Küçük Kaynarca Antlaşması üzerinden fazla bir zaman geçmeden Rusya, 1783’te Kırım’ı fiilen işgal etti. Kırım’ın geri alınması için 1787’de Rusya’ya savaş ilan edildi.

Rusya ile Avusturya ''Grek Projesi'' çerçevesinde 1780 yılında Osmanlı topraklarını kendi aralarında taksim ettiler. Avusturya da, bu yüzden Rusya’nın yanında savaşa katıldı. Bu sırada Fransa ve İngiltere, Amerika iç savaşı yüzünden dikkatlerini buraya çevirmişlerdi ve bu durum Rusya’nın işini kolaylaştırıyordu. Şark Meselesi açısından bu savaşın en önemli yanı Osmanlı İmparatorluğu’nun cephelerdeki yükünü hafifletmek için Prusya ve İsveç ile ittifak antlaşmaları yapmasıydı.

Daha önce Prusya, Osmanlı İmparatorluğu’nun desteğini almak için uğraşırken artık durum tam tersine dönmüştü. Savaşın başlamasından iki sene sonra Avrupa’daki dengeleri alt üst edecek Fransız İhtilali patlak verdi. Avusturya 1790’da Yaş Antlaşması’nı imzalayarak savaştan çekildi. 1787-1790 Osmanlı-Avusturya Savaşı da Şark Meselesi’nde önemli bir dönüm noktasıydı. Bu savaştan sonra Fransız İhtilali’nin yaydığı milliyetçilik fikrinin de etkisiyle Avusturya, Osmanlı İmparatorluğu’nun toprak bütünlüğünün korunması yönünde bir dış politika izleyecekti.

Özellikle Rusya’nın Balkanlar’da Ortodoksluğu ve Slav milliyetçiliğini kullanarak Osmanlı aleyhine yayılmaya çalışması Avusturya için de büyük bir tehlike arz ediyordu. Bu yüzden Avusturya, Rus yayılmasını engellemek için 1877’ye kadar Osmanlı İmparatorluğu’nun yanında yer aldı. Avusturya’nın savaştan çekilmesine rağmen Rus birlikleri önemli başarılar kazanmaya devam etti. Osmanlı İmparatorluğu, özellikle Maçin’deki hezimetten sonra İngiltere ve Prusya’nın aracılığı ile 10 Ocak 1792’de Rusya ile Yaş Antlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı. Bu antlaşmayla büyük toprak kaybına uğrayan Osmanlılar, Kırım’ı geri alma umutlarını da yitirdi.