Domatesinden salatalığına, elmasından üzümüne kadar sofralarımıza gelen ürünlerin büyük kısmı zehirle kaplı. Çiftçiler tarlalara kontrolsüzce pestisit ve farklı kimyasal ilaçlar döküyor. Bu zehirler yalnızca toprağı değil, çocuklarımızın geleceğini de öldürüyor.

Amerikan Gıda Ajansı raporu dehşeti ortaya çıkardı.Türkiye’de her yıl on binlerce insan kansere yakalanıyor… Ve artık sebep çok net! New York merkezli Amerikan Gıda Ajansı’nın hazırladığı kapsamlı rapor, ülkemizdeki kanser vakalarının yüzde 60’ının sebze ve meyvelerde kullanılan tarımsal ilaçlardan kaynaklandığını ortaya koydu.

Domatesinden salatalığına, elmasından üzümüne kadar sofralarımıza gelen ürünlerin büyük kısmı zehirle kaplı. Çiftçiler tarlalara kontrolsüzce pestisit ve farklı kimyasal ilaçlar döküyor. Bu zehirler yalnızca toprağı değil, çocuklarımızın geleceğini de öldürüyor.

Uzmanlara göre durum tam bir halk sağlığı felaketi. Her gün “sağlıklı” diye tüketilen sebze ve meyveler aslında gizli bir bomba gibi vücudu içten içe çürütüyor. Çamaşır suyuyla yıkasanız da fayda etmiyor; kimyasal meyvenin özüne işlemiş durumda.

Raporda özellikle Türkiye’nin tarım bölgelerinden çıkan ürünlerin Avrupa’da defalarca geri çevrildiği, ancak aynı zehirli ürünlerin iç pazarda halka yedirildiği vurgulandı. Yani Avrupa’nın çöpe attığı sebzeyi, meyveyi biz çocuklarımıza yediriyoruz.

Her gün marketten aldığınız bir domates aslında yıllar sonra size kanser olarak geri dönüyor. Bu tabloyu yapanların adı da belli: denetimsiz üretim yapan çiftçiler, pazar-hal mafyası, göz yuman yetkililer ve “ucuz üretim” adı altında toplumu zehirleyen tarım kararları.

Türkiye’nin geleceği göz göre göre yok ediliyor. Bir avuç zehir tüccarı para kazansın diye milyonlarca insan kanser oluyor.