Bu vizyon, Türkiye'yi uluslararası yatırımcılar için de bir mıknatıs haline getirebilir. "Çok uluslu şirketler, tedarik zincirlerini çeşitlendirmek ve üretim merkezlerini pazarlara yakınlaştırmak istiyor" diyen Günal, "Türkiye; dijital altyapısı tamamlanmış, şeffaf ve öngörülebilir bir Orta Koridor ile bu şirketler için hem üretim hem de dağıtım için ideal bir bölgesel merkez olabilir. Bu, sadece lojistik değil, doğrudan yabancı üretim yatırımlarını da ülkemize çekmek demektir" ifadelerini kullandı.
BAŞARININ İKİ ANAHTARI
Peki, Türkiye bu büyük vizyonu hayata geçirmeye ne kadar hazır? Günal, son yıllarda yapılan önemli altyapı yatırımlarını takdir etmekle birlikte, potansiyeli tam olarak karşılamak için kritik eksiklerin altını çiziyor. Günal, "Demiryollarında farklı hatlar arası geçişlerde tam entegrasyonu sağlamalı ve kesintisiz blok tren kapasitesini artırmalıyız. Limanlarımızı, yükü hızla iç bölgelere taşıyacak 'kuru limanlar' (kara içi gümrük kapıları) ile çok daha verimli bir şekilde entegre etmeliyiz" diyerek, geçiş hatlarının önemine dikkat çekiyor.
Ancak Günal'a göre en kritik ve acil yatırım alanı "dijital omurga"dır. "Tek pencere gümrük sistemleri, tüm paydaşların anlık veri paylaşabildiği ortak platformlar ve yükün baştan sona gerçek zamanlı takibi olmadan bu hattı 21. yüzyıl standartlarında etkin bir şekilde işletemeyiz. Dijitalleşme, bu projenin çimentosudur."
Bu devasa projenin başarısı için bir diğer olmazsa olmaz ise koordinasyon. Günal, farklı kurumların kendi ajandalarıyla hareket etmesi durumunda verimliliğin sağlanamayacağını belirterek, "Bakanlıklar, özel sektör temsilcileri, STK’lar ve akademinin aynı masada oturduğu, ortak akılla strateji ve öncelikleri belirleyen bir 'ulusal koordinasyon kurulu' hayati önem taşıyor. TEDAR gibi kuruluşların görevi ise bu süreçte uluslararası standartları belirlemek, eğitimlerle sektörün yetkinliğini artırmak ve tüm paydaşların aynı dili konuşmasını sağlamaktır" ifadelerini kullandı.
İNSAN VE TEKNOLOJİ ODAKLI BİR LİDERLİK!
Sonuç olarak Tuğrul Günal, Orta Koridor'un sadece bir beton, demir ve asfalt projesi olmadığını, bunun bir zihniyet dönüşümü gerektirdiğini vurgulayarak, şunları söyledi: "En modern limanları, en hızlı tren yollarını inşa edebilirsiniz; ancak onu işletecek nitelikli insan kaynağınız ve yönetecek dijital sistemleriniz yoksa bu altyapı atıl kalır."
Türkiye'nin veri analitiği, yapay zekâ destekli planlama, risk yönetimi ve sürdürülebilirlik raporlaması gibi alanlarda insan kaynağını hızla geliştirmesi gerektiğini söyleyen Günal, bu vizyonu gerçeğe dönüştürmenin yolunun insan ve teknolojiyi merkeze almaktan geçtiğini belirterek sözlerini noktaladı. Bu adımlar atıldığında, Orta Koridor, Türkiye'yi sadece bir coğrafi köprü değil, küresel ticaretin aklını ve gücünü elinde tutan bir "ana düğüm" yapma hedefini gerçeğe dönüştürecektir.
ORTA KORİDOR
Orta Koridor, Çin'den başlayıp Orta Asya ve Hazar Denizi üzerinden Kafkasya'yı geçerek Türkiye ve Avrupa'ya uzanan önemli bir ticaret ve ulaştırma güzergahıdır. Bu güzergah, Çin'in küresel "Bir Kuşak, Bir Yol" projesinin bir parçası olarak görülüyor ve özellikle demiryolu ile kara yolu taşımacılığını geliştirerek, Asya ile Avrupa arasındaki ticaret akışını hızlandırmayı amaçlıyor. Kuzeyde Rusya üzerinden geçen rotaya bir alternatif sunan Orta Koridor, Hazar Denizi'nde feribotlarla Azerbaycan'a ulaşıyor, oradan Gürcistan'ı geçerek Kars-Tiflis-Bakü demiryolu hattı üzerinden Türkiye'ye giriyor ve Avrupa'ya devam ediyor. Bu sayede hem ulaştırma süresi kısalıyor hem de güzergahtaki ülkelerin ekonomik entegrasyonu ve kalkınması hedefleniyor.
ZENGEZUR KORİDORU!
Zengezur Koridoru ise, daha dar bir coğrafyayı kapsayan, ancak stratejik açıdan büyük öneme sahip bir projedir. Bu koridor, Azerbaycan'ın ana toprakları ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında, Ermenistan'ın güneyinden geçerek bir kara ve demiryolu bağlantısı kurmayı hedefliyor. Azerbaycan için bu koridor, Nahçıvan'a ve oradan da Türkiye'ye doğrudan ve güvenli bir erişim sağlama anlamına geliyor. Türkiye için ise Zengezur Koridoru, Nahçıvan üzerinden Azerbaycan'a ve tüm Türk dünyasına kesintisiz bir kara bağlantısı kurarak, bölgesel stratejik konumunu güçlendirecek hayati bir halka olarak görülüyor.(analizgazetesi)