AKİT MENÜ

Gündem

Diploma skandalını ilk o ortaya çıkarttı! İmamoğlu’nun babası tarafından tehdit edildi! Şaibeli şekilde öldü! Fetö’nün 1 dolar ayrıntısı

Güncelleme Tarihi:

İmamoğlu tehdit ettikten sonra ölen gazeteci Telat Çabuk neler yazmıştı? '1 Dolar' ve 'kiralık' ile ne demek istedi?

1

İmamoğlu tehdit ettikten sonra ölen gazeteci Telat Çabuk neler yazmıştı? '1 Dolar' ve 'kiralık' ile ne demek istedi?

2

Ekrem İmamoğlu'na verilmiş İstanbul Üniversitesi diplomasının geçersiz olduğunu Türkiye'de ilk kez duyuran isim, gazeteci Telat Çabuk idi. Beylikdüzü ve çevresindeki gelişmeleri duyurduğu Bizim Bakış adlı bir internet gazetesinin de sahibi olan Çabuk, 2016 Nisan'ında Hasan İmamoğlu'ndan tehdit telefonu aldı. Savcılığa gitti, şikayetçi oldu. Müteahhit İmamoğlu'nun 'kiralık kullandığını' yazdı. Araya 15 Temmuz darbe girişimi girdi. Çabuk, "Beylikdüzü'nde kimlerin cebinde 1 Dolar var acaba?" diye yazdıktan sonra şüpheli biçimde hayatını kaybetti.

3

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yüksek öğrenim hayatındaki usûlsüzlükleri Türkiye'de ilk kez dile getirdikten sonra şüpheli biçimde hayatını kaybeden gazeteci Telat Çabuk, 2016 yılında yazdıklarıyla yeniden gündeme oturdu. Beylikdüzü ve çevresindeki gelişmeleri okuyucularına 'Bizim Bakış' adlı internet gazetesi üzerinden duyuran Çabuk, İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde ona dair sert eleştirileriyle tanınıyordu. Çabuk, İmamoğlu'nun Girne Amerikan Üniversitesi'nden İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçişle transfer olmasındaki tuhaflığa sitesinde zaman zaman değiniyordu. ONUN TAHSİL HAYATINDA "KIBRIS'TAN ATLADIM İSTANBUL'A" YOK... Yazılarından birinde dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'tetikçi bir gazeteciye yazı yazdırdığını' ileri süren Telat Çabuk, şu ifadeleri kullanmıştı:

4

"Ekrem, 'Pravda Gazeteci' diye tanımlanan düdüğün, sen üfledikçe şimdiye kadar hayâsızca öttüğünü bütün Beylikdüzü zaten biliyordu. Ne de olsa senin nefesin! Şimdi bu ötüşlerine yeni bir makamdan üflettin. Düdüğünüze bizim haysiyet cellatlığı yaptığımızı üflemişsiniz. Her kim haysiyet cellatlığı yapıyorsa, şerefsizdir. Madem birileri Maliye Bakanlığı’nın ihbarcılığına soyunmuş, bir zahmet kamuoyunda 100 dönüm olarak bilinen hasılat paylaşımı ile satılan arsanın ihalesini alan şirketin de 2007-2014 yılları arasında ne kadar Kurumlar Vergisi ödediğini ve böyle bir firmaya bu ihaleyi nasıl verdiğini sorgulasın! Ama SIKAR!... 'Ali' meselesine gelince! Ekrem sen kim, 'Ali' kim? İkinizin de geçmişini bir ortaya koysak, bakın analar ne neferler doğurmuş? Onun geçmişinde, Adı gibi 'Ali' olmak var.

5

Onun geçmişinde haybecilik yok, yalan yok, riya yok, yeşil alan gaspı yok. Emek var. Onun tahsil hayatında Kıbrıs’tan atladım İstanbul’a yok. Boru mu, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi var. Öyle kolej molej de yok ha.. Meslek lisesinin torna tesviye bölümünden tıbbîyeye gitmek var. Düdüğün üzerinden Dr. Ali Şeker’e saldırtmak senin bence bu güne kadar yaptırdığın en beceriksiz azmettiricilikti. Ekrem, artık vazgeç! Aynı mekaniği sergileme! BEN BU İŞTEN SIKILDIM. Baban gibi kiralık kullanmaktan vazgeç. Ben hukuk yoluyla sorunumu çözerim diyorsan, mahkemeler aha orada. Yok, ben de babam gibi kiralıklar marifetiyle kendi adaletimi kendim sağlayacağım diyorsan, ne yapalım bu sizin bilindik yaşam biçiminiz! Dipnot: Babanızın birtakım yerlerde beyan ettiği gibi, 'Hayatımda kimseyi tehdit etmedim, etmem de' sözünün arkasında durup bu iddianızı kanıtlarsanız, söz, ben de buradan özür dileyip bu diyardan gideceğim! Yok, bunun aksini ben ispat edersem, o zaman siz Baba-Oğul ne yapacaksınız çok merak ediyorum?"

