Dünyanın birçok noktasında savaş ve çatışmalar devam ederken 2 bine yakın askerin cephe hattından firar etmesi gündeme oturdu.

Dünyanın birçok noktasında savaş ve çatışmalar devam ederken 2 bine yakın askerin cephe hattından firar etmesi gündeme oturdu.

TRHaber'de yer alan habere göre, büyük ölçüde Fransa'da eğitim gören "Kievli Anna" tugayının aslında Ukrayna ordusunun amiral gemisi olması bekleniyordu. Fakat kuruluşundan sadece birkaç ay sonra birim, şüpheli firariler ve ekipman eksikliklerini içeren bir skandalla sarsıldı.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky, "Kievli Anna"yı NATO ülkeleri tarafından eğitilmesi gereken olası ek Ukrayna ordu birimleri için bir model olarak görüyordu.

Ancak tugayı çevreleyen coşku, en geç Aralık ayından bu yana yerini hayal kırıklığına bıraktı. Ukraynalı gazeteci Yuri Butusov geçen ay 1.700 askerin birlikten kaçtığını bildirdi; bunların çoğu cepheye gönderilmeden önce. Bunlardan 50'si Fransa'daki eğitimleri sırasında çoktan kaçmıştı.

Butusov ayrıca tugaydaki "örgütsel kaos" ve ekipman eksikliklerini de bildirdi. Bu yüzden çok az dronları var. "Kievli Anna" da topçularının bir kısmını diğer birimlere devretmek zorunda kaldı. Bu yılın başında tugaya yapılan ve skandalın ardından ordu tarafından hızla düzenlenen basın ziyareti sırasında, birlik komutanı Taras Maksimov gergin görünüyordu. "Medyada söylenen her şey yanlıştır" ifadelerini kullandı.

Ancak birkaç saat sonra kara kuvvetleri komutanı amiri Mychailo Drapatyj tugayda "sorunlar" olduğunu itiraf etti. Ancak anlatıldığı kadar kötü değiller. Ordu ayrıca tugay askerlerinin görevlerini yerine getirmeye hazır olmalarını sağlamak için "önlemler" alıyor.

Firar ve düşük moral, personel sıkıntısı ve sevilmeyen askere alma yöntemleri konusundaki tartışmalarla boğuşan Ukrayna ordusu için hassas konular. Ordu Komutanı Drapatyj, "Kievli Anna"nın sorunlarının sadece bu tugaya özgü olmadığını, diğer birliklerin de genel sorunu olduğunu vurguluyor.

Diğer şeylerin yanı sıra, Ukrayna ordusunda hakim olan liderlik tarzı da eleştirilere yol açıyor. Komutanların çoğu hâlâ Sovyetler Birliği'nde eğitim görüyordu. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nden (IISS) araştırmacı Franz-Stefan Gady, orada askeri karar alma yetkisinin "son derece merkezileştirilmiş" olduğunu ve "çoğunlukla savaş alanından uzakta bulunan" komutanlar tarafından kullanıldığını söylüyor.

Rusya'nın 2014 yılında Kırım yarımadasını ilhak etmesinden bu yana Ukrayna , kendi ordusunu NATO standartlarına ulaştırmaya çalışıyor. Her ne kadar yeni nesil subaylar eğitilse de sistem temelden değişmedi. Yüksek rütbeli subaylar tarafından yolsuzluk ve yetkinin kötüye kullanılmasıyla ilgili defalarca skandallar yaşanıyor.

Gady, Sovyet zihniyetinin esas olarak yüksek komuta seviyesinden geldiğini ve "operasyonel verimliliğe" zarar verdiğini belirtti.