Güneş, kum, deniz üçlüsünden sıkılanlar için Anadolu’nun ortasında tarih, doğa ve kültürle dolu bir rota: Çankırı! Bu şehirde kalesinden müzesine, höyüklerinden mutfağına kadar keşfedilecek çok şey var.

Güneş, kum, deniz üçlüsünden sıkılanlar için Anadolu’nun ortasında tarih, doğa ve kültürle dolu bir rota: Çankırı! Bu şehirde kalesinden müzesine, höyüklerinden mutfağına kadar keşfedilecek çok şey var.

Yurt genelinde yaz mevsiminin en sıcak günlerini yaşıyoruz. Herkes Ege kıyılarına kaçarken siz daha farklı, daha sakin, daha anlamlı bir tatil arayışındaysanız; Çankırı tam size göre bir rota... Sadece bir çanta hazırlayıp yola çıkmanız yeterli. Ankara’ya 1 saat 48 dakika, İstanbul’a yaklaşık 5 saat uzaklıkta olan bu İç Anadolu şehri; tarih, doğa, kültür ve yöresel unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor. Şimdi gelin, bu keşfedilmeyi hak eden rotaya birlikte yakından bakalım.

Yıldıztepe Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi içinde yer alan Kadınçayırı Tabiat Parkı, yemyeşil orman dokusu, yürüyüş parkurları, zipline hattı, çadırlı kamp alanları, seyir kuleleri ve kır kahveleriyle doğaseverler için gerçek bir vaha. 45’i endemik olmak üzere toplam 211 bitki türüne ev sahipliği yapan bu geniş alan, Çankırı’nın doğayla buluştuğu en özel noktalardan biri.

Sıcak havalardan kaçıp serin ama etkileyici bir deneyim yaşamak isteyenlerin Çankırı’daki en favori duraklarından biri: Yer Altı Tuz Şehri. Şehir merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki bu devasa tuz mağarası, yıl boyunca 13 ila 15 derece arasında sabit kalan serin havasıyla yazın tam bir kaçış noktası. 18 bin metrekarelik alanda; 200 yıllık olduğu değerlendirilen tahnit edilmiş eşek, çeşitli hayvan örnekleri, tuzdan yapılmış heykeller ve özel sanat enstalasyonlarıyla karşılaşıyorsunuz. Burası yalnızca bir mağara değil; tarih, doğa ve sanatın yer altındaki buluşma noktası.

Şehrin siluetine anlam katan Çankırı Kalesi’nin tarihi Hititlere kadar uzanıyor. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde defalarca restore edilip kullanılan kale, bugün mesire alanları, yürüyüş yolları ve hayran bırakan manzarasıyla Çankırı’da vakit geçirilecek en özel noktalardan biri. Kalenin eteklerinde yer alan Emir Karatekin Bey Türbesi de mutlaka uğranması gereken duraklardan.

Atatürk’ün de Şapka Kanunu gezisi sırasında bir derslikte konuk olduğu Taş Mektep, bugün müzeye dönüştürülmüş özel bir yapı. Kentteki tarihi Çankırı evleri ise sokaklarıyla, cumbalı pencereleriyle ve ince mimari detaylarıyla bir dönemin yaşam biçimini halen yaşatıyor. Bu sokaklarda yürümek, zamanda kısa bir yolculuk yapmak gibi.

Çankırı'nın doğayla iç içe köşelerinden biri olan Alpsarı Göleti, göl kıyısında yürüyüş, piknik, deniz bisikleti gibi aktiviteler yapabileceğiniz keyifli bir alan. Doğal bitki örtüsüyle çevrelenmiş bu gölet, sabah kahvenizi yudumlamak ya da gün batımında dinlenmek için harika bir atmosfer sunuyor.

Çankırı, müze çeşitliliğiyle de dikkat çekiyor. Doğal tarih, arkeoloji ve etnografya koleksiyonlarının yer aldığı Çankırı Müzesi, Türkiye’nin ilk masal müzelerinden Masal Müzesi, eski radyo-teyp koleksiyonlarıyla Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesi ve geçmişte çamaşırhane olarak kullanılan binada kurulan Tarihi Çamaşırhane Müzesi, şehre gelen herkesin mutlaka uğraması gereken duraklar.

Buğday ürünlerine dayalı zengin mutfağıyla Çankırı’da tarhana, toyga, keşkek, erişte gibi geleneksel tatlar sofraları süslüyor. Ayrıca yaren güveci, bamya aşı, höşmerim, yazma çöreği ve ince ekmek muskası gibi yerel tatlar Çankırı’yı gastronomik anlamda da keşfetmeye değer kılıyor. Kentin tuzu, küpecik peyniri, kızılcık ekşisi ve kirazı da mutlaka denenmesi gerekenler arasında.

Çankırı yalnızca yaz tatili için değil, kış aylarında da kayak keyfiyle öne çıkıyor. Ilgaz Dağı’nda yer alan kayak merkezi, yılın altı ayı karla kaplı pistleriyle kış sporları için oldukça elverişli. Ayrıca Ilgaz Milli Parkı’nın büyüleyici manzarası, dört mevsim doğa severleri cezbediyor.

Cendere Höyüğü, Sakaeli Kaya Mezarları, Hüyük Yeraltı Şehri gibi antik kalıntılar; Buğday Pazarı ve Çivitçioğlu Medresesi gibi eğitim yapıları; Pir-i Sani Türbesi, Karataş Hamamı, Sultan Süleyman Camii gibi dini miraslar Çankırı’da tarihle iç içe bir gezi sunuyor. Şehrin merkezindeki Saat Kulesi ise sade ama etkileyici mimarisiyle simgesel bir yapı olarak öne çıkıyor.

Eğer bu yaz rotanızı sakin, serin, kültürel ve doğal bir keşif üzerine kurmak istiyorsanız; Çankırı sizi bekliyor. Deniz yerine tuz mağaraları, kalabalık plajlar yerine gölet kıyıları, popüler zincir restoranlar yerine yöresel ev yemekleriyle dolu sofralar sizi bambaşka bir deneyime davet ediyor. Anadolu’nun kalbinde, geçmişle bugünün kol kola gezdiği bu şehirde yaz tatili bambaşka yaşanıyor.