Öfke anında söylenen basit bir kelime çocuğa yalnız olmadığını ve duygularının anlaşıldığını hissettirerek, ebeveynlere etkili bir iletişim aracı sunuyor.

Öfke anında söylenen basit bir kelime çocuğa yalnız olmadığını ve duygularının anlaşıldığını hissettirerek, ebeveynlere etkili bir iletişim aracı sunuyor.

Çocukların öfke ve stresle başa çıkmaları, çoğu zaman oldukça karmaşık bir süreç oluyor. Öfke patlaması yaşayan bir çocuğu sakinleştirmek, ebeveynler için zorlayıcı bir durum olabiliyor. ncak çocuk ve ergen psikoloğu Jeffrey Bernstein, öfke anında söylenen belirli bir cümlenin, çocuğun duygusal dünyasında fark yaratabileceğini vurguluyor. Bu cümle, basit görünse de, çocuğa onun duygularının kabul edildiğini, yalnız olmadığını ve yargılanmadığını bildiren güçlü bir destek mesajı taşıyor. Ebeveynlerin, bu kelimelerle öfke anlarını sağlıklı bir iletişim fırsatına dönüştürmeleri, hem çocuğun duygusal rahatlamasını hem de gelecekteki iletişimin temelini oluşturuyor.

Jeffrey Bernstein, ebeveyn koçluğu tecrübelerine dayanarak, çocuklara "Şu anda üzgün olduğunu görüyorum, senin için buradayım" demenin öfke anında onların sakinleşmesine büyük ölçüde yardımcı olabileceğini belirtiyor. Bu sözler, öfkenin tamamen yok olmasını sağlamasa da, yıkıcı etkilerini hafifletme konusunda etkili bir araç olarak öne çıkıyor. Bernstein, böyle samimi ve destekleyici bir yaklaşımın, çocuğun yalnız olmadığını hissettirerek duygusal patlamaların kontrol altına alınmasına katkıda bulunabileceğini vurguluyor.

Yeni Şafak'ta yer alan haberde uzman isim, bu cümlenin son derece etkili olduğunu vurguluyor. Bu cümleyi kuran ebeveyn, çocuğunun duygularını kabul ettiğini, yalnız olmadığını ve onu yargılamadığını bildiriyor.

Bir çocuk ya da yetişkin öfke anında, çoğu zaman yanlış anlaşıldığını ve görmezden gelindiğini hissedebilir. Ancak, "üzgün olduğunu fark ediyorum" demek, karşıdaki kişinin duygularını önemsediniz ve ona değer veriyorsunuz anlamına gelir. Bu içten ifade, öfkenin yarattığı yalnızlık ve çaresizlik duygularını hafifletmeye yardımcı olur.

"Sakin ol!" ya da "Aşırı tepki vermeyi bırak!" gibi ifadeler, öfkenin yatışmasını sağlamak yerine çoğu zaman durumu daha da kızıştırabilir. Öfke, genellikle derinlerde yatan korku, üzüntü veya hayal kırıklığının bir tepkisidir; bu nedenle, öfkenin kontrol altına alınması, yüzeysel uyarılarla değil, altında yatan duyguların dikkatlice anlaşılması ve ele alınmasıyla mümkün olur.

Sihirli cümleyi kurarken, ses tonunuzun nasıl olduğu da çok önemli. Bu cümleyi hayal kırıklığıyla değil, sıcak bir tınıyla söylemeye özen gösterin. Eğer karşınızdaki küçük bir çocuksa, önünde diz çökün. Kontrolü kaybeden kişi, eğer genç veya yetişkinse onlara alan tanıyın.

Hemen cevap alamasanız da, söylediklerinizin zihnine kaydedildiğini unutmayın. Sakinleştiğini fark ettiğinizde ise çözüm odaklı konuşmalar yapmaya başlayın. Bernstein, bu sihirli cümlenin her yaştan insanda işe yarayabileceğinin altını çizdi.