Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, "Kabri açıldığında boynında ateşten tasma bulunan namazlı, abdestli adamın günahı bakın neymiş?" sorusuna yanıt verdi.

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, "Kabri açıldığında boynında ateşten tasma bulunan namazlı, abdestli adamın günahı bakın neymiş?" sorusuna yanıt verdi.

Cübbeli Ahmet Hoca bir sohbetinde, Hetemi Hazretleri'nden bir rivayeti cemaatiyle paylaştı.

Ahmet Hoca, "Hetemi Hazretleri bu rivayeti aktardı. Sahabeyi gören bir cemaat, bir zatı ziyarete gidiyorlar. Muhammed Bin El Yusuf Tiryabi denen zat , 'Bizim bir komşumuz var. Kardeşi öldü, taziyeye gidemedim. Beraber gidelim' diyor. Bunlar sahabeyi gören ilk tabakalardan.

Taziyeye gittikleri adam, kardeşi öldü diye çok ağlıyor. Onu teselli etmeye çalışıyorlar. Adam, sahabeden insanları dinlemiyor, taziyeyi kabul etmiyor. Sürekli ağlıyor. Soruyorlar, 'neden bu kadar ağlıyorsun?', o da kardeşinin kabirde azap çektiği yönünde cevap veriyor.

Sahabedekiler 'Allah sana gaybı mı bildirdi?' diye soruyorlar. O da diyor ki, 'Ben gaybı bilmem, ben kardeşimi kendi elimle defnettim. Ondan sonra insanlar gitti, kabrin yanında oturdum. O arada kabirden bir ses geldi. Ne azaplar çekiyorum' diye bir ses. 'Oruç tutuyordum, namaz da kalıyordum.' Sonra kabrini açmaya karar verdim. Toprağı açtım. Bir baktım ki kabir ateş tutuşmuş. Kabir yanıyor.

Ondan sonra boynuna ateşten tasma takmışlar. Çok acıdım, dedim ki boynundaki tasmayı çıkartabilir miyim diye elimi uzattım. O anda tüm parmaklarım yandı. Toprağı geri örttüm..."

Sahabedikiler, 'Senin kardeşin ne iş yapardı?' diye sordu, adam da 'Benim kardeşim namazını kılar, orucunu tutar ama zekatını vermezdi' cevabını verdi. Sahabedikiler de 'Allah sana dünyada gösteriyor, bundan güzel şeymi var' cevabını veriyor. 400 senelik hadise bu. O zamandan bu yana okutuluyor işte" dedi.