AKİT MENÜ

Gündem

İsrail’in korktuğu “Kuzeyden gelen o ordu” Türk ordusu mu?

Güncelleme Tarihi:

Gazetemiz yazarlarından Yücel Kaya, bugünkü köşesinde Tevrat’ta geçen “Kuzeyden gelen ordu” ifadesinin aslında Türk Ordusu’na atıfta bulunduğunu belirtti. Kaya, örneklerle desteklediği yazısında, İsrail’in bu gerçeğin farkında olduğunu ve bu nedenle Arz-ı Mevud hayalindeki hedef rotayı İran’dan Türkiye’ye çevirdiğini ifade etti. İşte dikkatle okuyacağınız o çarpıcı yazı...

1

Gazetemiz yazarlarından Yücel Kaya, bugünkü köşesinde Tevrat’ta geçen “Kuzeyden gelen ordu” ifadesinin aslında Türk Ordusu’na atıfta bulunduğunu belirtti. Kaya, örneklerle desteklediği yazısında, İsrail’in bu gerçeğin farkında olduğunu ve bu nedenle Arz-ı Mevud hayalindeki hedef rotayı İran’dan Türkiye’ye çevirdiğini ifade etti. İşte dikkatle okuyacağınız o çarpıcı yazı...

2

Tel Aviv’de Türkiye’ye yönelik endişeler giderek artıyor. İsrail Savunma Bakanı YisraelKatz, Türkiye gündemiyle bir güvenlik toplantısı düzenleyerek, Türkiye’nin Suriye’deki etkilerini masaya yatırdı. İsrail basınına göre, Başbakan Netanyahu da Türkiye’nin kuzeydeki artan gücünü değerlendirmek üzere bir toplantı planlıyor.

3

İsrail Başbakanlığına bağlı "Nagalist" isimli savunma komitesi ise salı günü sunduğu raporda, İsrail’in Türkiye ile ilgili olası savaş hazırlıklarına başlaması gerektiğini vurguladı. Bu gelişmeler, İsrail’in, Arz-ı Mevud hayaline ulaşma hedefindeki rotasını İran’dan Türkiye’ye çevirdiğinin bir göstergesi. Peki, neden?

4

İran ve Türkiye’nin Suriye’deki Mücadelesi Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) ve Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) güçlerinin Şam’ı ele geçirmesi, İran’ın Suriye politikalarının Esed rejimiyle birlikte çökmesine neden oldu. Bu yenilgi, İran’ı Rusya gibi Suriye’de stratejik bir başarısızlıkla karşı karşıya bıraktı. İran, bu kabul edilemez yenilgiyi telafi etmenin yollarını arıyor.

5

İran, bu kabul edilemez yenilgiyi telafi etmenin yollarını arıyor. Devlet yanlısı bir medya kuruluşunun yöneticiliğini yapan Prof. Mehdi Analizade, bir canlı yayında bu arayışın ne olduğunu gözler önüne seren açıklamalarda bulundu. Analizade, “Artık ABD ile İran, tıpkı Irak’ta yaptıkları gibi, Suriye’de de ortak bir zemin oluşturabilir,” ifadelerini kullandı. Sunucunun “Kime karşı?” sorusuna ise “Türkiye” cevabını verdi. Bu açıklama, İran’ın “Büyük Şeytan” olarak nitelendirdiği ABD ile çıkarları doğrultusunda Türkiye’ye karşı iş birliği yapma eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor. ABD ve İsrail de bu eğilimin farkında.

6

İsrail’in Türkiye’ye Yönelmesinin Nedenleri İsrail’in rotasını Türkiye’ye çevirmesinin temel nedenlerinden biri, İran’ın Türkiye’ye karşı ABD ve İsrail ile ittifak kurabilecek potansiyele sahip olmasıdır. Bu durum, İsrail Savunma Bakanı YisraelKatz’ın Türkiye ile ilgili acil toplantı düzenlemesi ve “Nagalist” savunma komitesinin “Türkiye ile savaşa hazır olun” raporu ile açıklanabilir.

