Şehitlik, Allah yolunda mücadele halindeyken ölen veya öldürülen Müslümanların dünyada ve ahirette ulaştıkları makama verilen isimdir.

Şehitlik makamı Kuran’da ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed S.A.V’in hadis-i şeriflerinde övülmüş Peygamberlikten sonraki en yüce makamdır. Kuran’da ‘’ Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz’’ (Bakara suresi 154) ayetiyle haber verilmiştir. Şehitlik makamı ile ilgili Peygamberimiz’in de birçok hadisi bulunmaktadır.

Şehitlerin Allah katında kıymeti çok fazladır. Ahirette peygamberlikten sonraki en yüksek makamdır. Allah şehitlerin bütün günahlarını affetmiştir. Şehitler diğer insanlar gibi sorguya çekilmeyecek ahirette cennete giren ilk topluluklardan olacaktır.

Bir hadisinde Peygamberimiz ‘Şehit, ölüm acısı duymaz, kabirde üzülmez, kıyametin dehşeti, hesap, mizan, sırat onu rahatsız etmez, doğruca Cennete gider’ buyurmuştur.

Şehit olmak, herkese nasip olmayacak büyük bir onurdur. Müminler için Allah’ın hazırladığı dünya hayatındaki en mükemmel sonuçlandırmadır. Allah yolunda onun rızasını kazanabilmek adına şehit olmak, her Müslümanın isteyeceği büyük bir mutluluktur. Bu nedenle Peygamberimiz birçok hadisinde ölünün ve özellikle şehidin arkasından ağlamayı ve yas tutmayı yasaklamıştır.

Her ölen Müslüman şehit sayılmaz. Şehit olmanın belli başlı şartları bulunur. Müslüman olmak, akıllı olmak, cünüp olmamak gibi. Şehitlerin bedenlerinin çürümediği ve ölürken hiçbir acı hissetmedikleri rivayetlere bildirilmiştir. Şehitlik makamı da derece derecedir. Çok günah işlemiş bir Müslüman ile Kuran’a tam uygun bir hayat yaşayan Müslümanın şehitliği arasında farklar bulunur ya da savaşta harp halindeyken şehit düşen bir Müslümanın makamı ile attan düşerek şehit olan Müslümanın makamı aynı olmaz.