Cevap: Türk sosyal sigorta sistemi temel koruma birimi olarak aileyi esas alır. Bu Türk sosyal sigorta sisteminin en temel ilkesidir. Bu ilkeye bağlı olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda aileyi esas alan köklü değişikliklere yer verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte daha önce pozitif ayrımcılığa tabi tutulan engelli ve malul sigortalılara tanınan erken emekli olma hakkı, sürekli bakıma muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunan sigortalı kadınlara da tanınmıştır. Bu düzenlemeyle birlikte engellilere tanınan pozitif ayrımcılık, ağır engelli çocuğu bulunan kadınları da kapsayacak biçimde genişletilmiştir. Başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunan kadın sigortalılara tanınan erken emeklilik hakkından isteğe bağlı sigorta primi ödeyen ve borçlanma yapan kadınlar da yararlanabilmektedir. Dolayısıyla kapsamın oldukça geniş tutulduğunu söyleyebiliriz. Engellilik, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerin çeşitli derecelerde kaybedilmesi halidir. Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yetenekleri bakımından özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının yüzde kırk ve üzerinde olduğunu belgeleyenler engelli sayılmaktadır. Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli ise vücudunda meydana gelen arıza veya tutulduğu tedavisi imkânsız hastalık yüzünden günlük gereksinimlerini tek başına yerine getirme yetisi bulunmayan engelli kişidir. Çocuklar için ölçü, çalışma gücü kaybı değil vücut fonksiyonlarının kaybıdır. Çocuğun sürekli başkasının bakımına muhtaç derecede engelli olup olmadığına kamu hastaneleri karar vermekte ve engelli sağlık kurulu raporunu SGK Bölge Sağlık Kurulunun onaylamasıyla hukuken geçerlilik kazanmaktadır. SGK Sağlık Kurulunun onay işleminin yapılması için SSK, Bağ-Kur, yeni memur ve isteğe bağlı sigortalıların prim ödemesinin gerçekleştiği SGK İl Müdürlüğüne ve/veya ilgili SGK Merkez Müdürlüğüne, 5434 sayılı Kanun kapsamında bulunan memurların ise çalıştıkları kamu kurumuna başvurması gerekmektedir. Başvuruyu alan Kurum, sigortalının çocuğunu sağlık sunucusuna sevk edecek ve kamu hastanesi tarafından tanzim edilen rapor SGK Bölge Sağlık Kurulunca onaylandıktan sonra işlem tamamlanmış olacaktır. Bu işlemi yaptırmış olan kadın sigortalıların 1.10.2008 tarihinden geçerli olmak üzere; çocuğun engellilik tarihinden sonra annesinin ödediği prim ödeme gün sayılarının dörtte biri oranında prim ödeme gün sayısı eklenmektedir. Ayrıca prim gününe eklenen bu süreler emeklilik yaşından da indirilmektedir. Bu haktan yararlanmak belirli şartlara bağlanmıştır. Prim gün sayılarının dörtte birinin, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenerek eklenen bu sürelerin ayrıca emeklilik yaşından indirilebilmesi için; sigortalı olarak prim ödenmiş olması ya da isteğe bağlı sigorta primi ödemesi veya borçlanma yapılmış olması yanında primi ödenmesinin olduğu sürelerde engelli çocuğunun bakımının anne tarafından üstlenilmesi gerekmektedir. Yine bakıma muhtaç malul çocuğun prim ödenen süreler içinde yaşıyor olması, çocuğun evlenmemiş olması, sigortalı boşanmış ise çocuğun velayetinin mahkeme tarafından sigortalı anneye verilmiş olması, çocuğun devletin sunduğu bakım hizmetlerinden faydalanmıyor olması gerekmektedir. Engelli çocuğun babası bu imkândan yararlanamadığı için sizin açınızdan bir avantaj söz konusu değil. Eşinizin sigortalılığı varsa erken emekli olma imkânından yararlanması mümkün.