Orta Doğu’da İsrail ile İran arasında patlak veren savaş gündemi meşgul ederken, PKK cephesinden gelen açıklama adeta bomba etkisi yaptı.

Orta Doğu’da İsrail ile İran arasında patlak veren savaş gündemi meşgul ederken, PKK cephesinden gelen açıklama adeta bomba etkisi yaptı.

Örgütün kurucularından ve en üst düzey yöneticilerinden biri olan Duran Kalkan, PKK’nın silahlı mücadeleyi resmen sona erdirdiğini duyurdu. Ancak asıl dikkat çeken ise Kalkan’a örgüt medyasında verilen yeni unvan oldu. Daha önce yıllarca “PKK Yürütme Komitesi Üyesi” olarak tanıtılan Duran Kalkan, bu kez kamuoyunun karşısına “Abdullah Öcalan Sosyal Bilimler Akademisi Üyesi” sıfatıyla çıktı. Bu sıra dışı ve şaşkınlığa yol açan unvan, yalnızca bir isim değişikliği değil, aynı zamanda örgüt içinde başlayan radikal dönüşümün de bir sembolü olarak değerlendirildi. Sosyal medyada ve uzman çevrelerde bu değişiklik "PKK akademiye mi döndü?" yorumlarına neden oldu.

Kalkan, yaptığı açıklamada örgütün artık silahlı mücadele yolunu tamamen terk ettiğini vurguladı. “PKK'nın feshinden geri dönüş yok. Kesin olarak karar verdik. Silahlı mücadele defteri kapandı” diyen Kalkan, bu açıklamasıyla terör örgütünün 40 yılı aşkın kanlı geçmişine son verdiğini ilan etmiş oldu.

Kandil’de yapılan kongrede alınan bir diğer kritik karar ise, artık “PKK” adının hiçbir faaliyet alanında kullanılmayacağı yönünde oldu. Örgütün silahlı döneminin kapatılmasıyla birlikte yeni bir isim ve yapılanma sürecine geçileceği öğrenildi.

Öte yandan uzmanlar, Duran Kalkan’ın “akademi üyesi” olarak lanse edilmesini, örgütün meşruiyet arayışının ve kamuoyunda farklı bir imaj oluşturma çabasının yeni bir adımı olarak yorumladı. Ancak bu sıfat, yalnızca güvenlik çevrelerinde değil, geniş halk kesimlerinde de “Yok artık! Bu da mı oldu?” tepkilerine yol açtı.