AKİT MENÜ

Teknoloji-Bilişim

Rusya 'en önemli silah' diyerek Türkiye'nin füze gücünü duyurdu

Güncelleme Tarihi:

Rus basını Russian Today'e (RT), Ortadoğu'daki füze yarışını analiz etti. Türkiye'nin füze gücüne dikkat çekilen haberde Tayfun füzesinin menziliyle ilgili çarpıcı bir rakam verildi.

1

Rus basını Russian Today'e (RT), Ortadoğu'daki füze yarışını analiz etti. Türkiye'nin füze gücüne dikkat çekilen haberde Tayfun füzesinin menziliyle ilgili çarpıcı bir rakam verildi.

2

Rus basını Russian Today (RT), "Hibrit savaşların belirleyici unsuru haline gelen füze sistemlerinin, Ortadoğu’da bölgesel güç mücadelesinin en önemli silahı" olduğunu yazdı.

3

RT'ye göre, İran’dan İsrail’e, Türkiye’den Körfez ülkelerine kadar her aktör farklı stratejilerle füze yarışında öne çıkmaya çalışıyor.

4

RT'nin haberine göre, İran, 2 binden fazla füze ile bölgenin en geniş cephaneliğine sahip. Kısa ve orta menzilli balistik füzeler, hassas güdümlü sistemler ve hipersonik teknolojiye yönelik yatırımlar, Tahran’ın caydırıcılığının temelini oluşturuyor. Hizbullah, Husiler ve Irak’taki Şii milisler üzerinden bu gücünü dolaylı biçimde de kullanıyor.

5

RT'ye göre İsrail, İran’ın kitle üstünlüğüne karşı yüksek teknolojiyle yanıt veriyor. 300’den fazla modern savaş uçağıyla hava üstünlüğünü koruyan Tel Aviv yönetimi, Iron Dome, David’s Sling ve Arrow-3 sistemleriyle bölgedeki en gelişmiş füze savunma mimarisine sahip. Jericho-3 balistik füzeleriyle nükleer caydırıcılık da sağladığı değerlendiriliyor.

6

RT'nin aktardığına göre Türkiye, yerli savunma sanayiine dayalı stratejisiyle öne çıkıyor. Test aşamasındaki Tayfun balistik füzesi 500 kilometre menzile sahip ve yakın zamanda envantere girmesi bekleniyor. Ankara, KAAN savaş uçağı, Kızılelma SİHA’sı ve gelişmiş İHA’larla da füze gücünü destekliyor.

7

Uzmanlara göre Türkiye, siyasi irade ve kaynak ayırması halinde bin kilometreden 5 bin kilometreye kadar menzilli sistemler geliştirebilecek kapasiteye sahip.

8

RT'nin haberine göre Suudi Arabistan, 1980’lerde Çin’den aldığı DF-3 balistik füzelerini hâlâ envanterinde tutuyor. Daha modern DF-21’ler ise daha hareketli ve hassas saldırı imkânı veriyor. Ancak Suudi Arabistan’ın füze stratejisi sembolik olmaktan öteye geçmedi. Birleşik Arap Emirlikleri ise tamamen ABD ve Batı’ya entegre hava savunma sistemlerine yaslanıyor; yerli balistik füze kapasitesi neredeyse yok.

9

RT'nin haberinde şu ifadeler yer aldı: "Ortadoğu, sadece vekâlet savaşları ve ittifak değişimlerinin değil, aynı zamanda füze diplomasisinin de sahnesi. İran kitleyle baskı kurarken, İsrail yüksek teknolojiyle savunma ve saldırıyı birleştiriyor. Türkiye hızla kendi füze ekolünü oluşturuyor. Körfez ülkeleri ise dışa bağımlılık içinde caydırıcılık göstermeye çalışıyor. Uzmanlara göre bölgedeki füze yarışının en kritik sonucu, küçük bir kıvılcımın büyük bir zincirleme krizi tetikleyebilecek olması. Füzeler artık yalnızca savaş aracı değil; Ortadoğu diplomasisinin hem kalkanı hem de kılıcı."