7

Ancak İsrail’in Türkiye’yi bir tehdit olarak görmesinin tek nedeni bu değildir. Türkiye’nin İsrail Açısından Tehdit Oluşturmasının Sebepleri Bölgesel Jeopolitik Rekabet Türkiye’nin Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de artan etkisi, özellikle enerji projeleri ve savunma politikaları, İsrail’in çıkarlarıyla çatışıyor. Filistin Politikası Türkiye’nin Filistin yanlısı tutumu ve İsrail’in Filistin’e yönelik politikalarına eleştirileri, iki ülke arasında gerilime neden oluyor. Askeri Güç ve Kapasite Türkiye’nin askeri kapasitesini artırması, Suriye ve Libya gibi bölgelerde aktif rol alması ve İHA/SİHA faaliyetleri, İsrail açısından ciddi bir tehdit olarak görülüyor.

8

Kuzeyden Gelen Ordu: Türk Ordusu İsrail için Türk Ordusu’nun tehdit oluşturmasının asıl nedeni yukarıda saydıklarım değil, kutsal kitaplarında bahsedilen ‘Kuzeyden gelen Ordu’nun Türkiye ile ilişkilendirilmesidir. Eski Ahit’te (Tanah), özellikle Yeşaya, Hezekiel ve Yoel kitaplarında kuzeyden gelen bir ordudan bahsedilir ve bu ordu genellikle İsrail’e yönelik büyük bir tehdit olarak tasvir edilir.

9

Lübnan ve Suriye ordularının İsrail için ciddi bir tehdit oluşturacak seviyede olmadığı göz önüne alındığında İsrail’in kuzeyinde Türkiye’nin yer aldığı görülür. Bu da “Kuzey Ordusu” ifadesinin Türk Ordusu’na işaret ettiği anlamına gelir. Apokaliptik Kehanetler ve İsrail’in Politikaları İsrail’in dini referanslara dayanan politikalar izlediği bilinmektedir.

10

Örneğin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’ye yönelik kara harekâtı sırasında Tevrat’ın “Yeşaya” kitabından alıntı yaparak, “Hamas’a karşı Yeşaya kehanetini göreceğiz” ifadelerini kullanmıştır. Bu, İsrail’in askeri ve politik kararlarında dini metinlere(!) ne kadar önem verdiğini ortaya koyar.

11

Netanyahu'nun atıfta bulunduğu; Yeşaya 60:18 ayetinde; "Ülkenden şiddet, sınır boylarından soygun ve yıkım haberleri duyulmayacak artık. Surlarına kurtuluş, kapılarına övgü adını vereceksin." 1. Samuel 15:2-3 ayetinde; "… Şimdi git, Amaleklilere saldır ve her şeylerini tamamen yok et. Onlara acıma; erkek, kadın, çocuk, bebek, sığır, koyun, deve ve eşeği öldür." Yeşu 6:21 ayetinde; "Şehri ve içindekileri tamamen yok ettiler; erkek, kadın, genç, yaşlı, öküz, koyun ve eşeği kılıçtan geçirdiler." Sayılar 31:17-18 ayetinde; "Şimdi bütün erkek çocukları öldürün. Erkekle yatmamış kızlar dışında, bütün kadınları da öldürün" diye yazar. İşte Gazze’de yaşanan soykırımın altında bu (ayetler!) yatıyor ve İsrail yol haritasını ona göre belirliyor.

14

İsrail’in korktuğu “Kuzeyden Gelen Ordu” Türk Ordusu mu? Hezekiel 38-39’da geçen ayetlerde, İsrail’e tehdit oluşturacak “kuzeyden gelen bir ordu” hangi ordudur? Yahya Kemal Beyatlı’nın şu dizeleri, bu orduyu çok güzel betimler: “Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi. Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi. Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyednâmın, Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın.” Sonuç olarak, İsrail’in Türkiye’ye yönelik endişeleri hem jeopolitik, askeri ve diplomatik dinamiklere, hem de dini metinlerden kaynaklanan teo-politik bir algıya dayanmaktadır.