Yeni nesil güvenlik tehditlerine karşı geliştirilen TOLGA Dron Savunma Sistemi dron tehditlerine karşı katmanlı ve entegre bir çözüm sunuyor. Sistem hakkında bilgi veren Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ Genel Müdürü İlhami Keleş, "Çelik Kubbe’nin dron bazında alt katmanlarını oluşturan kubbeyi 300 metreye kadar hatta 30 metreye kadar düşürebilen bir katman bütünleyicisi oluyor. Dronların Çelik Kubbesi diyebiliriz. Çelik Kubbe’nin altına dronlara yönelik tehdidi dronun Çelik Kubbesini de TOLGA oluşturuyor. Türkiye kendi gemileri için top üretebilen 5, 6 ülkeden birisi" dedi.

Yeni nesil güvenlik tehditlerine karşı geliştirilen TOLGA Dron Savunma Sistemi dron tehditlerine karşı katmanlı ve entegre bir çözüm sunuyor. Sistem hakkında bilgi veren Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ Genel Müdürü İlhami Keleş, "Çelik Kubbe’nin dron bazında alt katmanlarını oluşturan kubbeyi 300 metreye kadar hatta 30 metreye kadar düşürebilen bir katman bütünleyicisi oluyor. Dronların Çelik Kubbesi diyebiliriz. Çelik Kubbe’nin altına dronlara yönelik tehdidi dronun Çelik Kubbesini de TOLGA oluşturuyor. Türkiye kendi gemileri için top üretebilen 5, 6 ülkeden birisi" dedi.

Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ (MKE) tarafından TOLGA Dron Savunma Sistemi, yeni nesil güvenlik tehditlerine karşı geliştirildi. Sistem, elektronik karıştırma ve fiziksel imha yeteneklerini tek çatı altında birleştirerek dronlara karşı katmanlı ve entegre bir savunma sunuyor. Komuta kontrol merkezi, radar sistemleri, kuleli silahları ve özel geliştirilmiş TOLGA mühimmat ailesiyle TOLGA Dron Savunma Sistemi, dronlara karşı çok katmanlı ve entegre bir savunma kalkanı sağlıyor. Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ Genel Müdürü İlhami Keleş, çok katmanlı TOLGA Dron Savunma Sistemi hakkında bilgi verdi.

Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ Genel Müdürü İlhami Keleş, "Özellikle Ukrayna savaşında arkasından İsrail, İran müdahalesinde çok kritik roller oynayan dron tehditleri çok ön plana çıktı. Çünkü basit ucuz ve etkili sonuçlar alabilen bir tehdit. Dolayısıyla bunlara karşı tedbir de ön plana çıktı.

İhtiyaç yoğunlaştı. Biz de silah üretmeyi çok iyi bilen hem de mühimmatı çok iyi tanıyan bir şirket olarak buna bir sistem çözümü geliştirdik. Yapay zeka tarafından yönetilen bir komuta kontrol merkezi. Bu komuta kontrol merkezinin gözü kulağı hüviyetindeki radarı, bu radarın tespit etmiş olduğu dronları öncelikle yapabiliyorsak elektroniğini bozarak düşürme. Eğer bunu yapmak mümkün olmazsa fiber optik kablolarla güdülen dronları kullanmaya başladılar. Fiber optik kablo ile güdüldüğü için karıştırılamayan dronları vurarak imha ederek düşürme mecburiyeti doğdu.

O ihtiyaca dönük olarak katmalı bir şekilde çözüm geliştirdik. En uzak mesafeden karşılama 35 milimetrelik top dakikada bin 100 mermi atıyor. Her bir top mühimmatı da hedefin önünde parçalara bölünüyor. Her bir parça mermi hüviyetine geçiyor. Yoğun bir bulut oluşturarak orada ki dronları imha edebilme kabiliyetine sahip oluyor. Bir şekilde oradan sarkmış olanlar 20 milimetrelik silahlarla karşılıyoruz. Orada da çok yoğun bir ateş gücü var. Bin 600 atım, 800 atım gibi. Oradan da bir aşağıya indiğimiz de 300 metrede 3 namlulu çok yüksek hızlı bir yakın müdafaa silahıyla en son 30 ile 300 metre arasında etkili olabilen bir baraj oluşturuyoruz dronların önünde. Kademe kademe bunu sağlamış oluyoruz" dedi.

"Dronun Çelik Kubbesini de TOLGA oluşturuyor" Dronun Çelik Kubbe'sini de TOLGA Dron Savunma Sistemi’nin oluşturduğunu belirten Keleş, "Türkiye’nin bir Çelik Kubbe'si var. Çelik Kubbe’nin dron bazında alt katmanlarını oluşturan kubbeyi 300 metreye kadar hatta 30 metreye kadar düşürebilen bir katman bütünleyicisi oluyor. Dronların Çelik Kubbesi diyebiliriz buna. Dronların Çelik Kubbesi ile de uçtan uca Çelik Kubbe oluşmuş oluyor. Çelik Kubbe'nin dron versiyonunu katmanlı dron alt yapısıyla bütünlemiş oluyoruz. Çelik Kubbe’nin altına dronlara yönelik tehdidi dronun Çelik Kubbesini de TOLGA oluşturuyor" ifadelerini kullandı.

"Türkiye kendi gemileri için top üretebilen 5, 6 ülkeden birisi" Türkiye'nin kendi gemileri için top üretebilen 5, 6 ülkeden biri olduğunu söyleyen Keleş, "Bunu uluslararası pazarlarda satabilen 2 ülkeden birisi. Deniz top tarafında da çok güzel şeyler kat ettik. Aynı zamanda PİRANA KİDA da etkili basit radara yakalanmayan ve çok hızlı sonuç alabilecek kontrollü bir şekilde tatbikatını da yaptık. Direkt yerden kontrolü, gemi ve TB3 üzerinden kontrolü fuardan sonra uzaydan yani uydu üzerinden kontrolünü testini de tamamlamış olacağız. Keskin nişancı ailesine eklediğimiz iki tane yeni keskin nişancı tüfeği var.

Birisi 2 bin 200 kilometre ve 2 bin 200 kilometreye erişebilen en hafif keskin nişancı tüfeği olarak dünyada emsalsiz. Yeraltı görüntüleme sistemi özellikle el yapımı patlayıcılara karşı çok etkili. Biz dron savar üretiyoruz ama kamikaze dronlar da üretiyoruz. Bunların bir kısmı lazer güdümlü. Bir kısmı fiber optik güdümlü. Bir kısmı da tüpten fırlatılan mühimmatlar.

KBRN istemleri askerlerin harekat ortamında zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan korunması için alınan tedbirlerimiz var. Uçtan uça bir çözüm gerçekleştirdik. Bizim yaptığımız her şey yerli ve milli ürünlerimiz. Bu anlamda dışa bağımlı olduğumuz her hangi bir şey yok" dedi.