AKİT MENÜ

Eğitim

Eğitim sistemi kökten değişiyor! İşte yeni önerinin detayları

Güncelleme Tarihi:

MEB, yeni eğitim sistemi için kolları sıvadı. 4+4+4'ün son 4'ü değişiyor. Hazırlıklarda sona gelinirken, gözler bu hafta yapılması beklenen Kabine toplantısına çevrildi. Eğitim sistemindeki değişikliğin masaya yatırılması beklenirken "11. sınıfta diploma, 12 sınıfta haftada bir gün okul" önerisi gündeme geldi. İşte eğitim sisteminde değişiklikle ilgili tüm detaylar...

1

MEB, yeni eğitim sistemi için kolları sıvadı. 4+4+4'ün son 4'ü değişiyor. Hazırlıklarda sona gelinirken, gözler bu hafta yapılması beklenen Kabine toplantısına çevrildi. Eğitim sistemindeki değişikliğin masaya yatırılması beklenirken "11. sınıfta diploma, 12 sınıfta haftada bir gün okul" önerisi gündeme geldi. İşte eğitim sisteminde değişiklikle ilgili tüm detaylar...

2

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yeni eğitim sistemi için hazırlıklarında sona geldi. 12 yıllık zorunlu eğitimin kısalmasını öngören yeni eğitim sisteminin bu hafta yapılacak Kabine toplantısında gündeme geleceği öğrenilirken; 4+4+4 sisteminin son 4’ü ile ilgili değişiklik masaya yatırılacak. Öte yandan "11. sınıfta diploma, 12. sınıfta ise uzmanlaşma" önerisi de gündeme geldi. Mesleki eğitimle ilgili "haftada bir gün akademik eğitim, dört gün iş yeri temelli uygulama" modeli de dikkat çekti.

3

Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre; Türk Eğitim Derneğinin düşünce kuruluşu TEDMEM, tartışmalar sürerken “Ortaöğretimi Yeniden Düşünmek” başlıklı bir rapor yayınladı. “Türkiye artık eğitime erişimi değil, eğitimin niteliğini tartışmalıdır” denilen raporda öne çıkanlar özetle şöyle: 1997 yılında yüzde 38 olan ortaöğretimde net okullaşma oranımız 2011’de yüzde 67’ye, günümüzde ise yüzde 90’a yaklaştırarak tarihsel bir başarı elde etmiş. Kız çocuklarının okullaşma oranı ilk defa erkekleri geçmiş bir eşik aşılmıştır. TEDMEM bu başarıyı eğitimde kapsayıcılık ve fırsat eşitliği açısından ‘geri dönülmemesi gereken bir kazanım’ olarak nitelendirmekte.

4

Türkiye’de liseler; gençlere yön verme, onları yükseköğretime ve istihdama hazırlama işlevinde yetersiz kalmakta. Bu durumu destekleyen göstergeler: üniversiteye geçişte yapay yığılma, liselerin işlev kaybı ve sınav baskısının okulu kıymetsizleştirmesi... Millî Eğitim Bakanlığı verilerine göre 20 gün ve üzeri devamsızlık oranı; ilkokullarda yüzde 11,6, ortaokullarda yüzde 14,8 iken, genel ortaöğretimde yüzde 27’ye, mesleki ve teknik ortaöğretimde ise yüzde 46,6’ya kadar çıkmakta.Öğrencilerin %yüzde 6’sı okulun hayata hazırlamadığını düşünürken, yüzde 35’i okulu zaman kaybı olarak görmekte.

5

Ortaöğretimin yeniden yapılandırılmasında bazı ilkeler vazgeçilmezdir: Eğitime erişim bir haktır; nitelik bu hakkın içini doldurur. Süre ve biçim değil; nitelik ve anlam tartışılmalı. Sistem sınavlara değil, hayata hazırlamalı. Kararlar bilimsel kanıt ve çocuk gelişimi verilerine dayanmalı. Öğrenciler sistemin sorunu değil, öznesidir. Çocuğun yüksek yararı nihai ölçüt olmalı. Doğrudan istihdama yönelmek isteyen öğrencilere, 11. sınıfın sonunda “standart lise diploması” verilerek farklı geçiş yollarının önü açılır. Bu adım, “üniversite tek çıkış yolu” algısını kırarak lise sonrası alternatifleri güçlendiriyor. Sınavsız geçiş imkânları olacak. Bu öğrenciler, okul başarı puanlarına göre meslek yüksekokullarına/ön lisans veya açık öğretim programlarına sınavsız geçiş yapabiliyor. Böylece hem sınav baskısı azalıyor hem de yükseköğretime girişteki yığılma hafifliyor.

6

Önerdiğimiz modelde 12. sınıf, öğrencilerin ilerlemek istedikleri yükseköğretim alanlarıyla uyumlu ileri düzey akademik derslerle yeniden tasarlanıyor. Üniversiteye hazırlık süreci böylece okulun içinde, yönlendirici bir biçimde yürütülüyor. Bu düzenleme, okulu yeniden kıymetli hâle getirirken ailelerin özel kurs ve dershane yükünü azaltıyor. Mesleki eğitim yeniden kurgulanmalı. İfade ettiğimiz modelde meslek yüksekokulu programları, mesleki ortaöğretimle bütünleşik bir yapıya kavuşturuluyor. Programlar, haftada bir gün akademik eğitim, dört gün iş yeri temelli uygulama ilkesine dayanıyor.