AB ülkeleri gelen baskılar karşısında Rusya'ya yönelik karşı tutum sergilemeye devam ediyor. Son olarak S-400'ü de kapsayan silah anlaşması iptal edildi.

AB ülkeleri gelen baskılar karşısında Rusya'ya yönelik karşı tutum sergilemeye devam ediyor. Son olarak S-400'ü de kapsayan silah anlaşması iptal edildi.

TRHaber'de yer alan habere göre, Sırbistan bir zamanlar Moskova ile güçlü bir askeri ilişki sürdürmekle övünürken, değişen uluslararası iklim ve Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımların artan baskısı, Belgrad'ı giderek daha sınırlı seçeneklerle karşı karşıya bıraktı.

Rusya'nın küresel sahnede giderek yalnızlaşmasına rağmen Sırbistan, daha önce üçüncü ülkelerde lisanslı üretim yaparak silah tedarik hatlarını açık tutmayı başarmış ve Rus yapımı silahlara erişimin devam etmesini sağlamıştı.

Bu stratejik çözüm, Sırbistan ordusunun Rus silahlarının önemli bir envanterini çalışır durumda tutmasını, parça üretimi ve bakımı için yerel yeteneklere güvenmesini sağladı.

General Mojsilovic, Sırp ordusunun artık Rusya tarafından tedarik edilen donanımının önemli bir bölümünü destekleyebildiğini ve koruyabildiğini, bu sayede savaşa hazır halde tutabildiğini vurguladı. Ancak, durumun önemli ölçüde değiştiğini ve yeni Rus silah teslimatlarının artık "neredeyse imkansız" olduğunu kabul etti.

Sırbistan ise buna karşılık Rusya ile olan bazı askeri anlaşmaları iptal etmekle kalmadı, bazılarını da erteledi. Böylece uluslararası diplomatik ilişkilerin eninde sonunda normalleşeceği ve bu anlaşmaların yeniden yürürlüğe girmesinin önünün açılacağı umudunu taşıdı.

Sırp Savunma Bakanlığı'nın değişimi sadece diplomatik bir manevra değil, aynı zamanda elle tutulur bir operasyonel eksen kayması. Sırbistan, Rus askeri teçhizatının bıraktığı boşluğu doldurmak için halihazırda alternatif tedarikçilere, özellikle Çin'e yöneldi.

Bu değişimin açık bir işareti olarak Sırbistan, Rusya'nın S-400 hava savunma sistemlerinin yerini alacak olan Çin yapımı FK-3 hava savunma sistemini satın alacağını duyurdu.

Bu adım yalnızca Sırbistan'ın değişen savunma ihtiyaçlarının bir yansıması değil, aynı zamanda ülkenin giderek daha düşmanca bir jeopolitik ortamda savunma tedarikçilerini çeşitlendirme arayışıyla birlikte askeri önceliklerin daha geniş bir şekilde yeniden düzenlenmesi anlamına geliyor.

Bölge değişen ittifaklar ve askeri duruşlarla boğuşurken, Sırbistan'ın FK-3 konuşlandırması net bir mesaj veriyor: Ülke artık yalnızca tarihi askeri bağlarına güvenmiyor, aynı zamanda savunma çözümlerini aktif olarak çeşitlendiriyor ve geleceğin zorluklarına hazırlanıyor.

Sırbistan ile Rusya arasındaki, bir zamanlar stratejik ortaklığın temel taşı olan ekonomik bağlar da önemli bir dönüşüm geçiriyor.

Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi'nin [RIAC] son ​​raporuna göre, Batı'nın enerji, metalurji ve silah ticareti gibi önemli sektörleri hedef alan yaptırımları nedeniyle Rusya'nın Batı Balkanlar'daki ekonomik nüfuzu giderek baskı altına giriyor.