Düyûn-ı Umûmiye, Osmanlı İmparatorluğu’nun mali bağımsızlığını ortadan kaldırdığı ve devlet içinde devlet hüviyeti kazandığı için genellikle olumsuz bakılan bir kurumdur. Özellikle Reji idaresinin uygulamaları tenkit edilir. Düyûn-ı Umûmiye komisyonu tütün öşrünü 1883 yılında kurulan Reji idaresine devretti. Bu şirket zarar etse bile her yıl 750 bin lirayı Düyûn-ı Umûmiye’ye ödemekle yükümlüydü.

Reji idaresi Osmanlı ülkesinin her tarafına ulaşan teşkilatı ve sayıları 1000’i geçen kolcularıyla tütünü köylüden ucuza alabilmek için her türlü faaliyeti gösterdi. Tütün ekicileri ürünlerini üç-dört misli fazla fiyat veren yabancı tüccarlara vermeyi tercih ediyorlardı. Bu yüzden de kolcularla tütün ekicileri arasında çıkan çatışmalarda 1883-1902 yılları arasında 20.000’den fazla insan hayatını kaybetti.

Osmanlı yöneticileri, Reji idaresinin imtiyazını kaldırmak için çalıştılarsa da başarılı olamadılar. Reji idaresi, Lozan Antlaşması’na kadar Osmanlı köylüsünü sömürmeye devam etti. Tarihçilerin bir kısmı ise Düyûn-ı Umûmiye’nin Osmanlı İmparatorluğu’na bazı yönlerden faydalı olduğu kanaatindedirler.

Bu komisyon sayesinde Osmanlı maliyesine bir çeki düzen verilip, tarımda bazı gelişmeler yaşandığını söylerler. Düyûn-ı Umûmiye idaresinin devlet kaynaklarının verimli işletilmesinde ve borçların bir düzen içerisinde ödenmesinde faydalı olduğu ifade edilir. Daha önceleri alınan borçlar verimli yatırımlara dönüştürülememiş, bir kısmı saray, köşk vs. yapımlarında kullanılmışken, bu komisyondan sonra alınan borçlar alt yapı yatırımlarına harcanmıştır.

Düyûn-ı Umûmiye’nin en önemli faydası ise etkili bir vergi tahsilatını sağlamasıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nda vergilerin tahsil edilmesinde ve alınan vergilerin yerel idarecilerden merkezî idareye aktarılmasında yaşanılan aksaklıkların önemli bir kısmı Düyûn-ıUmûmiye zamanında ortadan kaldırıldı.