Aşiretler genellikle idarî statüde bir kaza itibar olunur ve kadı tarafından idare edilirlerdi. Türkmenler vergilerini toplayıp, devlete teslim edenlere Türkmen Ağası veya Türkmen Voyvodası denilirdi. Aşiretlerin Divân-ı Hümâyûn ile irtibatını sağlayanlar, aşiret ileri gelenleri tarafından en büyük cemaatten seçilip, padişah tarafından tayin edilen boybeyleri sağlıyordu.

Ayrıca Türkmenler’in bir diğer yöneticisi olan kethüdalar ise her aşiret grubunun temsilcisi durumunda olup, kendi cemaatleri içinden seçilip, devlet tarafından tanınıyorlardı. Türkmenler için çıkarılmış özel kanunlar vardı. Kanunnâmelerde, aşiretlerin yaylak ve kışlak yolculukları sırasında bir yerde durmamaları, durmaları gerekirse üç günden fazla oturmamaları ve çevreye zarar vermemeleri, zarar verirlerse tazmin etmeleri yazılıdır.