Merkez bankalarının üst üste dördüncü yıldır hızlanan altın alımları, fiyatlara güçlü destek sağlıyor. Dünya Altın Konseyi’ne göre bankaların yüzde 95’i önümüzdeki 12 ayda rezervlerini artırmayı planlıyor. Altın fiyatları, küresel risklerin artmasıyla tarihi zirvelere ulaştı. ABD Başkanı Donald Trump’ın tartışmalı gümrük vergileri, Fed’in bağımsızlığının sorgulanması ve küresel savaş ihtimali, yatırımcıları güvenli liman arayışına yöneltti. Altının ons fiyatı 3.600 doları aşarak rekor kırdı. Yıl başından bu yana yüzde 37 değer kazanan altının yükselişinde merkez bankalarının alımları etkili oldu.

Merkez bankalarının üst üste dördüncü yıldır hızlanan altın alımları, fiyatlara güçlü destek sağlıyor. Dünya Altın Konseyi’ne göre bankaların yüzde 95’i önümüzdeki 12 ayda rezervlerini artırmayı planlıyor. Altın fiyatları, küresel risklerin artmasıyla tarihi zirvelere ulaştı. ABD Başkanı Donald Trump’ın tartışmalı gümrük vergileri, Fed’in bağımsızlığının sorgulanması ve küresel savaş ihtimali, yatırımcıları güvenli liman arayışına yöneltti. Altının ons fiyatı 3.600 doları aşarak rekor kırdı. Yıl başından bu yana yüzde 37 değer kazanan altının yükselişinde merkez bankalarının alımları etkili oldu.

Merkez bankalarının altın iştahı Asya’dan Orta Doğu’ya kadar birçok merkez bankası, üst üste dördüncü yıldır altın alımlarını hızlandırıyor. Dünya Altın Konseyi’nin 73 merkez bankasıyla yaptığı ankete göre kurumların yüzde 95’i önümüzdeki 12 ayda altın varlıklarını artırmayı planlıyor. Hükûmetlerin en az 1.000 ton altın satın alacağı tahmin ediliyor. Avrupa Merkez Bankası verilerine göre merkez bankalarının kasasında toplam 36 bin ton altın bulunuyor. Bu birikim, yaklaşık 4,5 trilyon dolara ulaşarak 3,5 trilyon dolarlık hazine tahvillerini geride bıraktı. Böylece altın, rezervlerde hazine tahvillerinden daha büyük paya sahip oldu. Bu tablo en son 1996’da görülmüştü.

Tarihten bugüne altın 1990’ların sonlarında euronun devreye girmesi öncesinde Avrupa ülkeleri büyük miktarda altın satışı yapmış, altın fiyatı Ağustos 1999’da 250 dolara kadar gerilemişti. Bu düşüş, "Washington Anlaşması" ile merkez bankalarının satışlarını sınırlama kararına yol açmıştı. Aradan 30 yıl geçtikten sonra altın yeniden küresel rezervlerde öne çıkıyor.

Doların statüsü tartışılıyor Son yıllarda hazine tahvillerinin toplam rezervlerdeki payı hızla düşüyor. 2010’da yüzde 30’lar seviyesinde olan bu oran, bugün yüzde 23’e gerilemiş durumda. Uzmanlara göre merkez bankalarının altına yönelmesi, rezerv yönetiminde yapısal bir dönüşümün işareti. Bu değişim, doların rezerv para statüsünü kaybetme riskini de gündeme getiriyor.

Türkiye’nin altın rezervi artıyor Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da altın stokunu artırıyor. 29 Ağustos haftasında döviz rezervleri 91 milyar dolarda kalırken, altın rezervleri 85,2 milyar dolardan 87,3 milyar dolara yükseldi.