AKİT MENÜ

Gündem

Balıkesir'deki depremde korkulan olmadı ama... Deprem fırtınasına dikkat uyarısı geldi...

Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde dün meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem sonrası uzmanlardan yepyeni açıklamalar gelmeye devam ediyor.

2

Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde dün meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem sonrası uzmanlardan yepyeni açıklamalar gelmeye devam ediyor.

3

Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde dün meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremi değerlendiren uzmanlar, 10 Ağustos'taki sarsıntının ardından bölgedeki deprem aktivitesinin devam ettiğini belirterek, bundan sonra da artçı depremlerin süreceğini, sarsıntıların deprem fırtınası şeklinde devam edebileceğini bildirdi.

4

Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde dün meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremi değerlendiren uzmanlar, 10 Ağustos'taki sarsıntının ardından bölgedeki deprem aktivitesinin devam ettiğini belirterek, bundan sonra da artçı depremlerin süreceğini, sarsıntıların deprem fırtınası şeklinde devam edebileceğini bildirdi.

5

Bu enerji miktarını kıyaslamak adına dinamit ya da atom bombası benzetmelerinin yapılabileceğini aktaran Tüysüz, "Dün olan deprem, 21 bin 300 tonluk dinamit patlamasına eşdeğer. Aynı zamanda Nagazaki'ye atılan bir atom bombası kadar bir enerji yaymış. 10 Ağustos'tan bu zamana kadar 12 bindi, bugün aldığım bilgi 14 bin kadar deprem oldu. Bu depremden sonra da bu aktivite sürecektir." ifadelerini kullandı.

6

Tüysüz, bu depremlerin en az birkaç hafta süreceğini dile getirerek, şöyle devam etti: "Daha da uzun süren bu tür deprem etkinlikleri var. Bunun da uzun sürmesi kuvvetle muhtemel. Burada depremin olması, orada bulunan bir fayın kırılması, o fayın çevredeki diğer fayları etkilemesiyle ortaya çıkan bir durum. Büyük olasılıkla 10 Ağustos'ta yaşanan 6,1 depremin arkasından dün akşam yaşanan deprem birbirini etkileyen iki olaydır. Bölgedeki daha küçük faylar da bu nedenle kırılıyorlar. Bu kırılma sonucu da sürekli depremler oluyor. Dolayısıyla bir stres boşalması olması söz konusu."

7

Depremlerin yıkıcılığını etkileyen faktörlerin başında büyüklüğü geldiğini aktaran Tüysüz, şöyle konuştu: "Genellikle ülkemiz için yıkıcı deprem aşağı yukarı 6,5 büyüklüğünden başlar. Yani 6,5'in üzerindeki depremler yıkıcıdır. İkincisi, depremin yakınlığı ya da uzaklığıdır. Bu deprem şehrin içinde değil, yaklaşık 20-30 kilometre uzağında. Bir diğeri de zemin faktörü ve daha da önemlisi belki bina kalitesi problemi. Bütün bunlar birleşirse yoğun hasar meydana geliyor. Bir de depremin yüzeyde yarattığı sarsıntı miktarı ivmeyle ölçülüyor. Henüz ivme kayıtlarını görmedik ama demek ki çok yüksek ivmeler değil."

8

Prof. Dr. Tüysüz, depremin Sındırgı fayı kollarından birinde meydana geldiğini ve olası Marmara depremini tetiklemeyeceğini belirterek, "Yüzeyde görünen bir fay değil. Büyük olasılıkla yer altında mevcut. Ege Bölgesi özellikle dünyanın en sık deprem olan bölgelerinden bir tanesi. Önemli olan depreme hazır olmak. Türkiye bir deprem ülkesi ve bu tür depremlerde hiç bizim hasar görmememiz lazım, görmeyecek şekilde kendimizi, toplumumuzu ve yapı stokumuzu hazır etmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

9

İstanbul Arel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan da depremin termal depremlerden olduğunu belirterek, "10 Ağustos'ta olan 6,1 büyüklüğündeki deprem gibi deprem fırtınası oluşturur. 1-2 ay 4,3 ile 2,1 büyüklüğündeki artçı depremlerle devam eder. 1-2 ay da böyle yine binlerce deprem oluşturarak deprem fırtınası şeklinde devam etmesi beklenmektedir. Daha büyük bir deprem oluşturmaz, deprem fırtınaları bu şekilde devam eder." ifadelerini kullandı.

10

Altan, binaların bu tip deprem fırtınalarıyla sürekli dinamik etkilere maruz kaldığını belirterek, şunları aktardı: "Bu dinamik etkiler, sarsıntılar, sürekli hareketlilik, yapıları yıpratmakta ve taşıyıcı sistemlerde hasarlar oluşturduğunda yapıları yıkabilmektedir. Bu şekilde dinamik etkilere eski yapı stokları dayanamaz. Burada hasar görenleri tespit etmek, az hasar görenlerin de güçlendirilerek, çok hasar görenlerin yıkılıp yeniden yapılması gerekir. Bu bölgelerimiz, deprem bölgelerimiz olduğu için yapı stoklarının hepsini tek tek kontrol ederek önceden önlem almamız gerekiyor. Yapı stoklarının bir kısmı 10 Ağustos'ta olan depremde de hasar görmüştü, 2 ay sonra da tekrar bu büyüklükteki depremle sarsılınca hasarların büyümüş olma ihtimali çok güçlü. O yüzden bunların tekrar tespit edilip, depreme dayanıklı hale getirilmeleri uygun olacaktır. Bu depremlerde hasarlı binalardan uzak durulması, kontrol edildikten sonra binalara girilmesi uygundur. Binalarda çatlak, hasar gözlemleyen vatandaşlarımızın bir an evvel onarım ya da güçlendirme yaptırarak oturmaları uygun olacak."

11

Kapadokya Üniversitesi Mimarlık, Tasarım ve Güzel Sanatlar Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu ise depremin artçılarının süreceğini belirtti.

12

Prof. Dr. Gökçeoğlu, bölgede çok fazla irili ufaklı fayların olduğunu anımsatarak, şu değerlendirmede bulundu:

13

"Bunlar orta büyüklükte bir deprem üretebilir. Artçıların yanı sıra bunların devamı da bağımsız faylar üzerinden gelebilir.

14

Bir taraftan enerji boşalırken bir taraftan da birikiyor, bu devinim devam ediyor. Türkiye bir deprem bölgesi ve bu depremler olacak, önemli olan kimsenin bu depremlerde burnunun kanamaması. Bu depremlerin olması sürpriz değil. Bu durum deprem fırtınası şeklinde de yorumlanır ama deprem fırtınasını daha tipik olarak Ege Denizi'nin içinde arka arkaya yüzlerce depremle yaşadık. Burada bağımsız bir deprem oldu, şu an arkasından yaşadıklarımız da bunun artçıları. Bu da birkaç ay devam edecektir."