Yunan basını, "İsrail-Türkiye Çatışması ve Orta Doğu’daki Üstünlük Mücadelesi" başlıklı bir analiz yayımladı. Analizde Türkiye'nin bazı hamlelerinin BAE ve Ürdün'ü paniklettiği öne sürüldü.

Yunan basını, "İsrail-Türkiye Çatışması ve Orta Doğu’daki Üstünlük Mücadelesi" başlıklı bir analiz yayımladı. Analizde Türkiye'nin bazı hamlelerinin BAE ve Ürdün'ü paniklettiği öne sürüldü.

X'ten Tarih ve Politika'nın Yunan Skai'den aktardığı haberin detayları şu şekilde...

Orta Doğu’da Türkiye ve İsrail arasında süregelen gerginlikler, ABD’nin yeni yönetimi için stratejik bir öncelik haline gelmiş durumda. İran’ın bölgedeki etkisinin azalmasından stratejik olarak en fazla fayda sağlayan ülkelerden olan Türkiye ve İsrail, Suriye’deki üstünlük mücadelesiyle karşı karşıya kalıyor. Özellikle Gazze savaşının ardından bu iki ABD müttefiki arasında derinleşen çatışma, bölgede kırılma noktalarına işaret ediyor.

ABD’nin, bölgedeki müttefiklerini dengelemek ve gerilimi yönetmek için yoğun bir diplomasiye ihtiyaç duyduğu belirtiliyor. İsrail ve Türkiye’nin Suriye'de karşı karşıya gelmesi, İran’la süregelen çatışmanın yanı sıra yeni bir cephe oluşturma potansiyeli taşıyor.

Türkiye’nin Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinden sonra güç kazandığı ve Şam’da baskın bir rol üstlendiği gözlemleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu durumu Türkiye’nin bölgesel liderlik vizyonunun bir parçası olarak tanımlıyor. Osmanlı mirasına atıfta bulunarak genişleyen etkisini Libya ve Somali’ye kadar taşımayı hedefliyor.

Erdoğan’ın açıklamaları, Türkiye’nin yeni rolüne dair hem bölgesel hem de uluslararası aktörler arasında endişelere yol açtı. Katar gibi müttefiklerin desteği sürerken, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün gibi ülkeler, siyasal İslam’ın yeniden canlanmasının kendi iç güvenliklerine tehdit oluşturabileceğini düşünüyor.

İsrail, Türkiye’nin Filistinli gruplara verdiği açık desteği bir tehdit olarak görmeye devam ediyor. Hamas’a olan destek, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin kırılganlığını artırıyor. İsrailli yetkililer, Türkiye’nin Suriye’deki nüfuzunun uzun vadede İran’ın yarattığı tehdit kadar tehlikeli olabileceğine dikkat çekiyor.

Bununla birlikte, analistler Türkiye’nin hâkimiyetindeki bir Suriye’nin, İran’ın kontrolündeki bir Suriye’den daha az tehlikeli olduğuna vurgu yapıyor. Ancak İsrail, Suriye’nin kuzeydoğusunda Kürt bölgelerine yönelik Türkiye destekli saldırılar konusunda endişelerini sürdürüyor.

Washington’ın Suriyeli Kürt gruplara verdiği destek, Türkiye ile ABD arasında gerilim konusu olmaya devam ediyor. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, Kürtleri “doğal müttefikler” olarak tanımlayarak İsrail’in azınlık gruplarla bağlarını güçlendirmesi gerektiğini belirtti. Ancak bu açıklamalar, İsrail’in doğrudan Suriyeli Kürtleri destekleyeceği anlamına gelmiyor. Analistler, bu konuda Türkiye ile İsrail arasında açık bir çatışma ihtimalini düşük görüyor.

Türkiye’nin artan bölgesel etkisi ve İsrail’in güvenlik önlemleri, Suriye’de yeni bir denge arayışını beraberinde getiriyor. Analistler, iki ülke arasındaki gerilimin bir çatışmaya dönüşmesinin her iki taraf için de mantıksız olduğunu belirtiyor. Ancak Suriye’nin yeni yöneticileri, bölgedeki istikrarı sağlamada yetersiz kalırsa, uzun vadede yeniden inşa edilen bir Suriye ordusunun İsrail için ciddi bir tehdit oluşturabileceği düşünülüyor.