Ateistler dinin yükümlülüklerini yerine getirmek istemezler. Çünkü bu onlara ağır ve külfetli gelir. İçerisinde milyarlarca galaksinin bulunduğu evren Allah’ın varlığının apaçık delilleriyle doludur. Yeryüzünde Allah’ın varlığını gösteren çok sayıda delil bulunur. Ancak ilk önce şunu belirtmek gerekir ki Allah’ın varlığının ispat edilmesine asla ihtiyacı yoktur. Tüm kainat evrende en uzak yıldızdan en küçük hücreye kadar Allah’ın varlığının delilleri ile doludur. Gücünün ve kudretinin sınırı yoktur, herkesten ve her şeyden üstün eşi ve benzeri bulunmayandır.

Yeryüzünde ve gökyüzünde gözünüzü çevirdiğiniz her şey Allah’ın sonsuz kudretini ve azametini gösterir. Evrendeki hassas yapılar, kanunlar, Güneş Sistemi, Samanyolu Galaksisi, evrenin yaratılışı ve genişlemesi, suyun ve havanın yapısı, Dünya'nın Samanyolu Galaksi’sindeki yeri, Ay'ın Dünya'ya olan uzaklığı, atmosferdeki gazların dengesi, dağlar, hayvanlar, denizler, insanın iç yapısı, gözler, hücrenin yapısı, atomun yapısı ve diğer tüm bilimsel deliller Allah’ın varlığını tüm insanlığa gösteren işaretlerle doludur. Tüm bu deliller yüce Allah’ın varlığının apaçık delilleridir.

Ancak son iki yüz yılda eski yunan ve Mezopotamya dinlerinde kalma batıl inanışlar bilim olarak sunulmakta ve Allah’ın varlığına karşı apaçık bir mücadele yürütülmektedir. Evrimci materyalist çevreler bilimi kendi batıl ve çürük düşüncelerinin kılıfı haline dönüştürerek Allah’ın varlığının olmadığını iddia etmekte ve yaratılışın tesadüfler gibi komik sebeplerle gerçekleştiğini savunmaktadırlar. Halbuki geçmişte ve günümüzde yapılan bütün bilimsel çalışmalarda evrende bir düzen, ahenk ve üstün bir akıl olduğunu görülmüştür. Hiçbir yerde tesadüfler eseri oluşması beklenen kaos, kargaşa veya düzensizlik yoktur. Evrim teorisi düşüncesi bu materyalist akımların temelini oluşturmaktadır. Kainatı ve insanları her hangi bir gücün yaratmadığını iddia eden evrim teorisi canlıların tek bir hücreden rastlantılar sonucu türediğini ve evrim geçirerek türlerin meydana geldiğini savunur. Halbuki Darwin’in ‘Türlerin Kökeni’ kitabıyla ortaya attığı bu komik iddianın bugüne kadar hiçbir bilimsel delili bulunamamıştır. Aksine b
ilim canlılığın bir anda ortaya çıktığını ve kainatın da büyük bir patlama sonucu (Big Bang) yaratıldığını göstermiştir. Kainatı ve içerisinde bulunan bütün varlıkları inceleyerek Allah’ın varlığının delilleri ile Allah'ın üstün yaratma sanatının keşfedilmesi ‘Bilim’dir.

Allah’ın varlığın ve sonsuz gücü her yerdedir. Allah mutlak varlık olarak bütün evreni, tüm insanları, yerleri, gökleri, her yeri sarıp kuşatmıştır. Allah zamandan ve mekândan münezzehtir. Sonsuz aklın tek sahibidir. Dinimiz İslam araştırmayı ve bilim yapmayı emretmektedir. Nitekim İslamiyet’in doğuşunu ardından bilimin ve sanatın İslam topraklarında gelişmesi de bunun en delillerindendir.

Allah kutsal kitap Kuran’ı Kerim’de de Müslümanlara ve tüm insanlığa evreni ve içindeki araştırmaları ve böylece karşılaşacakları deliller ile kendisine yakınlaşmalarını emreder. Konuyla ilgili bazı ayetler şu şekildedir;

Üzerlerindeki göğe bakmıyorlar mı? Biz, onu nasıl bina ettik ve onu nasıl süsledik? Onun hiçbir çatlağı yok. Yeri de (nasıl) döşeyip-yaydık? Onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda 'göz alıcı ve iç açıcı' her çiftten (nice bitkiler) bitirdik. (Bunlar,) 'İçten Allah'a yönelen' her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir. Ve gökten mübarek (bereket ve rahmet yüklü) su indirdik; böylece onunla bahçeler ve biçilecek taneler bitirdik. Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da. (Kaf Suresi, 6-10)

O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk' (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? (Mülk Suresi, 3)

İnsan bir baksın, hangi şeyden yaratıldı? (Tarık Suresi, 5)

Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı? Göğe, nasıl yükseltildi? Dağlara; nasıl oturtulup-kuruldu? Yere; nasıl yayılıp-döşendi? (Gaşiye Suresi, 17-20)

Peygamberlerde Allah’ın varlığının delillerindendir. Tarihte farklı dönem ve zamanlar gelen Peygamberler hep aynı mesajı insanlığa tebliğ etmiştir. Allah’ın bir olduğunu ve varlığının mutlak olduğunu görevli bulundukları toplumlarına tebliğ eden Peygamberler Allah tarafından gönderilmiştir. Farklı zamanlarda hatta bu zamanlar binlerce yılı bulmuş olmasına rağmen gönderilen Peygamberlerin aynı sözleri söylemesi Allah’ın varlığının bir başka delilidir.