AKİT MENÜ

Teknoloji-Bilişim

'Türkiye'nin savunma programına girmesini engelleyeceğiz'

Türkiye’nin askeri alandaki teknik kapasitesi ve stratejik katkı potansiyeli her geçen gün artıyor. Türkiye, son 10 yıldaki ataklarıyla, NATO uyumlu ve güçlü ihracat performansına sahip rekabetçi bir savunma üreticisi ülke haline geldi. 2024 yılında savunma ve havacılık fiili ihracatı 180’den fazla ülkeye yapıldı ve rakam olarak da 7,1 milyar doları geçti. Türkiye’nin SAFE’e potansiyel katkıları ise özellikle şu noktalarda göze çarpıyor:

1

Türkiye’nin Avrupa Komisyonu’na yaptığı resmi SAFE (Güvenli Finansal Altyapı Erişimi) programına katılma başvurusuna karşı çıkacak ülke belli oldu.

2

Birlik Gazetesi'nde yer alan habere göre, Türkiye’nin Avrupa Komisyonu’na yaptığı resmi SAFE (Güvenli Finansal Altyapı Erişimi) programına katılma başvurusu, Yunanistan’ın sert tepkisiyle karşılaştı. Atina’da hükümet kaynaklarından yapılan açıklamaya göre, “Yunanistan, bir AB üyesi devleti savaşla tehdit eden bir ülkenin bu programa dahil edilmesine karşı çıkacak.”

3

Hükümet kaynakları, yaklaşan görüşmelerin, AB ile ikili bir anlaşma müzakerelerine başlanıp başlanmayacağı üzerine odaklanacağını belirtiyor. “Hem müzakerelerin başlangıç aşamasında hem de son onay aşamasında her ülkenin veto hakkı bulunuyor,” ifadeleriyle Yunanistan’ın bu konudaki kararlılığı vurgulandı.

4

Yunanistan, aktif diplomasi çabaları sayesinde, SAFE Tüzüğü’nün özel çoğunlukla onaylanmasına rağmen, veto hakkına sahip olmamasına rağmen önemli bir başarı elde ettiğine vurgu yapılıyor.

5

Yapılan açıklamada, herhangi bir üçüncü ülkenin SAFE’e katılmasının ancak AB ile ikili bir anlaşma yapması ve üye devletlerin çıkarlarının zarar görmemesi koşuluyla mümkün olacağı belirtiliyor.

6

Başbakan Kiriakos Miçotakis ve Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis’in daha önce de belirttiği gibi, “Yunanistan, AB üyesi bir ülkeyi resmen savaşla tehdit eden bir devletin, Birliğin savunma programlarına dahil edilmesini asla kabul etmeyeceğini” net bir şekilde ifade etmişti.

7

Türkiye’nin askeri alandaki teknik kapasitesi ve stratejik katkı potansiyeli her geçen gün artıyor. Türkiye, son 10 yıldaki ataklarıyla, NATO uyumlu ve güçlü ihracat performansına sahip rekabetçi bir savunma üreticisi ülke haline geldi. 2024 yılında savunma ve havacılık fiili ihracatı 180’den fazla ülkeye yapıldı ve rakam olarak da 7,1 milyar doları geçti. Türkiye’nin SAFE’e potansiyel katkıları ise özellikle şu noktalarda göze çarpıyor:

8

İnsansız Hava Araçları (İHA/SİHA): Yakın tarihe kadar İsrail'den bile alınan İHA-SİHA'lar, artık Bayraktar TB2 ve ANKA gibi sistemlerle Türkiye'de üretiliyor. Yerli üretim olması, hızlı tedarik, maliyetin fevkalade uygun olması, sahadaki ispat edilmiş güvenilirlikleriyle Avrupa ülkelerinin acil ihtiyaçlarına cevap verebilecek noktaya gelindi. Dünyanın her köşesine İHA-SİHA satışı ile, Türkiye bu sektörde birkaç ülke arasına girdi.

9

Hava Platformları ve Motorlar: Endonezya'dan bile talep alan KAAN 5. nesil savaş uçağı projesi, T129 ATAK helikopterleri ve TEI’nin yerli motor geliştirme çalışmaları, niş teknolojiler sunabilir. Rolls-Royce ve Leonardo gibi ortaklıklar da mevcut.

10

Elektronik Harp, Radar ve İletişim Sistemleri: ASELSAN’ın yerli üretimi olan KORAL elektronik harp sistemi, AESA radarlar ve şifreli iletişim çözümleri, NATO standartlarında ve savaş tecrübesiyle özelliklerini tescillemiş durumda.

11

Mühimmat ve Füzeler: Roketsan ve MKE gibi yerli şirketlerimiz, 155mm top mermileri, tanksavar füzeleri (UMTAS) ve güdümlü sistemler (SOM, Atmaca) ve roket üretiyor. Türkiye, NATO standartlarında bu ürünleri çok hızlı şekilde üretip stoklama yapılmasına imkan hazırlayabilir.

12

Zırhlı Araçlar: FNSS, Nurol Makina, Otokar ve BMC gibi şirketlerin ürettiği MRAP, APC ve taktik araçlar, Ukrayna, Macaristan, Romanya ve Estonya tarafından aktif olarak kullanılıyor. Düşük birim maliyeti, küçük ölçekli AB orduları için avantaj sağlıyor.