Alman otomotiv sanayisinin üç büyük markası Mercedes-Benz, BMW ve Audi için çanlar çalmaya başladı. Geçmişte yüksek kârlılıklarıyla övünen bu devlerin artık “kârdan zarar” etmeye başladığı konuşuluyor. Küresel pazarda yaşanan talep daralması, artan üretim maliyetleri ve Çinli rakiplerin agresif atağı, Almanya’nın otomobil devlerini zorluyor. Uzmanlar, "Avrupa'nın gururu olan bu markalar, ayakta kalmak için ciddi strateji değişikliklerine gitmek zorunda kalabilir" yorumunu yapıyor.

Alman otomotiv sanayisinin üç büyük markası Mercedes-Benz, BMW ve Audi için çanlar çalmaya başladı. Geçmişte yüksek kârlılıklarıyla övünen bu devlerin artık “kârdan zarar” etmeye başladığı konuşuluyor. Küresel pazarda yaşanan talep daralması, artan üretim maliyetleri ve Çinli rakiplerin agresif atağı, Almanya’nın otomobil devlerini zorluyor. Uzmanlar, "Avrupa'nın gururu olan bu markalar, ayakta kalmak için ciddi strateji değişikliklerine gitmek zorunda kalabilir" yorumunu yapıyor.

Alman otomobil devleri neden düşüşte? Sektör analistlerine göre Alman devlerinin yaşadığı bu zorluğun temelinde iki ana neden yatıyor: Transatlantik ticaret ilişkilerindeki gerilim ve küresel ekonomik yavaşlama endişeleri. Özellikle ABD pazarında uygulanan yeni gümrük vergileri, kâr marjlarını doğrudan eritirken, dünya genelindeki siyasi ve ekonomik belirsizlikler tüketici güvenini olumsuz etkileyerek talebi baskılıyor.

MERCEDES-BENZ: KARDA SERT DÜŞÜŞ Tablonun en çarpıcı verilerinden biri Mercedes-Benz’den geldi. Şirketin net kârı, 2024’ün aynı dönemine kıyasla i’luk şok bir düşüşle 957 milyon euroya geriledi. Yılın ilk yarısını kapsayan altı aylık dönemde ise kâr erimesi V’yı bulurken, gelirler %9 ve otomobil satış adetleri %6 oranında azaldı. Bu veriler, markanın hem satış hacminde hem de birim başına kârlılıkta ciddi bir baskı altında olduğunu gösteriyor.

BMW: TESLİMATLARDA DİRENÇ, KARDA GERİLEME Bavyeralı rakibi BMW Group ise kârlılıkta ciddi bir gerileme yaşasa da araç teslimatlarında istikrarını koruyarak daha dirençli bir profil çizdi. Grubun ikinci çeyrek kârı yaklaşık üçte bir oranında azalarak 1.8 milyar euroya düştü. Yılın ilk yarısındaki kâr düşüşü ise ) olarak kayıtlara geçti. Ancak tüm bu olumsuzluğa rağmen BMW, yılın ilk yarısında 1.2 milyon adetlik teslimatla seviyesini korumayı başardı. Hatta ikinci çeyrekte, geçen yıla göre %0.4’lük mütevazı bir artış bile yakaladı. Bu durum, BMW’nin pazar payını korumak için kâr marjlarından feragat etmiş olabileceğine işaret ediyor.

AUDİ: GELİR ARTIŞINA RAĞMEN KAR BASKI ALTINDA Volkswagen Grubu çatısı altındaki Audi’nin durumu ise tablonun en ilginç noktalarından birini oluşturuyor. Bentley ve Lamborghini gibi lüks markaları da içeren Audi Grubu’nun operasyonel kârı ilk yarıda E.1 gibi keskin bir düşüşle 1.09 milyar euroya indi. Ancak aynı dönemde şirketin gelirleri %5.3 oranında artış gösterdi. Gelir artarken kârın bu denli düşmesi, artan üretim maliyetleri, tedarik zinciri sorunları ve elektrifikasyon dönüşümüne yapılan yüksek harcamaların şirketin kârlılığını ne denli baskıladığını gözler önüne seriyor.

Tüm bu finansal zorluklara rağmen, üç dev markanın da ortak bir başarı noktası var. O da elektrifikasyon. Raporda, Mercedes, BMW ve Audi’nin tamamen elektrikli (BEV) ve şarj edilebilir hibrit (PHEV) modellerinin satışlarının genel düşüş trendinin aksine artış gösterdiği vurgulanıyor. Bu durum, markaların geleceğe yönelik stratejilerinin doğru yolda olduğunu ancak bu geçiş sürecinin oldukça maliyetli ve sancılı geçtiğini kanıtlıyor.