6

MÜTEAHHİT HASAN İMAMOĞLU, GAZETECİ TELAT ÇABUK'U TEHDİT EDİYOR Bu yazının ardından Bizim Bakış gazetesinin kurucusu ve sahibi Telat Çabuk, Ekrem İmamoğlu'nun babası Hasan İmamoğlu tarafından tehdit edildi. Gazeteci Çabuk, Mesut Yılmaz liderliğindeki ANAP iktidarı sırasında servetine servet katmış müteahhit Hasan İmamoğlu ile görüşmesini yazısında şöyle anlatıyor: "Bugün BİZİMBAKIŞ Gazetesi'ne gelen telefona baktım. Telat bey ile görüşmek istediğini söyleyen bir 'Zat' vardı telefonun diğer ucunda.. Sabit telefonu sabit telefondan arayarak çok planlı hareket ettiği anlaşılan bu 'Zat'a 'Buyurun' dedim. 'Telat benim' dedim. O da ismini söyledi. Bu kez kimin nesi olduğunu anladığımdan nezaketen 'Nasılsınız' dedim. 'İyi değilim' dedi... 'Benimle uğraşma, mahkeme cezanı vermezse ben gereğini yapacağım' deyince 'beni tehdit mi ediyorsun', 'zaten şikayetci olmuşsun, beni niye arıyorsun' desem de o, 'yapınca görürsün şerefsiz, o…çocuğu' falan diyerek kendince raconunu kesti. 'Ekrem/mekrem' diye zırvalamaya başlayınca restleştik ve telefonu kapattı... Adının 'HASAN', soyadının 'İMAMOĞLU' olduğunu söyleyen bu 'Zat'ın ifadeleri beni birazcık tedirgin etmedi değil! Bu yüzden sizlerle paylaşmak istedim. Bu tehditler veya küfürler bendenizi yolumdan döndürür mü? Haşa ve kella!"

7

SAVCILIK CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ Hasan İmamoğlu'nun 6 Nisan 2016 tarihinde ettiği tehdidin ardından Telat Çabuk, Beylikdüzü Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Savcısı Murat Çancı, soruşturma evrakını tetkik ettikten sonra Hasan İmamoğlu'nun cezalandırılması istemiyle dosyayı 24 Ağustos 2016 tarihinde Büyükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk etti. Savcılık mahkemeye sevk belgesinde şu tespitlerde bulunuyor: "Yukarıda açık kimliği yazılı şüphelinin, gazeteci olan ve gerek kendisi gerekse belediye başkanı olarak görev yapan oğlu hakkında haber yapan müştekiyi suç tarihinde telefon ile aradığı, tanık Hikmet Gülatar'ın da bulunduğu ortamda müştekiye hitaben 'savcı ve mahkemeler senin hakkından gelmez ise ben senin cezanı keseceğim... orospu çocuğu, namussuz, şerefsiz' şeklinde sözlerle hakaret ve tehditlerde bulunduğu, uzlaşmanın kabul edilmediği, açıklanan kanıtlar ile anlaşıldığından; Yargılamasının yapılarak, şüphelinin yukarıda yazılı sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi istemiyle evrak sunulmuştur."

8

Ancak bu karar, araya FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi de girdiği için adliyelerde yaşanan karmaşadan ötürü biraz geç tatbik edilmişti. Bu nedenle gazeteci Telat Çabuk, kendisini tehdit eden Hasan İmamoğlu'nun yargılandığını göremeden hayatını kaybetti. 14 Ağustos 2016 tarihinde 'kalp krizi' nedeniyle ölen Çabuk'un cenaze namazı Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Camii'nde kılındı.

9

Cenaze namazına adeta kanlı bıçaklı olduğu Ekrem İmamoğlu da katıldı. Çabuk'un cenazesi İstanbul'dan memleketi Ordu'ya götürüldü ve orada defnedildi.

