Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu olan Gazeteci Fatih Altaylı, “Cezaevinde kira yok, aydınlanma, ısınma, su, sıcak su bedava. Günde üç öğün yemek bedava. Ama 14.000 TL yine yetmeyip az geliyorsa, emeklinin halini siz düşünün” dedi. Öyle bir hesap yaptı ki tüm verdiği rakamlar yine algının dibine vurularak yapılan bir çalışma olduğu ortaya çıktı…

Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu olan Gazeteci Fatih Altaylı, “Cezaevinde kira yok, aydınlanma, ısınma, su, sıcak su bedava. Günde üç öğün yemek bedava. Ama 14.000 TL yine yetmeyip az geliyorsa, emeklinin halini siz düşünün” dedi. Öyle bir hesap yaptı ki tüm verdiği rakamlar yine algının dibine vurularak yapılan bir çalışma olduğu ortaya çıktı…

YouTube kanalında 1 Haziran'da yayımlanan videoda kullandığı ifadelerin "Cumhurbaşkanına tehdit" suçu oluşturduğu iddiasıyla gözaltına alınan ve 22 Haziran'da tutuklanan gazeteci Fatih Altaylı tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden mektup gönderdi.

Fatih Altaylı mektubunun bir bölümünde cezaevindeki durumu anlattı ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e seslendi.

"Bizim buraya geri dönersek, içeride bile dışarıdan çıkarılacak sonuçlar var. Cezaevinde kantin alışverişi için haftalık harcama limiti 3500 TL. İyi halli bir tutuklu ya da hükümlü iseniz cezaevi yönetimi bu miktarı belirli oranda artırabiliyor. Yani bu miktar aslında yetersiz. Ki haftada 3500 TL, ayda 14.000 TL demek” dedi.

Altaylı, “Cezaevinde kira yok, aydınlanma, ısınma, su, sıcak su bedava. Günde üç öğün yemek bedava. Ama 14.000 TL yine yetmeyip az geliyorsa, emeklinin halini siz düşünün. Üstelik de bu para cezaevindeki bir kişiye yetmiyor olmalı ki, iyi halde limit arttırılıyor. Mehmet Şimşek bilsin diye söylüyorum” ifadelerini kullandı.

Odatv’nin haberine göre ise; Türkiye’de cezaevinde bulunan hükümlüler, cezaları kesinleştikten sonra cezaevinde geçirdikleri süre boyunca bazı temel giderleri karşılamakla yükümlü. Yasal düzenlemelere göre mahkûmlar, yedikleri yemeğin bedelini ve kullandıkları bazı elektrikli cihazların enerji tüketimini ödemek zorunda. Ancak uygulama, özellikle ödeme gücü bulunmayan mahkûmlar açısından tartışma oluşturuyor.

2548 sayılı Kanun’a göre, mahkûmlar cezaevinde kaldıkları sürede yedikleri yemeklerin bedelini ödemek zorunda. Altı aydan uzun süre ceza alanlar için bu bedel her altı ayda bir bordro ile bildirilirken, daha kısa cezalar için tahliye öncesinde hesaplama yapılıyor. Ancak cezaevi iş yurtlarında çalışanlar veya yoksulluk belgesi bulunan mahkûmlar bu ödemeden muaf tutulabiliyor. Ödenmeyen iaşe bedelleri ise vergi daireleri aracılığıyla tahsil ediliyor.

Cezaevlerinde ortak alanlardaki aydınlatma devlet tarafından karşılanırken, buzdolabı, kettle, vantilatör gibi bireysel cihazların elektrik giderleri hükümlülere yansıtılıyor. 2023 yılında yapılan düzenlemeyle bu giderlerin “ticarethane” tarifesi yerine “mesken” tarifesi üzerinden hesaplanması sağlandı.

Cezaevlerinde temizlik ve banyo gibi ihtiyaçlar için sağlanan su hizmeti, devlet bütçesinden karşılanıyor. Bu kalemde hükümlü veya tutuklulardan herhangi bir ücret talep edilmiyor.