Mevsim fark etmeksizin sofraların vazgeçilmezi olan çorbalar, hem pratik hem de besleyici olmalarıyla öne çıkar. Ancak bazı çorbalar var ki içeriğiyle adeta bir şifa kaynağı… Özellikle kemik sağlığına katkı sağlayan, enerji veren ve uzun süre tok tutan bir tarif arıyorsanız, “7 kaşık bakliyat çorbası” tam size göre. Sadece bir avuç bakliyatla hazırlanan bu çorba, hem ekonomik hem de besin değeri açısından oldukça zengin.

Mevsim fark etmeksizin sofraların vazgeçilmezi olan çorbalar, hem pratik hem de besleyici olmalarıyla öne çıkar. Ancak bazı çorbalar var ki içeriğiyle adeta bir şifa kaynağı… Özellikle kemik sağlığına katkı sağlayan, enerji veren ve uzun süre tok tutan bir tarif arıyorsanız, “7 kaşık bakliyat çorbası” tam size göre. Sadece bir avuç bakliyatla hazırlanan bu çorba, hem ekonomik hem de besin değeri açısından oldukça zengin.

Kemik erimesinden bağışıklık sistemine kadar birçok fayda sunan bu tarifte, mercimekten nohuda, bulgurdan fasulyeye kadar çeşitli bakliyatlar kullanılıyor. Farklı bakliyatların gücünü bir araya getiren bu özel tarif, vücudu baştan sona besliyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve et tüketmeyenler için ideal bir protein ve mineral kaynağı.

“7 kaşık bakliyat çorbası”, adını içinde kullanılan 7 farklı bakliyat türünden alıyor. Mercimek, bulgur, pirinç, nohut, kuru fasulye, maş fasulyesi ve buğday gibi bakliyatlar bir araya geldiğinde ortaya tam anlamıyla bir besin deposu çıkıyor.

Her biri farklı lif, protein ve mineral profiline sahip olan bu bakliyatlar, birlikte pişirildiğinde sinerjik bir etki yaratıyor. Sonuç? Hem doyurucu hem de bağışıklığı destekleyen tam bir şifa kasesi.

Bu çorba, içeriğindeki yüksek magnezyum, kalsiyum ve fosfor sayesinde kemik gelişimini desteklerken, içeriğinde bulunan bitkisel proteinlerle kas ve doku onarımını da hızlandırıyor. Özellikle kemik erimesi riski taşıyanlar, gelişme çağındaki çocuklar ve hamileler için son derece faydalı bir seçenek.

Üstelik bu çorbanın en güzel yanı, et veya et suyu kullanılmadan da son derece lezzetli olması. Yani hem vejetaryenler hem de düşük bütçeli sağlıklı beslenme arayanlar için mükemmel bir alternatif.

Baharatlarla zenginleştirildiğinde ise damakta bıraktığı tat, adeta bir Anadolu klasiğini hatırlatıyor.

Düzenli olarak tüketildiğinde, sindirim sistemini rahatlatıyor, bağırsakları çalıştırıyor ve uzun süre tok kalmayı sağlıyor. Glisemik indeksi düşük olduğu için şeker dengesini korumaya da yardımcı oluyor. Bu nedenle diyabet hastaları veya insülin direnci olanlar da gönül rahatlığıyla tüketebilir.

Birer yemek kaşığı kırmızı mercimek, yeşil mercimek, bulgur, pirinç, haşlanmış nohut, kuru fasulye ve buğdayı hazırlayın. Soğanı doğrayıp zeytinyağında kavurun, ardından 1 yemek kaşığı salça ekleyip kokusu çıkana kadar kavurmaya devam edin. Yıkanmış mercimek, bulgur ve pirinci tencereye alın, üzerine 6-7 su bardağı sıcak suyu ekleyin. 15-20 dakika pişirin.

Daha sonra önceden haşlanmış nohut, fasulye ve buğdayı ekleyin. Tuz, nane, kırmızı biber ve karabiberle tatlandırıp 10 dakika daha kaynatın. Kıvam alana kadar pişirin, limon sıkarak servis edebilirsiniz. Hem doyurucu hem de kemik dostu bu çorbayı haftada birkaç kez tüketebilirsiniz