Matbaanın kurulmasında önemli rol oynayan Yirmi Sekiz Çelebizade Mehmed Said Efendi’nin bir süre sonra matbaacılıktan ayrılması ile birlikte iş tamamen İbrahim Müteferrika’ya kaldı. Müteferrika ölümüne kadar matbaada 17 kitap bastı. Matbaanın ilk iki kitabı 1000 adet, üçüncüsü 1200 adet basıldı ancak sonrakiler de bu sayı 500’e indi. Baskı sayısının azalmasında kitapların satılmamasının rolü vardı.

Orhan Salih, Müteferrika’nın bastığı kitapların tirajının 12.000-13.200 arasında tahmin edildiğini, ancak bu sayının abartıldığını söylemektedir. Kendi tahmini olarak da 10.000-11.000 rakamını vermektedir. Ayrıca genelde Vankulu Lugatfnden 1000 adet basıldığının ifade edildiğini, ancak Müteferrika’nın kendi yazdığı istidada bu lugatten 500 adet basılacağının belirtildiğini söylüyor.

Naima Tarihi ’nin sonunda verilen listede 1000 adet diye kaydedilmesinin bu karışıklığa yol açtığını, ancak burada iki cilt beraber dikkate alındığını söylüyor. Aynı listede Naima Tarihi’nin her iki cildinden 500’er adet basıldığı yazılmış, ama toplam yekûnda bu son baskı 1000 adet diye hesaplandığına dikkat çekerek kitap değil de cilt olarak baskı sayısı göz önünde bulundurulduğunu ifade ediyor. İbrahim Müteferrika bir taraftan matbaayla ilgilenirken, diğer taraftan da devlet tarafından verilen birçok görevle uğraşıyordu.

Uzun süre Osmanlı İmparatorluğu’na sığınan II. Rakoczi’nin tercümanlığını ve mihmandarlığını yaptı. İbrahim Müteferrika’nın diğer görevleri matbaayla daha fazla ilgilenmesini engelledi. 1735 yılına kadar 13 kitap basan Müteferrika, Osmanlı-Avusturya-Rus savaşında üstlendiği görevler ve Lehistan elçiliği sebebiyle beş yıl kitap basamadı.

1740-1742 yıllarında dört kitap daha bastıysa da ömrünün son beş yılında yine devlet işleri sebebiyle matbaa yeni eserler vermedi. Bu yıllarda İbrahim Müteferrika Dağıstan’a gidip, döndü ve Yalova’daki Kâğıt Fabrikası ile ilgilendi. Ayrıca bir yıl Divân-ı Hümâyûn tarihçiliği denilen görevde bulundu. Bütün bu meşguliyetleri ve yaşlılığı matbaanın faaliyetlerini engelledi.