sadrazam, Yanıkkale önünden geçildikten sonra, Viyana’ya gidildiğini bir telhis ile padişaha bildirdi. Merzifonlu’nun kendisine danışmadan Viyana’yı kuşatmaya gitmesindeki cüretine hayret eden IV. Mehmed, onun bu davranışı için ''Kasdımız Yanık ve Komaron kaleleri idi. Viyana dilde yoktu. Paşa ne tuhaf saygısızlık edip bu sevdaya düşmüş. Şimdi Allah kolay getirsin. Lakin önceden bildirseydi, rıza vermezdim'' demiştir.