AKİT MENÜ

Gündem

Abdurrahman Dilipak 'Kıyamet alametlerinden biri daha gerçekleşiyor' diyerek şok etti

Güncelleme Tarihi:

Yazar Abdurrahman Dilipak, "Kıyamet alametlerinden biri daha gerçekleşiyor. İslam dünyasında irtidat ve hristiyan dünyasında ihtida.. Dilerim İslam dünyası, doğuda -batıda insanlar uyanır, tevbe eder. Hidayete ererler" diyerek çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

1

Yazar Abdurrahman Dilipak, "Kıyamet alametlerinden biri daha gerçekleşiyor. İslam dünyasında irtidat ve hristiyan dünyasında ihtida.. Dilerim İslam dünyası, doğuda -batıda insanlar uyanır, tevbe eder. Hidayete ererler" diyerek çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

2

İşte Abdurrahman Dilipak'ın Haber Vakti sitesinde kalema aldığı 'İhtida ve irtidat' başlıklı o yazısı...

3

Allah (cc) servet ve iktidarı ülkeler ve halklar varasında evirir çevirir. Allah’ın yarattığı kulları için seçtiği din İslam’dır. Bu din herkes içindir. İslam, sadece Türklerin, Arapları, Farisilerin dini değildir, İnsanlık içindir. Selefi İslam, Şii İslam, Sünni İslam diye bir din yok. Kim ki, dinine ırki, ideolojik, politik, mezhebi ya da herhangi bir ön ya da son ek eklemişse din aradan çekilir ve kişi eklediği ile başbaşa kalır. Biz bu anlamda “Musevi”, “İsevi” gibi “Muhammedi” olarak da tesmiye edilmeyiz. Bırakın din ve devlet büyüklerini, ideolojik önderleri İlah ve Rab edinmeyi, Peygamberleri dahi İlah ve Rab edinmeyiz. Onun için biz Kelime-i Tevhid’in sonunda Hz.Muhammed (sav)a iman noktasında onun bir KUL ve RESUL olduğuna şehadet ediyoruz.

4

İlk Müslümanlar, Yahudi, Hristiyan, Putperest Müşriklerden ihtida edenlerden meydana geliyordu. Oradan tüm dünyaya yayıldı. Daha İslamın Mekke döneminde İslam Afrika’dan Japon denizine kadar yayılmıştı. Çin, Malay, Hind fark etmez, ya da Kara derili, sarı derili, Kızılderili, beyaz derili de fark etmez.

5

Kavmiyetçilik bugün başımızdaki en büyük bela. Biliyorsunuz ilk haram, ilk günah, ilk lanet Irkçılığadır. İlk ırkçı Şeytan’dır, Şeytanın en eski ve en keskin hilesi Irkçılıktır. Erkekçilik, Feministlik, İşçicilik, Patronculuk, akılcılık, Particilik, Mezhebçilik, hatta İslamcılık, her türlü taraftarlık bu anlamda Irkçılıktır.

6

Dizi filmlerle magazinleştirilen din ve tarihten böyle bir Müslümanlık çıkmaz tabii. O bir takım politik algılar için malzeme olmaktan başka bir işe yaramaz.

7

Evet Yahudiler, “her şey Yahudiler için, Yahudiler'e göre Yahudiler tarafından” diyordu. Sosyalist’ler ise “her şey işçi sınıfı için, onun tarafından ve ona göre” diyordu. Hitler, “her şey Almanlar için Almanlar tarafından ve Almanlara göre” diyordu.. Aslında kelimeler farklı olsa da aynı mantık.. Bu haydutların peşinden gide gide bugünlere geldik. Kapitalistler, “her şey parası olanlar (Vergi verenler) için, parası olanlara göre parası olanlar tarafından” diyor.. Hümanistler, “her şey insan için” diyor. Allah'ı akıllarına getirmiyorlar.. Dini, Allah'ı da kendileri tanımlamak istiyor.. Hatta insanı da kendileri tanımlama iddiasında.. Mesela Abarjunlar, onlara göre “insanlaşma aşamasını tamamlamamış maymunlar”dır.. Onun. için onları öldürdüler zaten, Zencileri de bu akılsızlıkla öldürmediler mi. Bugün Gazze’de yaşananları düşünün. Oysa doğru olan, herşey HAK için, Hak’ka göre, Hak namına! Bugün “Hak namına haksızlığa ölsem tapamam” diyebiliyor muyuz? Evet “Doğduğumuz ana-babayı biz seçmedik, doğduğumuz zamanı ve doğduğumuz mekânı, derimizin rengini, cinsiyetimizi de biz seçmedik.. Bunlar Allah'ın (cc) takdiri’dir.. Hz. Ali (ra) zamanı’nda Mekke'de doğup cehenneme gitmek, ama Stalin zamanında Moskova'da doğup cennete gitmek mümkün. Bu ne zaman, nerede yaşadığımız ya da derimizin rengi ile, cinsiyetimizle ilgili bir konu değil.. Ne yaptığımızla ilgili bir konudur”..

