AKİT MENÜ

Ekonomi

Can Holding'e kaynağı belirsiz yerlerden giren para miktarı belli oldu! Rakam şok etkisi yaptı

Can Holding'e yapılan operasyon sonrası 121 şirkete el konuldu. Holdinge kayyım atanırken kaynağı belirsiz yerlerden şirkete giren para miktarı açıklandı. İşte anbean yaşanan detaylar...

1

Can Holding'e yapılan operasyon sonrası 121 şirkete el konuldu. Holdinge kayyım atanırken kaynağı belirsiz yerlerden şirkete giren para miktarı açıklandı. İşte anbean yaşanan detaylar...

2

İstanbul'da Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Can Holding yöneticileri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ'ın da aralarında bulunduğu 10 kişi için gözaltı kararı verdi.

3

TMSF'den yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, mahkeme kararıyla Can Holding’e bağlı 121 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atanmıştır. Bu dönemde TMSF’nin temel amacı, şirket çalışanlarının ve üçüncü tarafların haklarının korunması ile tüm işleyişin aksamadan sürdürülmesidir. Bu amaçla şirket yöneticileriyle de görüşmeler yapılmıştır. Sorumluluğumuz altındaki tüm şirketler, mevzuatın gerektirdiği şekilde “basiretli tacir” anlayışıyla idare edilerek istikrar ve güven ortamı muhafaza edilecektir.Eğitim faaliyetleri kesintiye uğramadan devam edecek olup öğrencilerimizin eğitimi, öğretmenlerimizin katkısı ve velilerimizin desteğiyle güven içinde sürdürülecektir."

4

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar'ın açıklaması şu şekilde; "Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca Can Holding’e yönelik yürütülen adli soruşturma kapsamında holdinge ait şirketlerle birlikte İstanbul Bilgi Üniversitesi de sürece dahil edilmiştir. Öğretim elemanlarımız, idari personelimiz ve öğrencilerimiz açısından endişe edilecek bir durum söz konusu değildir. Üniversitemizde eğitim öğretim faaliyetleri kesintisiz olarak devam edecektir. Gelişmelerden bütün kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz."

5

Savcılık: 2020-2021 yıllarında 245 milyon TL suç gelirinin aklandığı, aynı dönemde 88 milyar TL’nin kaynağı belirsiz şekilde şirket hesaplarına girdiği tespit edildi..

6

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklama şöyle: Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu, bu örgüt aracılığıyla nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması, suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasına yönelik çok yönlü eylemler gerçekleştirildiği belirlenmiştir.

7

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ile mali denetim birimlerinin düzenlediği inceleme raporlarıyla başlatılan soruşturma kapsamında; Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden kaynağı belirsiz yüklü tutarda para girişleri yapıldığı, bu paraların çeşitli şirketler arasında aktarılmak suretiyle izlerinin gizlenmeye çalışıldığı, faturasız işlemler ve sahte belge düzenlemeleri ile vergi yükümlülüğünün azaltıldığı tespit edilmiştir. Holding yapısı altında kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderdiğinde hareket ederek, aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurmak suretiyle denetim ve takip mekanizmalarını zorlaştırdığı, yönetim kurullarında değişiklikler yaparak sorumluluğu örgüt üyeleri arasında dağıttığı ve bu yolla hukuki yaptırımlardan kaçmayı hedeflediği anlaşılmıştır. Bunun yanında; ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, sermaye artırımlarının kaynağı olarak ortaklara borçlar hesabının gösterildiği, bu borçların gerçeği yansıtmadığı, ortaklara borçlar hesabında görülen tutarların 7256 sayılı Varlık Barışı Kanunu kapsamında şirkete yeniden yatırıldığı, yapılan bu işlemlerin, kanunun amacına aykırı şekilde suçtan elde edilen gelirin sisteme dahil edilmesi ve aklanması niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir. MASAK raporlarıyla elde edilen bulgular doğrultusunda; suç örgütünün nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılık ve vergi usul kanununa muhalefet gibi öncül suçlardan elde ettiği yasa dışı gelirler aracılığıyla ticari hacmini genişlettiği, eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları, hisse devirleri ve yatırım faaliyetlerinin doğrudan suç gelirleriyle finanse edildiği, bu yolla örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyu nezdinde meşruiyet kazanmayı hedeflediği anlaşılmıştır. MASAK raporlarıyla tespit edilen mali hareketlerin bütüncül değerlendirilmesi neticesinde, şüphelilerin yasa dışı yollarla elde ettikleri kazançları farklı sektörlere yönlendirerek hem akladıkları hem de ekonomik hayatta sahte bir itibar ve güç elde etmeye çalıştıkları ortaya çıkarılmıştır.