10

BEYLİKDÜZÜ'NDE KİMLERİN 1 DOLAR'I VAR? Telat Çabuk'un ölümünden kısa bir süre önce yazdığı yazının başlığı "Beylikdüzü'nde kimlerin cebinde 1 Dolar var acaba?" şeklindeydi. Tanınmış bir yerel gazeteci olan Telat Çabuk son yazısında şunları söylüyordu: "15 Temmuz sonrası darbe girişimine teşebbüs edenler ile FETÖ’ye yardım ve yataklık yapanların cebinde 1 dolar çıkmıştı. Bu dolarların bir nevi parola niteliğinde olduğu iddiaları da yaygın bir şekilde yazılıp çizilmişti. Sizin hiç aklınıza gelmedi mi, Beylikdüzü’nde hangi siyasetçilerin veya hangi işadamlarının cebinde bu 1 dolarlardan var acaba diye..? Bir başka ilginç konu da, Türkiye çapında on binlerce insan FETÖ bağlantısı nedeniyle gözaltına alınmış veya tutuklanmış ama sanki esen havaya bakılırsa Beylikdüzü tertemiz gibi!!! Kendini daima mutlu ve özgür zanneden Zat’ın, o malum gece ve takip eden birkaç günde İsviçre’de olduğu iddiaları da cabası... Bu sessizlik hiç de hayra alamet değil!"

11

TELAT ÇABUK, EKREM İMAMOĞLU İLE BABASINI SIK SIK RAHATSIZ EDİYORDU Gazeteci Telat Çabuk, Bizim Bakış adlı internet gazetesinde İmamoğlu ailesinin imar yolsuzluklarına dair iddiaları gündeme getiriyor, bu konuyu sık olarak işliyordu. İşte Çabuk'un yazılarından öne çıkan ifadelerden bazıları: "Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun müteahhit iken iç ettiği/gasp ettiği kamunun 3 bin metrekarelik yeşil alan ile bugünkü katakullilerini kamuoyundan gizlemeye çalışan '100'süzler..." "Yaklaşık 2 buçuk Belediye Başkanlığı koltuğunda 'Beykonakları Kamburu' ile oturan Ekrem İmamoğlu hakkında çıkan soruşturma izinlerinden Danıştay kanalıyla iptal edilmesi her ne kadar aklanmış gibi (Ektroller bunu iddia etmekte) gözükse de adalet er geç tecelli edeceğine inanıyorum." "Beykonakları’nda veya İmamoğlu Sitesi’nde işgaller ortadan fiilen ortadan kalkmadığı halde soruşturma izninin kalkmasına el kaldıran hakimler ile Ektrollere şunu sormak lazım. Seyidoğlu’nun günahı ne? Yoksa Ekrem’in artısı, hem işgalci hem de Belediye Başkanı olması mıdır? Ya da sokakta konuşulduğu gibi, Ekrem’in paralel ilişkileri mi var?" "Kim istemez ki, yaşadığı kentin Belediye Başkanından saygıyla söz etmek? 'Sayın Başkan', 'Başkanım' diye hitap etmeyi elbette isterim! Hem de çok isterim! Bu kadar komik olma Ekrem, bu millet aptal değil! Ekrem derken kimi kastettiğimi sizler biliyorsunuz." "Denizgören Sitesi sakinleri, Allah’tan dört bir tarafını duvarla çevirmemiş, sitelerinin etrafını... Yoksa İmamoğlu, Bizim kentlileri, Beylikdüzülüleri denizle buluşturamazdı(!) O İmamoğlu ki, sitelerin etrafını duvarla çevrilmesini ve kamunun malının işgalini normal bir eylem olarak görenlerdendir. Herkes yaparken ben de yaptım diyenlerdendir. Bunu da Beykonakları’ndaki işgaliyle sabitleştirmiştir. Düz mantıkla Deniz görenliler de, İmamoğlu gibi düşünüp kendi sitelerinin etrafını çevirseydi, denizi yakından göremeyecektik." "Ekrem, artık vazgeç! Aynı mekaniği sergileme! BEN BU İŞTEN SIKILDIM. Baban gibi kiralık kullanmaktan vazgeç. Ben hukuk yoluyla sorunumu çözerim diyorsan, Mahkemeler aha orada. Yook, ben de babam gibi kiralıklar marifetiyle kendi adaletimi kendim sağlayacağım diyorsan, ne yapalım bu sizin bilindik yaşam biçiminiz!"

14

Telat Çabuk, kaçak yapılaşmaya dair bir haberinden ötürü Beylikdüzü'nde Ekrem İmamoğlu ile yaşadığı tartışmayı kaydedip yayınlamıştı.