8

Hepimiz Hz. Adem aleyhisselam'ın oğullarıyız. O da topraktan yaratıldı, dönüşümüz yine toprak olacak! Sonra hepimizin kökleri “Hz. Nuh ümmeti”nde toplanıyor. Yine akıllanmadık. “İbrahim milletinden olduk” yine akıllanmadık. Muhammed aleyhisselam ümmetine kavmiyetçiliği yasakladı. Evet “fikri kavmiyyeti tel’in ediyor peygamber”, ama dinleyen kim? Biz “İslamcı” bile değiliz. Biz Müslümanız. Mezhebimiz , Tarikatımız da var. Biz İnsanız ama “İnsancı” değiliz. Bir İnsan hayvana zulmediyorsa, biz hayvandan yana oluruz, o zalim de “Belhum adal” olur. Bir topluluğa olan düşmanlığımız bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmez. / sevk etmemeli. Çünkü biz Müslüman'ız.

9

Dikkat ediyor musunuz, M. Akif Safahat'ta “Milliyetin İslâm idi” diye hatırlatır.. Şunu aklımızdan çıkartmayalım, Irkçılığın kaynağı Yahudilik'tir.. Evet Allah bizi kabileler halinde yarattı. Kabile olmak, genel olarak 7 üst, 7 alt soyu ifade eder, o da akrabalık ilişkisi ile ilgilidir. Akıllı olmakla akılcı olmak nasıl ayrı şeylerse, bir ırka mensup olmakla, kavmiyetçilik de ayrı şeylerdir.. Hemşehricilik, cinsiyetçilik, futbol takımı tutmak, milliyetçilik, kabilecilik, meslek dayanışmacılığı, din kardeşliği, mezhepçilik.. particilik.. Bunların hepsi mümkün, ama haksız olduğunda, ya da onların yanlışlarını yanlış olduğunu bile bile sahiplenmek, bu bir kırmızı çizgi olmalıdır. Din büyüklerini İlah ve Rab edinmek de yanlış. Unutmayalım ki; her şey “put” haline gelebilir.. Biz putları reddediyoruz. Bu anlamda Allah'tan (c.c.) başka İlah ve Rab tanımıyoruz.. Malımız, canlarımız, sevdiklerimiz, her şey bizim için bir fitne vesilesi olabilir!

11

İslam “Allah’ın dini/Allah’ın bizim için seçtiği din”dir. Görevimiz bunu insanlığa tebliğ etmek ve güzel örnek olmaktır. Kim ki dinine ırkını ekler ya da ondan bir şey çıkartırsa, ortada din kalmaz. Başka ırktan insanlar da iman ettiklerinde onlarla kardeş oluruz. Bizim Müslümanlığımız, genel de sosyolojik ve folklorik bir Müslümanlık. Yani Atalarımızın dininin mirasçısıyız. Geleneksel bir “tarzı hayat” ürünü olan bir din. Bu anlamda bir yandan Vahye şahidlik ederek yeniden iman etmemiz gerek. Diğer insanları, kendi mezhebimize, tarikatimize, partimize, ideolojimize değil, Allaha , Resulüne ve Kitaba çağırmamız gerek. Gerçek bir ihtida için bu önemli. Yoksa kimse bize bakıp Müslüman olmaz. Neyse ki Gazze’li kardeşlerimizin Allaha (cc) ve ahiret gününe imanları, Ölüme ve hayata ilişkin duruşları birilerinin kalplerinin İslam’a ısınması için bir vesile oluşturdu.

12

Eğer okuyarak Müslüman olurlarsa, bu Muhtediler, bizim pejmürdeliğimiz karşısında İslamın yeni öcüleri olabilirler. Kimilerine göre, “Güneşin batıdan doğuşu ile te’vil olunabilir”. Bu iş bir kavmiyet sorunu değil, tarihte topyekun irtidatlar da yaşandı (Bakınız Hz. Nuh ve Hz. Lut kavmi), topyekun ihtida örnekleri de gördük (Bakınız Hz. Yunus kavmi). İsrailoğulları, Mucizeye şahidlik etmekten öte Mucizenin içinden geçip geldiler ama 40 gün sonra sapıttılar. Geçilmez zannedilen denizi geçtiler, ama on günlük yolu, başlarında iki peygamber ve bir kıta melek olmasına rağmen 40 yılda zor geçtiler.