ABD' de 1000 kişide görülme oranı yüzde 0.7-4.2 iken, Avustralya'da yüzde 3-7 oranındadır. Türkiye'de bu oran yüzde 18'dir. Yani 14,5 milyon insan kronik yorgunluk sendromuna sahip.

Türkiye nüfusunun 14,5 milyonu kronik yorgunluktan muzdarip. Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, kronik yorgunluğu nedenlerini ve tedavi yöntemleri anlattı. Amerika'da yapılan bir araştırmadan bahseden Şenbursa, 1 milyon Amerikalı'nın Kronik Yorgunluk Sendromuna sahip olduğu ve bunların yüzde 20'sinin daha teşhisinin konulmadığı düşünülmektedir.

ABD' de 1000 kişide görülme oranı yüzde 0.7-4.2 iken, Avustralya'da yüzde 3-7 oranındadır. Türkiye'de bu oran yüzde 18'dir. Yani 14,5 milyon insan kronik yorgunluk sendromuna sahip.

Kronik yorgunluk sendromu, altta yatan tıbbi bir durumla açıklanmayan aşırı yorgunluk ile karakterize komplike bir hastalıktır.

Kronik yorgunluk sendromunun nedeni bilinmediği için tedavisi de bilinmemektedir. Bu yüzden tedavisinde semptomların hafifletilmesine odaklanılır.

Kronik yorgunluk sendromunun başlıca sebepleri şunlardır; Konsantrasyon eksikliği

Hafıza kaybı

Boğaz ağrısı

Boyunda ve kol altında büyümüş lenf düğümleri

Açıklanamayan kas ağrıları

Şişkinlik ve kızarıklık olmadan eklemden ekleme geçen ağrılar

Sürekli uyku hali

Baş ağrısı

Fiziksel ve zihinsel aktivitelerden sonraki 24 saat boyunca süren tükenmişlik hissi.

Bu tarz belirtiler hissedildiğinde doktora danışmakta yarar vardır. Her yaşta açığa çıkabilen kronik yorgunluk sendromu en çok 40'lı ve 50'li yaşlarda görülür. Fakat hastalık en çok kadınlarda rastlanır. Bunun nedeni de kadınların doktora daha çok başvurmasıdır.

Yorgunluğun en önemli faktörü ise strestir. Stres yönetimi zorluğu yaşayan kişiler ve yoğun strese maruz kalan kişilerde gelişimi daha hızlı olur.

Kronik yorgunluk sendromunda stres, üzüntü gibi durumlar hastaların şikayetlerini arttırır. Kişide major depresyon, anksiyete gibi psikiyatrik sorunlar görülür. Birçok kaynakta hastalığın etkileri sosyal izolasyon, psikolojik çöküntü, yaşam biçiminde meydana gelen değişklikler ve işten ayrılma olarak görülüyor. Fakat tüm bu faktörler bir araya geldiğinde depresyonda olan bir kişinin hayattan bir beklentisi ve hayata karşı mücadele etme isteğinin kalmamasına sebep olacağı düşünülür.

Bu durumda da intihar kaçınılmaz bir son olarak düşünülür.

Kronik yorgunluk tedavileri hastalığı geçirmekten çok belirtilerinin azaltılmasına odaklanılır. Hastalıkta birçok tedavi yöntemi denenmiş fakat başarılı olunmamıştır.

Refleks Terapi yöntemi ile uzun soluklu bir tedavi sonrasında hem bedenen hem de ruhen bir denge sağlanır. Refleks Terapi hormonal çalışmaları kapsadığından dolayı kişideki dengesizlikleri düzenleme konusunda da yardımcı olur.